Muhalifler, Muharrem İnce'nin başlattığı yeni siyasi hareket için "Amaç CHP'nin oylarını bölmek" diyor ama bölünse ne olur? Daha kendi sandıklarına bile sahip çıkamamışlar!
İnce, 2018 Cumhurbaşkanlığı Seçimi gecesi ekrana çıkmayınca 'kaçırıldığını' söyleyenler bile olmuştu. Sonra İnce "Adam kazandı" diye mesaj attı ve ekrana bile çıkmadığı için kendisini destekleyenlerde büyük travma yaşattı.
Ve aradan iki yıl geçti şimdi o geceyle ilgili olarak İnce "13 bin sandıkta CHP'nin gözlemcisi yok, 4 milyon oy yapar bu. 4 milyon oyu sokağa bırakmışlar, benden yalan söyleyip milletin karşısına çıkmamı istiyorlar. Bana 'Neredeydin?' diye soranlardan özür diliyorum, krizi kötü yönetmiş olabilirim" dedi.
İnce böylece bombayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kucağına atmış oldu. Kılıçdaroğlu kurultayda rakibi olan, partisinin adayı İnce'yi desteklemeyecek kadar koltuğunu çok mu seviyor?
Eğer İnce doğruyu söylüyorsa her seçim gecesi "Oylarımız çalınıyor" diye sosyal medyayı inleten CHP yönetimi, 13 bin sandığı sahipsiz bırakacak kadar davasına ihanet ediyor demektir!
Sandığını koruyamayan, adayına sahip çıkamayan bir siyasi parti olur da seçimi kazanırsa vatandaşa nasıl sahip çıkacak? Akdeniz ve Ege sularında, Güneydoğu sınırında kurulan küresel tuzaklara karşı ülkenin çıkarlarını nasıl koruyacak?
Vatandaş ne yapsın?
Almanya'da yaşayan Baki Erdoğan (57) ve ailesi, 'kopya' internet sitesi kurbanı oldu. 3 bin Euro karşılığında satın aldıkları tatil için geldikleri Alanya'daki otelde rezervasyonları olmadığını öğrendiler.
Hep "Parayı ödemeden önce oteli arayın" deniyor ama site sahte olduğu için aranan kişi de dolandırıcı oluyor. Bu sahte siteler, Google aramalarında otelin orijinal sitesinden önce çıkıyor. Vatandaş siber güvenlik uzmanı değil ki, ne yapsın?
Dolandırılan her turist turizm sektörü için kara propaganda demek! Otel ve acenteler sürekli turizm firmalarının sahte internet sitelerini araştırıp, suç duyurusunda bulunacak özel bir birim kurmalı.
Bir çaycının yükselişi ve düşüşü
Birçok sinema ve televizyon meslek örgütü Adana'da çekimleri devam eden 'Dayı:
Bir Adamın Hikayesi' adlı sinema filminin setinde, oyuncu Ufuk Bayraktar'ın iki set çalışanını taciz ve tehdit ettiği iddialarına ilişkin ortak bir açıklama yayınladı.
Filmin başrol oyuncusu Ufuk Bayraktar, kuaför Metin Tektaş ve makyöz Alev Ünal Nayir'e ağır küfürler ederek, tehditte bulunmuş, saldırmış. Tektaş ve Nayir karakola gidip Bayraktar'dan şikâyetçi olmuş. Yaşanan olay sonrası set çalışanları seti terk etmiş. Set çalışanları olay anında Ufuk Bayraktar'ın alkollü geldiği için sahnesinin çekilemediğini ve bu nedenle yardımcı yönetmene ağır küfürler ettiğini açıkladı. Bayraktar, set çalışanlarının karavanı iki kez basıp, çalışanları tartaklamış.
BÜYÜK HATALAR YAPTI
Ufuk Bayraktar, 2003 yılında, babasının işletmeciliğini yaptığı Cihangir'deki Firuzağa Kahvesi'nde çalışırken ünlü yönetmen Zeki Demirkubuz tarafından keşfedilmişti. Bayraktar, 2006'da Demirkubuz'un Kader adlı filminde rol alarak oyunculuğa adım atmış ve başarılı bir performans sergilemişti. Sonra birçok film ve dizide rol aldı ama şöhreti kaldıramadı! Ruhsatsız silahla bir kavgaya karıştığı için altı ay hapis yattı.
Ufuk alkol ve şiddet düşkünlüğü yüzünden çok büyük hatalar yaptı.
Sinema emekçilerine, hele de kadınlara saldıran bir magandanın bu sektörde işi zor! Kadın dernekleri Ufuk'un yaptıklarını yanına bırakmaz. Kadın haklarına duyarlı sinema emekçileri de Ufuk'u boykot eder!
Çaycılık yaparken Demirkubuz tarafından keşfedil, oyunculuğu öğren, şöhrete kavuş, sonra da oynadığın mafyatik karakterlerin etkisinde kal, hapis yat, içip içip set bas, kadınları taciz et, saldır vs. Aslında bu da tam Zeki Demirkubuz'luk bir senaryo.