4+4+4'ten, terörden, 28 Şubat'tan, Yeni Anayasa'dan daha önemli bir konu var.
Bu öyle bir sorun ki, Başbakan'ın bütün çılgın projeleri gerçekleşir ama üç çocuk isteği ütopya kalabilir.
Vatan'dan Mine Şenocaklı'ya konuşan İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Yavuz Dizdar'ın açıklamasını okuyalım önce:
"Çiftçi diyor ki, '10 dönüm limon bahçem var ama hepsinin aynı anda olgunlaşmasını istemiyorum. Bazı ilaçlar var, bunları atıyorum, ürünün olgunlaşmasını durdurabiliyorum!'
İyi de, bir şeyin olgunlaşmasını ilaçla durdurduğunuz zaman bunun içinde illa ki bir kalıntı kalır. O kalıntı insanda da olgunlaşmayı durdurucu etki yapar. Ne olur? Spermler olgunlaşmaz, yumurta olgunlaşmaz. Dolayısıyla bir üreme sorunu, kısırlık ortaya çıkar."
Dizdar soruyor: "Neden bu kadar çok tüp bebek merkezi açıldı sanıyorsunuz?" Limona, portakala, domatese verilen olgunlaştırmayı durdurucu hormon yüzünden!
ZEYTİNYAĞ DA ÇAKMA
Hayatımız hormon oldu!
Hadi GDO'dan anlamıyoruz, Avrupalı bizim meyve sebzeyi neden almıyor? Çakma bal skandalının üzerinden bir hafta bile geçmeden zeytinyağlarının da sahte olduğu ortaya çıktı!
Memlekette en çok işsiz hangi fakülteden mezun biliyor musunuz? Ziraat fakültesinden.
En çok intihar eden üniversiteliler de ziraat fakültesini bitirenler!
Ee köşe yazarların senenin 365 günü dedikodu yapıp birbirine çakarsa, gündemin sadece terör sorunundan ibaret olursa, laik-anti laik tartışması hiç bitmezse, ziraat mezunları da iş bulamadan intihar eder.
Cahil çiftçi de dayar hormonu, ilacı meyve sebzeye, öyle bir geçer zaman ki, sen de dizi izlerken yediğin meyve yüzünden kanser olur, kısır kalırsın!