a Haber'de izledim. Ankara Mamak'ta yaşayan 80 yaşındaki Hakkı Gökbulut, çöpe atılan ekmekleri toplayıp hayvan besicilerine veriyor ve karşılığında aldığı sütleri de ihtiyaç sahiplerine dağıtıyordu.
Dedemiz bu 'hayırlı mesaisini' onca yaşına rağmen, her gün hiç aksatmadan yerine getiriyordu.
Adı yaşadığı semtte 'Ekmekçi Dede'ye çıkan Gökbulut, bir gün yolu üzerinde bulunan bir bankanın önündeki ekmekleri fark etmiş.
Banka çalışanlarından biri, "Dedeciğim bu ekmekleri topla da bizim köye göndereyim" deyince yolda gördüğü tüm ekmekleri toplamaya başlamış.
Sekiz yıl önce ise mahalleden bir büyüğü, Hakkı Gökbulut'a akıl vermiş. Demiş ki, "Bu ekmekleri sat, parasıyla süt al ve çocuklara dağıt."
Dedemiz, o gün bugündür kendini bu sosyal faaliyete adamış. Hatta Toprak Mahsulleri Ofisi toplantısında görüşme fırsatı bulduğu Recep Tayyip Erdoğan'a ekmek israfı konusundaki bu hassasiyetini anlatınca; Başbakan, "Senin gibi bir ekmekçi dede de Gaziantep'te var" diyerek, Gökbulut'un çalışmalarını takdir etmiş.
Malum, Başbakan ekmek israfının önlenebilmesi amacıyla 'bizzat' devreye girip çeşitli önlemler alınmasını sağladı.
Hakkı Dede'nin girişimi de bu konuda sosyal farkındalık yaratmak adına son derece örnek bir davranış. Sahi, bu işi neden ekmekçi dedelerin sırtına yüklüyoruz ki?
Belediyeler ile Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı koordineli bir işbirliği içine girsin. Belediyeler, bayat ekmek toplama üniteleri kursun. Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bunları sağlıklı bir şekilde besicilere ulaştırsın. Karşılığında toplanan sütler, ihtiyaç sahibi evlere dağıtılsın. 80 yaşındaki Hakkı Dede'nin yaptığı işi, devletin yapması zor mu?