Atv'de
yayınlanan 'Ölene Kadar' dizisinde 'Komiser Metin' karakterini canlandıran Tevfik Erman Kutlu sorularımızı yanıtladı...
Oyuncu olmaya nasıl karar verdiniz?
Üniversitede okurken yakın arkadaşım Onur'u ziyarete gidiyordum setlere. 'Bücür Cadı' diye bir dizi çekiyorlardı. Git gel derken bir gün kendimi sette, ışıkların altında buldum. Mafyanın tahsilata giden adamını oynadım; figürasyon, tek sahne. Ancak bu işe konsantre olmam bu hikayemden 10 sene sonra başlamıştır. Araya üniversite, yurt dışı, yüksek lisans girdi. İlk olarak karar verme diye bir şey olmadı aslında. Denemek istedim ve çok sevdim. Set benim oyun parkım gibi. İlk etapta gözümü korkutmadı. Düşünsenize bir şey istiyorsunuz, bilginiz yok denecek kadar az ama çok istiyorsunuz. Gözümü kararttım, daldım, derslere başladım. İş ciddiye binince korkularım oldu. Şimdi olsa yapamazdım belki de. Ama hayatımda aldığım en doğru kararlardan bir tanesiydi diyebilirim.
ELEŞTİRİLERE TAKILMADIM
Genellikle sizi projelerin kötü adamı olarak tanıdık ama 'Ölene Kadar'da ters köşe yaptınız...
Evet, kötü adam olarak başlayan maceram, bu diziye kadar devam etti ve keyifliydi açıkçası... Günlük hayatta yapmayacağım, yapamayacağım birçok meslek adamının kıyafetlerini giydim üzerime. Çevrenizden hafif alaycı eleştiriler alıyorsun ancak çok da kafama taktım diyemem açıkçası. Günlük hayatta kendimle dalga geçip eğlenebilen biri olarak bunlarla da eğlenmeyi bildim. Tabii bir süre sonra insan içten içe merak ediyor ve iyi bir adamı oynamak istiyor. İyi bir karakter, senaryo güzel, oyuncular, yapım şirketi iyi derken bir baktım ki 'Ölene Kadar'ın setindeyim. Bütün bu güzelliklere bir de şahane bir ekip eklenince benden mutlusu yok!
Tevfik Erman Kutlu, "Adrenalin tutkum var, uzun süre motosiklet kullandım, windsurf yaptım. Kafama koyduğum her şeyi yaparım" diyor.
KALBİ OLAN BİR İNSAN
Canlandırdığınız 'Komiser Metin'i anlatır mısınız?
'Komiser Metin' adalet isteyen, suçluların cezasını çekmesi için mesleğine yüreğini, canını koymuş biri. Gerek karakteri, gerekse meslekte yaşadıkları her ne kadar onu sertleştirmişse de, kalbi olan bir insan.
Oyunculuk zor bir meslek mi? Zorlukları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Evet, gerçekten çok zor ve çok çalışmak gerekiyor. Kendinizi tanımanız, anlamanız, dinlemeniz ve ne yaptığınızı iyi bilmeniz lazım. Aslına bakarsanız hangi mesleği iyi yapmak istiyorsanız, o iş zordur. Başta kendinizi tatmin etmeniz gerekiyor. Benim için bu sürekli öğrenmek, denemek, çalışmak, düşünmek demek... Zorlukları hakkında ne düşünüyorum; gülü seven dikenine katlanır diyorum. Zaman zaman duygusal anlamda zor günler geçirsem de oyuncu olduğum için her şeye değer diyorum.
HAYALİM İNSANLARIN KALBİNDE GÜZEL YER EDİNMEK
Bundan sonrası için nasıl bir kariyer planlamanız var?
Hayallerim var tabii, olmaz
mı... Hakkıyla işimi yapabilmek
ve insanların aklında, kalbinde
güzel yer edinebilmek
istiyorum. Başka bir tatmin
olma şansı olduğunu düşünmüyorum
bu işte. Yurt dışı
planım aslında altı ay öncesine
kadar vardı, çalışmalara
da başlamıştım. Oraya eğitim
için gidecektim. Notlarım hâlâ
duruyor; konaklama, lokasyon,
harcamalar vs... Sonra bir
iş geldi, planlar değişti. Şimdi
de 'Ölene Kadar' dizisi var.
Bir süre daha buradayım. Kısa
vadede yurt dışıyla ilgili planım
yok gibi. Aynı sektörden
başka ülkelerin insanlarıyla
beraber bir şeyler yapmak çok
keyifli olabilirdi ama bunun
da zamanı gelecektir. Bakalım
yaşayıp göreceğiz.