Duruşmada ilk olarak Ahmet Kural ifade verdi. Ahmet Kural ifadesinde, "Anlaşamadığımız için ayrılma kararı aldım. Daha sonra Okan Can Yantır ile ilişki haberleri çıktı. Belli bir süre geçtikten sonra kuzenimle ve ortak arkadaşlarım ile birlikte bana barışma teklifleri gönderdi. Benim için şarkı bestelediğini söyledi ve ortak arkadaşlarımızı araya koydu. Sonrasında tekrar görüşmeye başladık ve barıştık. Üç kere ayrı dönemlerde Okan Can Yantır'ı sordum, her seferinde farklı cevaplar aldım. Çok aşık olduğum için hiçbir zaman sorgulamadım. Aklımın bir köşesinde kaldığı için olay gecesi tekrar sordum. 'Senin canını yakmak için birlikte oldum" dedi.
'SENİ BİTİRECEĞİM AHMET KURAL'
Sıla'ya 'Defol git' dediğini belirten 36 yaşındaki oyuncu, "Şoförünü aramak istedim, elimden tuttu. Sonrasında ben kendisinden elimi çekerken düştü. Birkaç kez 'Yalvarırım git' diye bağırdım. Kendisi bana 'Yapma Ahmet, ne olur konuşalım' diye bağırdı. İddianamedeki sözleri kendisine söylemedim ve kesinlikle vurmadım. 15-20 dakika süren kavganın sonunda kendisi dışarı çıktı ve çıkarken de bana 'Seni bitireceğim Ahmet Kural' dedi. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" şeklinde konuştu.
FLAŞ OKAN CAN YANTIR AÇIKLAMASI
Sıla ise ifadesinde, iş insanı Okan Can Yantır ile birlikte olduğunu ilk kez kabul etti. Kendisine küfürler savrulduğunu, dengesini kaybedip yeri düştükten sonrada Ahmet Kural'ın tekmelerine maruz kaldığını öne sürdü.
DURUŞMADA GERGİN ANLAR: KANLI DELİLLER NEREDE?
Duruşma sırasında 2 avukat arasında gergin anlar yaşandı. Ahmet Kural'ın avukatı Sibel Aydın'ın, "Savcılık müracaatında, Sıla'nın pantolonu ve kanlı gömleği savcılığa sunuldu. Teslim edilen adli emanetteki delilleri neden geri aldınız? Bu delilin araştırılmasını istiyoruz. Delildeki kanın Ahmet Kural'ın dudağından gelen kan olduğunu düşünüyoruz " sorusu üzerine Sıla'nın avukatı Rezzan Epözdemir, Ahmet Kural'ın avukatına karşı ses tonunu yükseltti.
AHMET KURAL İLK KEZ KONUŞTU
Posta'nın haberine göre; Duruşmanın ardından bir açıklama yapan Ahmet Kural, ülke gündeminde birçok önemli konu varken, özel hayatıyla kamuoyu önüne gelmekten ve gündemi meşgul etmekten büyük üzüntü duyduğunu tekrarladı. Hakkında yapılan şikayetten bu yana mümkün olduğunca konuşmamaya ve fikir beyan etmemeye çalıştığını, yargıya intikal etmiş bir konuda kamuoyunu ve mahkemeyi yönlendirmeyi doğru bulmadığını belirten Ahmet Kural; "Yaşanan tartışmayı farklı yerlere çekerek, mahkemenin kararını bile beklemeden 'yargısız infaz' ve 'linç' girişimi organize ediliyor." "Basında yer alan yeni albümün lansmanı, davanın ülke sınırlarının aşmasıyla ilgili haberlerin altında yatan amaç ve niyetleri, kamuoyunun takdirlerine bırakıyorum."
Adli Tıp Şube Müdürlüğü'nce incelendiği ve yaralamanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir mahiyette yaralanma olduğu anlaşıldığı iddianamede yer almıştı. Ahmet Kural'ın, Sıla ile aralarında bir tartışmanın yaşandığını kabul ettiği belirtilen iddianamede, "Sıla'nın evden gitmesini istemem üzerine seslerimizi yükselttik. Fakat tehdit etmedim. Birbirimizi kollarından tutarak sarstık. Tartışma 15 dakika sürdü. Birkaç kere yere düştük. Sakinleştikten sonra Sıla evden ayrılırken 'Seni bitireceğim Ahmet' dedi" şeklindeki ifadesine de yer verilmişti.
'ŞAHSIMA YÖNELTİLEN İDDİALARIN HİÇBİRİ GERÇEK DEĞİLDİR'
Ahmet Kural, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Üzerime zorla yapıştırılmak istenen 'kadına şiddet uygulayan adam' yakıştırmasını reddediyorum. Daha önce söyledim, bugün mahkeme huzurunda ve sizlerin önünde bir kez daha söylemek isterim ki; Ben "şiddet" uygulamadım. Şahsıma yöneltilen iftiraların hiçbiri gerçek değildir. Zaten tüm suçlama iddiaları bilimsel raporlarla tek tek çürütüp, mahkemeye sunduk."
'İFTİRAYA UĞRADIĞIMI TÜM TÜRK HALKINA KANITLAYACAĞIM'
"Vicdanen rahatım" diyen Ahmet Kural, "davasının ve haklılığının sonuna kadar takipçisi olacağını", "iftiraya uğradığını tüm Türk halkına kanıtlayacağını" belirterek, Yüce Türk adaletine güvendiğini söyledi.
'İDDİALARI BİLİMSEL RAPORLARLA ÇÜRÜTÜP MAHKEMEYE SUNDUK'
Ahmet Kural'ın avukatı Sibel Aydın da, bugünkü duruşmada savunmalarını yaptıklarını ve müşteki tarafın tanıklarının dinlendiğini belirtti. Bir sonraki celsede kendi tanıklarının mahkemeye gelerek ifade vereceğini bildiren Sibel Aydın, müvekkiline yöneltilen tüm suçlama iddialarını bilimsel raporlarla tek tek çürütüp, mahkemeye sunduklarını söyledi.
Müştekinin, "kafasının duvardan duvara çarpıldığı", "45 dakika dayak yediği" gibi gerçek dışı ve akıl almaz iddialarla müvekkilini suçladığını hatırlatan Sibel Aydın, özel bir hastaneden 2 gün sonra alınan raporun usule aykırı olduğunu kaydederek, "İ.Ü. Tıp Fakültesi Adli Tıp Bölümü'nün konuya ilişkin yazısı da iddiaların bir kurgu ve hayal mahsulü olduğunu açıkça ortaya koymuştur." dedi. Sibel Aydın, "Yandaki evde, bir kısım sesler duyduğunu ifade eden şahidin, bu sesleri, üstelik ayırt edilebilecek derecede duymasına imkan ve ihtimal olmadığı Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi-Makine Mühendisliği bölümünden alınan bilimsel mütalaa ile çürütülmüştür." diye konuştu.
Olaydaki boşluklar ve çelişkilerin müşteki tarafınca da fark edildiğini belirten Sibel Aydın, her fırsatta "konunun medyaya taşınmaya çalışıldığını", "yargıdan umulmayan neticenin, medya vasıtasıyla toplum önünde alınması gayretine girişildiğine" dikkat çekti.