ŞU İstanbul, gerçekten de sahipsiz. Hıncal Ağabey yıllardır yaza yaza sayfaları aşındırdı ama ilgililerin yüzleri aşınacak gibi görünmüyor.
Otomobillere ilgi duyan bir vatandaş olarak her yıl Autoshow Fuarı'nı ziyaret ederim. Bu yıl fuarı Beylikdüzü'ndeki TÜYAP'a taşıdılar.
Üşenmeyip pazar saat 13.15'te Gayrettepe'den yola çıktım. Fuar alanına vardığımda saat 16.45'ti...
Evet, tam 3.5 saatim, kilitlenen trafikte dur-kalk yaparak geçti. Ambarlı'dan itibaren 4 kilometrelik yolu 3 saatte alabildim. Çünkü yüksek ziyaretçi katılımı nedeniyle TÜYAP girişi düğümlenmişti. İstanbul-
Tekirdağ yolu adeta trafiğe kapanmıştı. (Otomobil fuarı için iki şehrin trafik irtibatını kesmek, bize yaraşan bir yenilik olmalı!
Elalem kendi kendine park eden araba yapıyor, biz kendi kendine dank eden beyinden yoksunuz!)
KADERİMİZE TERK EDİLDİK
Otoparklarda yer yoktu. (Bu arada bir saatlik park ücreti olarak açık otoparka 20 lira ödedim.
Resmen'fırsat bu fırsat' soygunu!) İnsanlar TÜYAP'a giremiyor, girenler bir türlü çıkamıyordu.
Fuar merkezinin kapıları izdiham nedeniyle bir süre ziyarete kapatılmıştı.
Ziyaretçiler bir şişe su, bir kraker almak için benzinci marketlerinde birbirini eziyordu ve yer yerinden oynarken, ne trafiği, ne otopark girişlerini, ne de fuar alanına giriş çıkışı düzenleyecek bir tek resmi görevli yoktu.
Aa, pardon, unutmuşum.
TÜYAP girişinin çok ötesinde, trafiği asla tehlikeye sokmayan, sıkıştırmayan, park halindeki araçları çeken bir 'çekici' vardı! Gelin görün ki, Gayrettepe'den Beylikdüzü'ne kadar 30 kilometre boyunca kilitlenen o yolda ilaç için bir tek trafik polisine rastlamadım.
Sanırım, Büyükşehir Belediyesi ile İstanbul Trafik Müdürlüğü el ele verip fuara gitmeye yeltenen insanları otomobilden soğutmak için şehrin trafik sorununu hınzırca çözmeye yönelik 'planlı' bir operasyon yapmışlardı!..