Efsane grup MFÖ üyesi Özkan Uğur'un oğlu Alişan Uğur, babasının izinden gidiyor. İngiltere'de oyunculuk ve müzik eğitimi alan Uğur, Cem Yılmaz'ın yeni filmi 'KaraKomik Filmler'de bir İngiliz'i canlandırdı. Uğur ile aldığı eğitimlerden ailesine, hayallerinden film-dizi sektörüne kadar birçok konuda sohbet ettik...
'SETTE ZORLANMADIM'
- 14 yaşında oyunculuk eğitimi almak için İngiltere'ye gittim. Annem benim için büyük fedakarlık yaptı ve buradaki işini bırakıp benimle oraya geldi çünkü küçüktüm.
İngiltere'de Arts Educational Schools London'da okumaya başladım. Lisede müzik teknolojileri ve medya derslerini alıp o alanlara da yoğunlaştım.
Liseden sonra Royal Academy of Dramatic Art'da altı ay eğitim aldım. Sonra konservatuvarı kazandım.
- Müzik en büyük tutkularımdan biri. Hep hayatımın içinde olan bir alandı. İngiltere'de de müzik çalışmalarıma devam ediyorum. Her tür müziği dinlemeyi seviyorum.
Farklı müzik türlerine ne kadar açık olursanız o kadar iyi olur diye düşünüyorum.
- İlk filmim 'KaraKomik Filmler'. Eğitimim boyunca pek çok kez sahneye çıktık, oyunlar sergiledik, kendi filmlerimizi çektik, set aşamasındaki her şeye yardım ettik ve çalıştık. Ben mikrofon da tuttum, ışıkçılık da yaptım. O yüzden sete girdiğimde kendimi hiç garip hissetmedim.
Ayrıca tiyatro oyunculuğunun yanında dizi ve televizyon oyunculuğu eğitimi de almıştım.
Son sınıfa geldiğimizde kamera önüne çıkmaya hazır olduğunuzu hissediyorsunuz.
O yüzden filmde kamera önünde zorlanmadım.
- 'KaraKomik Filmler'de İngiliz bir karakteri canlandırıyorum.
Çok olumlu tepkiler aldım. Önceden rolümü mutlaka ayrıntılı çalışıyorum.
'KOMEDİYE DAHA YAKINIM'
- Ülkemi çok seviyorum Eğitimimi İngiltere'de almış olsam da ille de İngiltere'de çalışırım diye bir şey yok. Türkiye'de son zamanlarda çok güzel işlere imza atılıyor. Yanlış bilmiyorsam Amerika'dan sonra dizi satmada ikinci ülkeyiz; bu inanılmaz bir başarı.
Sektör olarak çok iyi olduğumuzu düşünüyorum. Türk dizileri de Netflix gibi platformlarda yer alıyor. Bence Türkiye bu alanda çok iyi bir market. Ülkemizin ciddi aşama kaydettiğini düşünüyorum.
- Konservatuvarda hocam çok karakteristik bir yüzüm olduğunu söylemişti. Çalışmalarımızda psikopatı da canlandırdım, kötü adamı da. Karakter karakterdir; iyi, kötü diye bir şey yok. Ama kendimi komediye daha yatkın buluyorum.
- Oscar almak inşallah bir gün bana da nasip olur. Alırsam anneme, babama ve anneanneme teşekkür eder, ödülümü güzel vatanıma armağan ederdim.
'MATEMATİK PROFESÖRÜ OLMAM BEKLENEMEZDİ'
- Öyle bir ailede doğdum ki; babam müzisyen, annem de koreograf. Ev, hep sanat doluydu. O yüzden benden matematik profesörü olmam beklenemezdi. Küçük yaşlardan itibaren müzik ve dans hayatımın içindeydi. 8 yaşında piyano ile tanıştım. Bana hep destek oldular.
'TÜRK SEYİRCİSİ ÇOK AKILLI
- Türk seyircisi sanatla çok ilgili. Geçen hafta iki oyuna gittim, ikisi de doluydu. Bence Türk seyircisi sanatı çok seviyor. Üstelik çok da akıllı. Bu gerçekten sanat adına çok önemli bir şey.