Koronavirüs nedeniyle çekimlerine ara verilen atv dizisi 'Bir Zamanlar Çukurova' şu sıralar Karadağ, Arjantin, Romanya ve Özbekistan'da en çok izlenen Türk dizisi oldu. Dizide 'Gülten' karakterini canlandıran Selin Genç, GÜNAYDIN'ın sorularını yanıtladı.
■ Herkesin hayatını değiştiren koronavirüs sizi nasıl etkiledi?
Kendimle baş başa kaldığım, dışarıdan gelen sesleri susturduğum bir dönem. Almam gereken dersler varmış, onları gördüm. Korku yerini teslimiyete, akışa bıraktı. Dünümü ve yarınımı elimden bırakıp şimdinin ihtiyaçlarına odaklanmanın bilincine vardım. Hayatta kalmanın önemini anladım. Hareket alanımız kısıtlandı ve hayatı eve sığdırdık. Bu en zorlayıcı kısmı. Ama hayat dur diyorsa vardır bir bildiği.
■ Salgın bittikten sonra ilk olarak ne yapacaksınız?
Kendisinden özür dilemek istediğim denizler, topraklar, dağlar ve hayvanlar var. Doğanın insanlara kırgınlığını, ortadan kaybolduğumuzda aldığı derin nefesten hissettik. Hava kirliliğinin azalması, suların temizlenmesi, uzun zamandır görmediğimiz hayvanların yeniden evlerine dönmesi... Doğayla bağımı güçlendirmeye ve sözünü dinlemeye devam edeceğim. Kamp yapmayı, özgürce koşmayı, yüzmeyi gerçekten özledim. Umarım yazın bunları yapabilirim.
■ Evde zamanınızı nasıl geçiriyorsunuz?
Yemek yapma fikrine sıcak bakmazdım ama şimdi içimde el becerilerimi geliştirme isteği var. Mutfağa da girdim, elimin lezzetini de test ettim. Hoşuma da gitti üretimin içinde olmak. Kitap okuyorum, yeni filmler ve diziler keşfediyorum. Spor yapıyorum. Yazı yazıyorum, belki hikayelerimi senaryolaştırmayı da denerim.
KUSURLARIM OLMUŞTUR
■ Hayatınızdaki hedefleriniz neler?
Yeni dünya düzenine gidiyoruz, uzun vadeli hedefler koyamıyorum. Nasıl mutlu olacaksam önce kendimi dönüştürüyorum.
■ Dizide oynadığınız 'Gülten'le ilgili nasıl tepkiler alıyorsunuz?
İş hayatına ve hayallerime ilk adımımdı 'Gülten'. İlk profesyonel yolculuğumda kusurlarım olmuştur. Tecrübe kazandıkça, izleyiciyi elinden tutup hikayeye çekmek kolaylaşıyor. Tabii senaryonun da çok büyük etkisi var bir oyuncunun başarısında. İyi yazılmamış hiçbir karakter yeteri kadar parlayamaz. Dünyadaki işlere de bakıldığında fenomen olmuş her karakterin arkasında güç birliği var. Oyuncu, bence herkesin ortak ürünüdür. Ekip ne kadar parlıyorsa ortaya koyduğu ürün, yani oyuncu da o kadar parlar.
O SAHNE OYUNCULUKTA VERDIĞIM EN BÜYÜK SINAVDI
■ Dizide rolünüz gereği cinsel istismara uğradınız. Bu sizde neler düşündürdü?
Empatinin böylesi gerçekten oyunculukta verdiğim en büyük sınavdı. Çok içlendim ve bu durum bende bunu yaşamış olanlara karşı üçüncü bir göz açtı. O sahne çekildikten sonra yolculuk bitmedi. 'Gülten'i bu yüküyle yaşatmaya devam ediyorum.
Bu haber hepimize ilaç gibi geldi
■ 'Bir Zamanlar Çukurova' her hafta birinci oluyor... Bu başarıdaki en büyük etken nedir?
Kemik bir hayran kitlemiz var. Dizimiz iyi bir matematikle ilerliyor. Uzun soluklu olması kaçınılmazdı.
■ Dizi, dünyanın dört ülkesinde en çok izlenen Türk dizisi oldu. Evet, çok mutlu oldum. Bu işe girerken bu kadar geniş kitlelere ulaşacağımı hiç düşünmemiştim. Değer gören bir Türk dizisinde oynamak benim için gurur verici. Dizinin yayınlandığı başka ülkelerden de mesajlar alıyorum. Karantina günlerinde ilaç gibi bir haber oldu bana ve tüm ekibe.
AŞK ZAMANLA FORM DEĞİŞTİRİR
■ Dizilerdeki, filmlerdeki gibi bir aşk yaşamanın hayalini kuruyor musunuz?
Ben bir aşkın nasıl yaşanması gerektiğiyle ilgili hayal kurmadım hiç. Sadece aşık olmakla ilgili kurdum. Dizilerde ve filmlerde çoğu zaman izleyiciyi etkilemek üzerine yaşanması pek mümkün olmayan hikayeler izliyoruz. Bunlara hiçbir zaman kapılmadım. Gerçek aşkın tarihler ilerledikçe form değiştirmesinin kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum. Dünya değişiyor, bizler ve hislerimiz nasıl değişmesin ki?