"Bir Demet Tiyatro" ile 7 yaşında oyunculuğa adım atan Birsu Demir, kariyer yolculuğunu Sabah TV'ye anlattı. 'Bir Demet Tiyatro'dan sonra pek çok dizi projesinde yer alan Demir, özellikle "Alemin Kıralı" dizisinde canlandırdığı 'Oben' karakteri ile dikkatleri üzerine çekti. Bu işe gönül veren ve eğitimini de alarak tiyatro okuyan Birsu Demir, hiç bilinmeyenlerinden de bahsetti. İşte Birsu Demir'in röportajının detayları…
-Öncelikle hayat nasıl gidiyor, nasılsın iyi misin?
Hayat güzel gidiyor. Pandemiden sonra gerçek hayata dönmeye çalışıyorum. Psikolojik olarak da hepimiz etkilendik. Okulum da online idi, şimdi geri döndük. Bu sene mezun oluyorum, geri dönüyorum televizyona.
BUNUN İÇİN DOĞMUŞUM, ÇOK İYİ BİLİYORUM
-Sen çocukluktan oyunculukla tanışanlardansın. Ne vesile oldu da bu yolu tercih ettin?
Ben Sultanahmet'te doğdum büyüdüm. Bu yüzden yaşıtlarıma göre daha farklı bir hayat yaşadım. "Ben çocukluğumu yaşamadım" demek yalan olur o yüzden. Hiperaktim bir çocuktum, 'bir şey yapsın, enerjisini atsın' dediler. 8 yaşındayken Sadri Alışık Kültür Merkezi'ne gittim. Bir hocamın vasıtasıyla 'Bir Demet Tiyatro'nun seçmelerine katıldım ve 500 kişinin içinden seçildim. Ben hatırlamıyorum ama annem anlatıyor, çıktığımda 'ben seçildim, biliyorum' demişim. Hayata biraz kadersel olarak bakıyorum. Bunu çok isteyerek yapıyorum ama bir noktada da sanırım bunun için de doğmuşum, bunu da çok iyi biliyorum.
İşini severek yapman çok güzel. Özellikle sizin sektör için hep söylüyorum, bu kadar uzun çalışma saatlerinde bu işi sevmeden yapamazsın…
İki gün eve gitmediğimi biliyorum. Çünkü kasetin yetişmesi gerekiyor, gidemezsin çünkü iki gün sonra o yayınlanacak. Sadece o zaman isyan ettiğimi biliyorum. Çünkü özel hayatından çok ödün vermiş oluyorsun. O zaman da diyorsun ki, 'ben neden buradayım?'
YATAKTA AĞLADIĞIM GÜNLERİ BİLİRİM!
-7 yaşında bu işe başlamış bir çocuk olarak, yaşıtlarının sokakta oynarken sen setlerdeydin… Hiç pişmanlık duyduğun oldu mu?
İşte dediğim gibi bu çalışma saatleri… Şimdi büyüdüğüm için daha farkındayım her şeyin ama o zaman çocuksun. Sabah ezanında gelmişim eve, yatakta çok ağladığımı bilirim. Mesela birileri bir yerlere gidiyor sen gidemiyorsun, çünkü senin giriş-çıkış saatinin belli olduğu bir zaman olmuyor. Bu da bizim işimizin bir parçası, bunu kabul etmen gerekiyor eğer bunu yapacaksan.
-İlk projenden bahsedelim biraz. Nasıl seçildin, sektöre nasıl atıldın biraz bahseder misin?
"Bir Demet Tiyato"nun seçmelerine gitmiştim. Manav taklidi yapmıştım ve çok güzel geçmişti. Bu şekilde başladı. Ondan sonra 'burada çok iyiydin, bir de şunu mu çeksek?' diye devam etti. Benim dönemimde çok fazla çocuk oyuncu da yoktu.
BÜYÜYORUM, NEDEN BU KADAR ANORMAL GELİYOR BU DURUM? / AİLEM BİLE İNANMIYOR!
-Kariyerine baktığımızda pek çok dizi film projesi var fakat sanıyorum herkesin hafızasına Alemin Kıralı'nın Oben'i olarak kazındın. Sürekli değişim haberleriyle de karşımıza çıkıyorsun. Estetik mi yaptırdın, yüzün mü oturdu? Neler düşünüyorsun hakkındaki haberlerle ilgili?
Elmacık kemiklerim çok belirgin ya benim. Geçen amcam da diyor ki, 'doğru söyle bir şey mi yaptırdın?' İnanmıyorlar. Ailem bile inanmıyor. Burnumun ucunda kıkırdak yoktu onu yaptırdım. Bir tek burnumu yaptırdım yani onun dışında bir şey yok. Büyüyorum, neden bu kadar anormal geliyor bu durum? Hepimiz değişiyoruz ama sanırım göz önünde olunca insanlar inanamıyor.
-Bir de senin şöyle bir dezavantajın var ki, senin hayat verdiği karakter erkeksi bir karakterdi…
Küçüktüm, kaşlarım kalındı. Şimdi genç kız oluyorum, kaşlarımı alıyorum (gülüyor). Zaman geçtikçe bu konuda aydınlanıyoruz.
-Dizide özellikle sizin o abla-kardeş anlaşamama halleriniz bana çok samimi geliyordu. Elvin ve Yağmur'la hala görüşüyor musun, ya da setten bir başkasıyla iletişimin devam ediyor mu?
Elvin Datça'da artık, ben de yazları oradayım. Böyle tesafüden buluşma gibi oldu. Elvin'in yogalarını da izliyorum. Ama çok uzun süre yüz yüze gelemedik. Yağmur da iyi.
-Sosyal medyada seni Dua Lipa'ya benzetiyorlar, hak veriyor musun?
Biraz benziyoruz, daha doğrusu o da benim gibi karakaşlı ya o yüzden benziyoruz. O da şimdi kakül kestirmiş, anneme dedim ki 'görüyor musun, o da beni takip ediyor' (gülüyor). İnsanlar benzetiyor.
ARTIK O ŞEKİLDE HATIRLANMAK İSTEMEDİM
-Şimdilerde de tiyatroda boy göstermeyi tercih ediyorsun sanıyorum. Yok mu bir dizi projesi, yoksa tiyatro sahnesinden devam mı?
Bana "Alemin Kıralı"ndan sonra aşırı bir 'erkek fatma' imajı çizildi. Ben de 'bir süre durmalıyım, sanırım nefes almalıyım, eğitimimi tamamlamalıyım' dedim. Unutulsun istedim. Artık o şekilde hatırlanmak istemedim. Çünkü bana gelen roller de aynı onun gibiydi. Belki de bu kariyer tercihimde yanlış bir seçimdi bilmiyorum ama yine de şansa ve kadere inanıyorum. Belki de böyle olması gerekiyordu. Durdum, eğitimimi aldım. Şimdi daha farklı şeyler düşünüyorum. Güzel işler de mayıstan sonra olacak inşallah.
-Özel hayatınla gündeme gelen bir isim değilsin. Var mı bir ilişkin, sevgilin diye merak ediyorum.
Çünkü paylaşmıyorum, hiçbir zaman paylaşmadım. Tabii olabiliyor hepimizin kalbinde hayatında birileri olabiliyor.
KISA SORULAR
-Karşı cinste ilk dikkat ettiğin şey genellikle ne olur?
Gülüşü, bakışları.
-Sana bir hediye alınacak olsa, bunun en çok ne olmasını istersin?
Taşlı tuşlu simli ne varsa çok severim. Öyle bir hediye olabilir.
-Hayatımı değiştirdi dediğin bir olay bir söz bir nasihat var mı?
Bence insanın hayatını en çok ölümler değiştiriyor. Çok hızlı yaşıyoruz. Bazı zamanlarda bunu kendime hatırlatmaya çalışıyorum. Ölümler insanın bakış açısını değiştiriyor.
-Hayatından neyi çıkarsak geriye hiçbir şeyin kalmayacağını düşünürsün?
Dürüst olayım mı? Annemi. Her şeyim olduğu için. En çok kavgam da onunladır bu arada. Hiç kimse hiç kimseye bu kadar bağlanmamalı, hiç sağlıklı bir şey değil. Ben ona çok bağlıyım. O giderse ne yaparım bilmiyorum.
-Yakışıklılık/güzellik avantaj mı, dezavantaj mı?
Avantaj tabii ki. Özellikle Türkiye'de. Bunun çok adaletsiz olduğunu düşünüyorum.
HASTALIKLI DERECEDE KISKANCIM!
-Kıskanç biri misin?
Öldürürüm. Sevdiğim herkesi kıskanırım. Hastalıklı derecede.
-Hiç terk edildin mi?
Hiç terk edilmedim. Onu anladığım zaman oradan uzaklaştım.
-Hiç aldatıldın mı? (Nasıl yakaladın?)
Haberim yok. Yakalamadım. Zaten öyle bir şey olsa bileklerimi keserdim.
-Psikolojik şiddete maruz kaldın mı?
Tabii ki. Hangimiz kalmıyoruz ki? Özellikle iş yerlerinde oluyor. Çocukken yaşamış olmak çok kötü. İsmini vermeyeyim, iki saatlik bir işte 10 dakika filan gözükmüştüm. Başrol oyuncusu, beni sahnenin arkasına çekip 'rolümü çalıyorsun' demişti. 'Herkes seni beğeniyor, gülüyor' demişti. Çok ağlamıştım, çocuktum. O zaman başrol oyuncusu da 30'lu yaşlarındaydı. Belki pişman olmuştur, gençliğinin verdiği hırsına kapılmıştır. Belki hatırlamıyordur bile. Belki pişmandır. Ama onu bunu söylemek isterim. Ne der merak ediyorum.
-Şıpsevdi biri misin?
Şıpsevdi değil çabuk bağlanıyorum. İyi bir şey değil ama.
-Cimri biri misin?
Hayır hiç değilim. Nefret ederim.
-En çok neye para harcarsın?
Yemeye içmeye.
-Stalk yapar mısın?
Evet. Benim 3-4 tane fake hesabım var.