3.5 yıldır uyuşturucu yüzünden cezaevinde olan oyuncu Selim Erdoğan, dışarıya çıktıktan sonra yaşadıklarını ilk defa GÜNAYDIN'a anlattı... Kızı 1 aylıkken hapse girdiğini söyleyen Erdoğan, "Her şeyim vardı, değerini bilemedim. Allah bana ders vermek istedi" dedi.
■
Son üç buçuk yıldır yaşadıklarınıza baktığınızda neler hissediyorsunuz?
Çok zor günler yaşadım. İçeriye girdiğimde kızım bir aylıktı. Onun bebekliğini göremedim. En çok buna üzülüyorum. 2017'de cezaevine girmeden önce her şeyim vardı. Yıldız Kenter, Haldun Dormen gibi ustalar yetiştirdi beni. O kadar iyi eğitim aldım ki onlardan, oyunculuğuma da bunu yansıtmaya çalıştım. Kariyerimde çok iyi bir noktaydım. Şimdi çok daha iyi anlıyorum o zamanlarımın kıymetini. Her şeyim vardı; param, kariyerim, arkadaşlarım ama ben bunların değerini bilemedim. Sanki gözüme perde indi, kör etti o varlık hali beni ve Allah bana ders vermek istedi. Hepsi elimden kaydı, gitti. Erdal Tosun'un ani ölümü de beni psikolojik olarak etkiledi. Biz çok yakındık onunla. Hatta son kez evime gelip ziyaret ettiğinde bana "Çok güzel bir yerde yaşıyorsun, kıymetini bil" demişti. Bilemedim. Asla isyan etmedim yaşadıklarıma. Hani derler ya; her şerde bir hayır vardır diye. Benim de bu yaşadıklarımdan ders çıkarmam ve gençlere anlatmam gerekiyormuş diye düşünüyorum.
HEP ŞÜKREDİN
■
Yaşadıklarınızdan çıkardığınız dersler neler?
Sahip olduklarımızın
değerini
bilmek gerekiyor.
Şükretmek çok
önemli. Gençler
uyuşturucudan
uzak durmalı.
Gerçekten
insanların
hayatlarına
çok zarar
veriyor. Ben bu konuda örneğim
işte. Yıllarca kullandım,
keşke hiç içmeseydim. Bir
daha asla ağzıma bile
sürmem. Çok üzgünüm. Uyuşturucu
kullanma yaşı çok
düştü. Benim de kızım var.
Allah'ım tüm gençleri korusun.
Bakın ben uyuşturucudan
dolayı yıllardır hapis yatmış
biri olarak şunu açıkça
söyleyeyim; çok iyi mücadele
ediyor devletimiz. Genç
nesilleri korumak için bunu
yapması gerekiyor.
■
Uyuşturucudan dolayı ceza almış biri olarak bunu söylemeniz çok önemli...
Samimi düşüncelerimi paylaşıyorum
sizinle. Gençleri
korumak için çok ciddi bir
mücadele gerekiyor. Ve devletimiz
bu konuda çok haklı
ve iyi bir mücadele yürütüyor.
Kendi evladımı da düşünerek
bunu belirtiyorum... Gençlere
buradan tekrar tekrar söylemek
istiyorum; lütfen uyuşturucudan
uzak durun, kullanan
insanlarla görüşmeyin. Dünyayı
yakından takip ederek, kendinizi
her gün daha fazla geliştirmeye
çalışın.
PANDEMİ SÜRECİNDE CEZAEVİ ÇOK GÜVENLİYDİ
■
Koronavirüs salgını sürecinde cezaevindeydiniz. Cezaevi koşulları nasıldı?
Çok samimiyetle söylemeliyim
ki pandemi sürecinde bize
çok iyi baktı devlet. Sürekli
doktorumuz bizi kontrol etti,
cezaevi çok ciddi tedbirler aldı.
Dışarısından çok da güvenliydi
cezaevi. Ben çok şanslıydım
Muğla Kapalı E-tipi cezaevinde
bu süreci geçirdiğim için. Muhalefet
eleştirdi o süreçte ama
salgın dönemini cezaevinde çok
iyi koşullarda geçirdim. Ben
sol görüşe sahip bir insanım
ama muhalefetin, özellikle de
Kılıçdaroğlu'nun izlediği politikayı
çok eleştiriyorum. Adalet
yürüyüşünü bile şov için yaptı.
Böyle muhalefet olduğu müddetçe
AK Parti hep iktidar olur.
Hükümetimiz uyuşturucu ile
mücadele için ne kadar sert tedbirler
alsa yeridir. Sonuna kadar
haklılar. Ben bile bu kadar eğitimli
olamama ve iyi bir ailede
yetişmeme rağmen uyuşturucu
kullandıysam, gençlerimiz neler
yapar? Bunu engellemek için de
en sert tedbirler alınmalı. Cezayı
aldığım gün bile, isyan etmedim.
DOSTLARIM BENİ YALNIZ BIRAKTI
■
'Sanat dünyası vefasızdır' diye bir algı var. Sizi arayan soran dostlarınız oldu mu?
Olgun Şimşek, Necati Akpınar, Bülent
Şakrak ve Ceyda Düvenci beni hiç yalnız
bırakmadı. Hep ziyaret ettiler. Ama içeri girmeden
önce hep yanımda olan bazı arkadaşlarım
ne aradı, ne de sordu. Bu vefasızlığı da
yaşadım, canları sağ olsun. Çok sevdiğim bir
söz var; herkes derecesine göre iş yapar.
■
Maddi olarak kim destek oluyor size? İçerideyken ailem destek oldu. Kız kardeşim
hep yanımda oldu. İçeri girmeden çok iyi
kazanıyordum ama mülküm yoktu. Hâlâ da
onlardan yardım alıyorum. Bu duruma üzülmüyorum,
eskisi gibi param yok belki ama
hayatın değerini biliyorum artık.
PET ŞİŞEDE SU İÇMENİN BİLE DEĞERİNİ ANLADIM
■
2017'den beri cezaevindeydiniz ve geçtiğimiz günlerde çıktınız. Neler söylemek istersiniz?
Üç buçuk sene
Muğla E-Tipi kapalı
cezaevinde yattım, Covid-
19'dan dolayı izinli
olarak dışarı çıktım. Cezamın
kalanını açık hava
cezaevinde geçireceğim
sonrasında. İnsan bu
kadar süre içeride kalınca
birçok şeyin değerini
anlıyor. Mesela, pet
şişede su içmenin bile
değerini anladım. Suyumu
şişeden içerken bile
mutlu oluyorum artık.
YAPIMCILAR UMARIM BANA İKİNCİ BİR ŞANS VERİR
■
Cezanız bitince oyunculuğa dönmek istiyor musunuz?
Oyunculuk benim hayatım. Tabii ki geri dönmek en
büyük hayalim. Kızım için çalışmam ve para kazanmam
gerekiyor. Herkes ikinci bir şansı hak eder diye
düşünüyorum. Yapımcılar umarım bana ikinci bir
şans verir. Eğer yeniden işimi yapmaya başlarsam,
hayatımın en iyi performansını sergileyeceğim.
Eskisinden bile daha iyi oynayacağım. Çünkü
dersimi aldım. Ben cezaevinde çöpü bile
temizlerken en titiz şekilde yaptım bunu.
İzleyicilerle buluşursam yine
en titiz şekilde rolümü
oynarım.
HAPİSTE EN ÇOK AĞLAMAYI ÖZLEDİM
■
İçerideyken özlediğiniz şeylerden bahseder misiniz?
Cezaevindeyken en
çok ağlamayı özledim.
Ağlayamadım hiç hapisteyken.
Koğuştakiler
benimle dalga geçerler
diye. Hep içime akıttım
gözyaşlarımı. Benim için
en kıymetli insanlardan
biri olan hocam Yıldız
Kenter'in ölümünü içerideyken
aldım. Onun
ardından bile ağlayamadım.
Şimdi dışarıdayım
ve inanın her şeye gözüm
doluyor. Hüngür, hüngür
ağlamak istiyorum. Şunu
öğreniyor insan içeride,
her koşula alışılıyormuş.
Kariyerimde çok iyi bir
noktadayken içeri girdim.
O hayatıma da alıştım,
öbürüne de. Bir tek kızımın
büyüdüğüne şahit
olamamak beni gerçekten
çok üzdü. Yaradanım bana
bir şeyleri öğretmek için
bunları yaşattı dedim hep
kendime. Ve buna inanarak
tutundum hayata.
İÇERİDE ÇÖP DE TOPLADIM BULAŞIK DA YIKADIM
■
Cezaevindeyken neler yaptınız?
Bol bol kitap okudum. Güçlü durmaya çalıştım.
"Benim buradan güçlü şekilde çıkamam
gerekiyor" dedim çünkü kızım var. Onun geleceği
için hep daha güçlü olmalıydım. İçeride her işi
yaptım. Çöp de topladım, bulaşık da yıkadım, yerleri
de temizledim.
Ama ne iş yaparsam
yapayım onu
en iyi şekilde icra
etmeye çalıştım.
Dışarı çıktığımda
markete gittim.
Markete gitme özgürlüğü,
oradan yiyecek
alma özgürlüğü
beni çok mutlu
etti. Her istediğimi
alıp, yiyebiliyorum,
bundan güzeli mi
var? Diyorum ya
insan birçok şeyin
kıymetini daha iyi
anlıyor diye.