Nasıl gidiyor hayat? Neler yaptın Pandemide?
Sürekli yeni kararlarla alışmaya çalışıyoruz. Herhâlde kabulleniş sürecine geçmediğimiz sürece yeni yeni şeyler de hayatımıza dâhil olmaya başlayacak. Pandemi süreci benim için çok keyifli ve verimli geçti. Çünkü biraz daha kendime dönüp kendimi dinleyip geliştirmek adına, yalnız başıma kaldığımda neler yapabilirimi düşündüğümde çok fazla alternatif çıktı önüme. Aynı zamanda doktora yapıyorum. Makalelerimi tamamladım, sunumlarımı hazırladım. Resim yapmaya ara vermiştim, tekrar resim yapmaya başladım. Yazmaya başladım. Düzce'de ailemin yanında geçirdim ilk karantina sürecini. Bahçeye bir şeyler ektim. Keyifli ve pozitif geçti.
Mesleki anlamda nasıl etkilendin?
İlk önce bizim sektör etkileniyor, sekteye uğruyor bu tarz olaylarda. 'Amiral Battı Kaçıyorusss' isimli tiyatro oyunumuz devam ediyordu. Turnedeydik aynı zamanda. Antalya'ya doğru yola çıkmıştık oradan da İzmir'e geçecektik. Pandemi kopunca geri döndük. Döndükten sonra da oynayamadık. Çok güzel bir oyundu, sağlam bir ekipti. Beraber vakit geçirmeyi kaybettiğimiz için de üzücü oldu bizim için. Ama sağlık olsun tabii.
"KUAFÖRÜM SENSİN'İ SUNARKEN BAŞLARDA BİRAZ ZORLANDIM"
Gündüz kuşağının sevilen programlarından biri olan Kuaförüm Sensin'in sunuculuğunu üstlendin. Gündüz kuşağı programları biraz kaostan ve gerilimden besleniyor. Nasıl etkiledi seni?
Gündüz kuşağıyla ilk tanışmam. Yapıp yapmama konusunda çok emin değildim. Bu da bir tecrübedir diyerek başladım. Başlarda zorlandım. Gündüz kuşağının o biraz daha kaos vari tarzı benim yaşantıma uygun bir tarz değil açıkçası. Arada "Ne yapıyorlar? Neler oluyor? Ben ne yapıyorum acaba?" dediğim oldu. Ama sonradan kabullendim. İşim bu sonuçta. Bir yerden sonra alıştım. O kadar güzel şeyler kattı ki hayatıma, biraz daha sabırlı olmayı öğrendim. Daha fazla insan idare edebilmeyi öğrendim. Eğer oyuncuysanız sette tamamen sizinle ilgilenirler, oradaki odak noktası sizsinizdir. Ama böyle bir programda 16 kişiyi ben idare ettim. Çok daha başka bir sabır ve kriz yönetimi gerektiriyor. Gündüz kuşağı deyip geçmemek lazım. Orada bir moderatör olmak bile insana güzel şeyler katıyor.
Bülent Ersoy ile çalışmak zor muydu?
Bülent Hanımla çalışmak zor gibi görünse de onun ne beklediğini keşfettiğinde zor değil. Çocuk kalpli biri. Naif ve küçük bir kalbi var. O kalple doğru iletişim kurduğun zaman zaten sana çocuk gibi açılıyor. İşine saygısı, insana olan saygısı büyük. Birçok insan "Ürküyor muydun, korkuyor muydun?" diye soruyor. Hayır, aksine daha özverili oluyordum. Beraber yemek yediğimizde, oturduğumuzda, sohbet ettiğimizde onun anlattıklarından çok fazla şey öğrendim. Benim için bir şanstı. İkinci bir Bülent Ersoy gelmeyecek bu ülkeye.
Yeni projeler var mı? Televizyon ekranlarında, dijital platformda ya da tiyatro sahnesinde?
Çok istiyorum. Dizi yapmayalı 3 sene oldu. Okuduğumuz projeler var. Daha önceden konuştuğumuz ama pandemiden dolayı ertelenen ya da iptal edilen projeler var. Çok özledim çalışmayı. Bir an evvel olsun istiyorum. Okuduğumuz projeler var. İnşallah güzel şeyler denk gelecek.
Şarkı sözü yazdığını biliyoruz. Besteye dökülecek mi bu sözler?
Besteye döktüm zaten. Pandemi sürecinde çalıştık bu işe. Hâlihazırda yazdıklarım da var müzisyen arkadaşlarımla çalıştıklarım da var. Yakında gelecek diyelim gelsin.
Sosyal medyadaki linç kültürü hakkında ne düşünüyorsun? Otosansür uygular mısın?
Dürüstçe söylemek gerekirse tabii otosansür uyguluyorum. Sosyal medyadaki linç kültürünün görüntüde var olduğuna ama içerikte var olmadığına inanıyorum. Yani birebirde karşına gelip de sana söyleyemeyeceği sözleri insanlar sosyal medyada seninle paylaşıyor. Bunun bir gerçekliği yok bence. Kendi egolarını tatmin etmek için yazıyorlar. Bu ego tatminini birilerine yaşatmamak için otosansür uyguluyorum. Siyasi konularda olabilir, toplumun çok ayrıştığı konularda olabilir. Özellikle instagram bir şeyleri avaz avaz bağırmak için doğru bir yer değil. Ben paylaşımlarımı beni takip eden insanların pozitif yönde etkilenmesi için yapmaya çalışıyorum.
"O kadar uzun boylu değil!"
Hoşuna gitmeyen yorumları yapan takipçileri engellediğin olur mu?
Oluyor. Kendini bilmez birçok insanın saçma sapan şeyler yazdığı ve yolladığı da oluyor. Bunu anlamam mümkün değil. Bir insanın ya çok boş olması gerekiyor ya da akıl sağlığının yerinde olmaması gerekiyor bu aktiviteyle uğraşması için. İkisinden biri. Zaten bu iki tip insanı neden kâle alasın ki? Eleştiri tabii yapılabilir. Ama linç farklı bir olay. O kadar uzun boylu değil. Çok istiyorsa gelsin bir gün sokakta karşıma çıksın bununla alakalı benimle konuşsun. Ona da saygım var.
Sizi takip eden kitleyi bir konuda etkilemek, onları bir yöne sürüklemek istediğiniz oldu mu?
Özellikle Emine Bulut cinayetinden sonra kadın cinayetlerinin daha fazla duyulması ve duyarlılık oluşması adına bir çalışma yaptım. Çünkü hemen unutuluyor. Görsellerin döndüğü bir videoda şiir okudum. Güzel tepkiler aldım. Bazı arkadaşlarıma paylaşmasını rica ettim. Daha büyük kitlelere ulaşması adına. Bazıları bu sorumluluk altına giremedi. Kimisi "Ben çok sevmiyorum negatif şeyler paylaşmayı" "Bu fotoğrafları görünce içim kötü oluyor" dedi. Böyle değişik tepkiler aldım. İşin gerçeğini göze sokmak istedim ben o videoyu hazırlarken. Destek veren de çok insan oldu. Ama sosyal medyayı sadece kendi çıkarı için kullanan insanlar var.
Tanışmayı çok istediğin ama tanıştığında tamamen hayal kırıklığına uğradığın bir oyuncu oldu mu?
Hayal kırıklığına uğradığım kimse olmadı. Yeşilçam oyuncularıyla tanışmayı çok isterdim. Ama hayal kırıklığına uğradığım olmadı. Andy Garcia ile tanışmıştım. Boyu çok kısaydı. Ama bu bir hayal kırıklığı mı? Ya da onu nasıl hayal etmiştim? Bilemiyorum.
YOK ARTIK
"Yok artık sahiden mi" deyip inanamadığın durum
Kesin olmuştur. "Yok artık" lafını kullanırım.
"Yok artık sen de mi" dediğin seni hayal kırıklığına uğratan kişi?
Hiç hatırlamıyorum. Kimse beni hayal kırıklığına uğratmamış, ne güzel. Yalan! :)
Bu bölümde 'neyi, neye, kime' diye sormayacağım. Yalnızca nasıl diye soracağım.
Nasıl seviyorsun?
Çok güzel severim. Sahiplenerek severim.
Nasıl davranıyorsun?
İçimden geldiği gibi.
"Anti romantiğim"
Nasıl özlüyorsun?
Çaktırmadan. Anti romantiğim.
Nasıl merak ediyorsun?
Endişeli.
Nasıl katlanıyorsun?
Sabırla.
Her şey üstüne geldiğinde nasıl kaçıyorsun?
Koşarak :)
O MU BU MU?
Film mi tiyatro mu?
İkisi de.
Mustafa Sandal'dan Aşka Yürek Gerek mi, Tarkan'dan Dön Bebeğim mi?
Mustafa Sandal – Aşka Yürek Gerek.
Aşkın sesi mi mantığın sesi mi?
Mantığın sesi.
Acun Ilıcalı'nın şarkı söylediği bir O Ses yarışmasında jüri olup ona dönmemek mi, stand up yaptığı bir Yetenek Sizsiniz yarışmasında erkenden red butonuna basmak mı?
O Ses yarışmasında jüri olup ona dönmemek.
"Reynmen müzisyen mi?"
Serdar Ortaç'la mı müzik konuşmak Reynmen'le mi müzik konuşmak?
Reynmen müzisyen mi? Şöyle söyleyeyim Serdar Ortaç'ın bilgisi ve tecrübesini göz önünde bulundurursak Serdar Ortaç tabii. Herkes yerinde güzel.
Pes etmek mi çabalamak mı?
Çabalamak.
Şarkı mı söz mü?
Söz.
Flört mü sevgili mi?
Sevgili.
Aşk var mı peki?
Yok.
EN'LER
Sosyal medyadan aldığın en kötü veya en saçma yorum neydi?
Her gün alıyorum. Kuaförüm Sensin'i sunarken biri "Vay be buralara kadar düştün mü Savcı Leyla?" yazmıştı.
Bugüne kadarki en kötü date anın nedir?
Kesin komik bir şey yaşamışımdır. Genelde komik oluyor öyle anılarım. Hatırlamıyorum.
Seni en çok sinirlendiren şey nedir?
Yalan söylemek.
Hayatındaki en büyük çılgınlığın?
5 gün içinde 3 farklı ülke 8 şehir gezdim.
Ergenlikte ailenle zıtlaşıp yaptığın en büyük saçmalık neydi?
En fazla anneme babama sinirlenip üst kata dedemlere çıkıyordum.
En güçlü ve en zayıf yönün nedir?
En güçlü yönüm kolay kolay vazgeçmemek. En zayıf yönüm de güvenmem desem de insanlara güveniyor olmam.
Hater'larına iletmek istediğin mesaj nedir?
Benden gerçekten nefret ediyor musunuz? Hiç zannetmiyorum. Benden öyle nefret eden insan yoktur. Ama varsa da canları sağ olsun. Bir gün bu duygunun değişeceğini bildiğim için içim çok rahat.
Bir ilişkinin içindeyken en berbat özelliğin ne olur?
Sivri dilim.
Bir imkânın var. O imkânla dilediğin kişiyle o kişinin mesleğini bir günlüğüne beraber yapma şansı verildi sana. Kiminle, hangi mesleği, nerede, nasıl yapmak isterdin?
Ajda Pekkan ile konser vermek isterdim. Bütün sürece dâhil olmak isterdim. Konser öncesi hazırlığından sahneye kadar.