Atv ekranlarında yayınlanan, seyirciye sık sık 'Doğuran mı anne, yoksa büyüten mi?' sorusunu sordurtan 'Ağlama Anne' dizininin setini ziyaret ettik. Erken yaşta yaptığı bir hata sonucu ölüme terk ettiğini çocuğuna kavuşmaya çalışan 'Alev'in hikayesini anlatan dizinin Beykoz'daki mahalle çekimlerinde oyuncularla bir araya geldik. Sette müthiş bir uyum ve sevgi var. Oyuncular birbiriyle abi, kardeş, arkadaş gibi. Hatta birbirlerine 'Baba', 'Kızım', 'Dostum' diye sesleniyorlar.
Ağlama Anne 6. Bölüm fragmanı yayınlandı hemen izle
'ANNE OLMAK İSTİYORUM'
Dizide 'Alev'i canlandıran Birce Akalay, senaryo çalışması sırasında karavanda anne olmak istediğini belirtiyor. Selim Bayraktar ise mahalle halkının ilgisinden çok mutlu olduğunu söylüyor: "Her çekimimiz böyle geçiyor."
SELİM BAYRAKTAR
(ALİ OSMAN)
'KIZIM OLDUĞUNU ÖĞRENSEM ONA MUTLAKA SAHİP ÇIKARDIM
* Türkiye'de dizi sektörü içinden çıkılmaz bir hal aldı. Uzun çalışma saatleri, bir de dramatik bir projenin içinde oynuyorsanız işiniz zor. Rolümüz gereği ağlarız ama bilinçaltımız onu gerçek zanneder, o yüzden duygusal açıdan çok yıpranırız. Oyunculukta siz kendi duygularınızı insanlara satıyorsunuz. Bunu telafi etmek için mutlaka sürekli destek almak lazım.
* Son yıllarda hep çok farklı tipleri canlandırdım. 'Ağlama Anne'deki 'Ali Osman', hayatın zorluklarında yoğrulmuş kibar biri ama zamanla kırıcı olabilir. Kendinden çok emin bir karakter.
* 18 yaşında bir kızım olduğu öğrensem, sanırım devreye koruma içgüdüsü girer, kızımı sahiplenirdim. Vicdan azabı da yaşardım. Bütün duygularımı, her şeyimi aktarırdım maddi manevi.
BİRCE AKALAY
(ALEV)
'ALEV'İ İÇSELLEŞTİRMEK İÇİN ÇOK MAKALE OKUDUM'
* Anne olmadığım için 'Alev'in yaşadıkları; fiziksel olarak tatmadığım bir duygu. Bu yüzden bazı şeyleri iliklerimize kadar hissetmemiz mümkün değil. Annelik duygusunu tatmak isterim. Kadın için önemli bir duygu olduğuna inanıyorum.
* Sadece anneyi oynamaktansa, böyle bir anneyi oynamak daha zor. Karakteri çıkarmak için çok vaktim olmadı ama onu içselleştirmek için çok fazla makale okudum. Hikayeden çok etkilendim. 'Hayır' diyemeyeceğim bir karakter. Bir taraftan da endişelendim çünkü alışılmış bir hikaye değil.
* Sokakta herkes 'Alev'i çok sevdiğini söylüyor. Bunlar şahsi görüşler çoğunlukla ama ilerleyen zamanlarda sanırım daha fazla reaksiyon alırız.
ASLIHAN MALBORA
(ZEYNEP)
'BEN 'ZEYNEP' KADAR POZİTİF OLAMAZDIM'
* Bir yıldır oyunculuk yapıyorum. Daha önce eğitim aldım ama aktif olarak bir yıldır çalışıyorum. İlk işim 'Seven Ne Yapmaz', daha sonra 'Kalbimin Sultanı' ve son olarak 'Ağlama Anne' ile ekrandayım.
* İTÜ mühendislikte okuyorum ama hayalimde hep oyunculuk vardı. Bu yıl okulumun son dönemi.
* 'Zeynep' çok insancıl bir kız, hayattaki bütün zorluklara rağmen içindeki yaşam sevincine tutunmuş. Babasını görmemiş, hatta babasının resmi bile yok. Çok zor bir hayat yaşamış ama çok hayat dolu. Ben de böyleyim. Olaylara 'hallederiz' bakış açısıyla yaklaşıyorum. Ama 'Zeynep' gibi babamı 18 yaşımda tanısaydım, onun kadar pozitif enerjili olamazdım.
HÜSEYİN SOYSALAN
(HASAN FIRINCIOĞLU)
'MİZACIMDAN FARKLI BİRİNİ OYNAMAK DAHA GÜZEL'
* 'Ağlama Anne'de canlandırdığım sert dede karakteri nedeniyle sokakta seyirciden tepki görmüyorum. Rolünüzün alt yapısını doğru işlerseniz sevilirsiniz. Burada önemli nokta; seyircinin karaktere hak vermesidir. Benim mizacım canlandırdığım rolün tam tersi. Mizacın dışındaki birini oynamak, durağan rollerden çok daha keyifli oluyor.