Öyle bir dönemde yaşıyoruz ki, gizlilik denilen şey tarih oldu. Sahip olduğumuz teknolojiler sayesinde herkes her şeyi biliyor ya da en kötü ihtimalle fikir sahibi. Bilgi kirliliğinin bu kadar ayyuka çıktığı bir süreçte de ister istemez şüpheye düşüyoruz. Her şeyden, herkesten şüphe duymak, bu karışıklığın içinde kalmış insanoğlu için sürpriz değil. Ruh halini değiştirmek her şeyin ilk adımı aslında.
TEK BİR KIRILMA NOKTASI HER ŞEYİ DEĞİŞTİREBİLİYOR
Hayatın şartları her geçen gün değişiyor. Bir gün önceki davranışlar, ertesi gün sıkıcı bir hal alabiliyor. Güvendiğimiz kişilere karşı olan tavrımız da aynı şekilde. Tek bir kırılma noktası ile bütün her şeyi silip atabiliyoruz. Gerek aile, gerek sevgili, gerekse de arkadaşlık ilişkilerimiz. Hiçbiri fark etmiyor. Bir anda sonuca varıp, kesin hüküm veriyoruz. Sonu- nu düşünmeden, her şeyden nem kapabiliyor, hiç olmadığı kadar çabuk kestirip atıyoruz.
KOVA ÇAĞI 'ŞÜPHE HÂLÂ VAR' DİYOR
Pandemi dönemi ile birlikte hayatımızda iyice yer etmeye başlayan sosyal medya, bizleri bu duruma iyice alıştırdı. İlişkilerimiz kırılganlaştı. En ufak bir şüphe durumunda bile doğru bildiklerimizden şaşar hale geldik. İletişimin, elimizdeki ekranlara kadar indirgendiği Kova Çağı'nda, sanal iletişimden öteye geçemiyoruz. Doğallığın kaybolduğu bir ortamda güvenilirlik de yerini ister istemez şüpheye bırakıyor.
NELER YAPILABİLİR?
Sanal hayatı geride bırakıp, gerçek hayatlarımıza dönerek ilk adımı atabiliriz. Sonrasında her şeyi daha iyi bir şekilde ilerletecek gücü kendimizde bulabiliriz.
Güven duygusunu hissedin ve hissettirin.
Empati kurun, kurmayanları hayatınızdan çıkarın.
Her hatanın telafisi vardır unutmayın.
Olumsuzluk yaşansa bile yeniden doğrulmayı bilin.
Daima kendiniz olun, özbenliğinizi şekillendirin.
Aynaya baktığınızda karşınızdaki sizden başkası değil, bunu bilin
Dünya ne kadar değişti? İlişkilerin derinliği azaldı, yüzeysellik adı altında akrabalık ilişkileri kuruldu. Bu gibi durumlar şüphe duygusunu doğurdu, özbenlik arayışındaki kişilerin sayısını artırdı. İşin içine telefonlar da girdi… Sosyal medya hesaplarımızda, olmadığımız kimliklerimizi yansıtmaya çalıştık. Başka birisi olduk, alışkanlıklarımızı yeniden yazdık. Rutinlerimizi değiştirdik. Özbenliği kazanırken şüpheden arının, sorumluluk almaktan korkmayın. Unutmayın ki, aynada size bakan kişi, en büyük rakibiniz.