"Opera hayaleti gerçekten vardı… Ben onu tanıdım ve ancak yaşayan bir hayalet olduğunu söyleyebilirim..." (Gaston Leroux) Ünlü Fransız yazar Leroux, ölene kadar hayaletin kim olduğunu söylemedi ama 1909'da yazdığı 'The Phantom of the Opera'yı (Operadaki Hayalet), Paris Operası'nı gezdikten sonra yazdığını biliyoruz.
Opera binasının altı labirenti andırıyormuş ve bir yeraltı gölü varmış.
Oyuna ilham kaynağı olan dev avize de, gerçekten 20 Mayıs 1896'da 'Helle Operası'nın galasında seyircilerin üzerine düşmüş, bir kişi ölmüş, birçok insan yaralanmış.
Ve o avizeyi, operadaki hayaletin düşürdüğüne inanılmış. Elbette bu efsaneyi günümüze taşıyan da Leroux'un romanı olmuş. 'Operadaki Hayalet' asıl şöhreti sinemada yakaladı, defalarca beyazperdeye uyarlandı ama romanın efsaneleşmesi için İngiliz besteci Sir Andrew Lloyd Webber'in notalarıyla bir müzikale dönüşmesi gerekiyordu.
80 MİLYON İZLEYİCİ
İlk gösterimi 1986'da Londra'da gerçekleşen ve Broadway tarihinin en uzun soluklu müzikallerinden biri olan 'Operadaki Hayalet', bugüne kadar 40 ülkede, 80 milyondan fazla izleyiciye ulaşıp tam 6 milyar dolar hasılat yaptı. Müzikalin albüm satışları ise 40 milyonu aşıyor.
Tony ve Oliver Ödülleri başta olmak üzere 50'den fazla tiyatro ve müzikal ödülü bulunan bu efsanevi Broadway müzikali; 150 kişilik ekibi, 230 kostümü, 160 tonluk dekoruyla artık İstanbul'da.
Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi'nde 7 Nisan'da başlayan ve 17 Mayıs'ta sona erecek olan 48 gösterinin toplam maliyeti, 7 milyon dolar. Türkiye'de ilk defa bu kadar büyük bütçeli bir müzikal, bu kadar uzun süre sahnelenecek.
Geçen perşembe bu efsaneyi izleme fırsatım oldu. Bugüne kadar Türkiye'de sahnelenmiş en görkemli, en gösterişli müzikal, 'Operadaki Hayalet' olsa gerek. 'Cats'ten bile iyi olduğunu söyleyenler var. 'Christine' ile 'Phantom'un operanın altındaki kanallarda sandalla gezdikleri sahne müthişti. O nasıl bir dekor tasarımı öyle? 'Phantom' ve 'Christine'in buluşması, mezarlık sahnesi de muhteşemdi.
Maskeli balo sahnesi ise anlatılmaz; yaşamak lazım! Şarkılar, orkestra, oyuncular, kostümler, dekor vs. her şey muhteşemdi.
Bilet fiyatlarının pahalı olduğu söyleniyor ama neye göre? Her hafta maça, sinemaya, yemeğe gidebilirsiniz ama 'Operadaki Hayalet', Türkiye'ye ilk kez geliyor!
Bir daha gelir mi, ne zaman gelir meçhul!
Her keseye uygun bilet var. Bazı müzikalseverlerin sahnenin görkemini daha geniş açıdan görebilmek için balkondan izlemeyi tercih ettiğini de not düşelim.