Bugün söz yine bu köşenin gerçek sahibi siz okurlarımızda. Köşemizin müdavimlerinden Mustafa Begeç, son günlerde giderek artan hayvan tecavüzlerine farklı bir perspektiften yaklaşmış:
"Sayın Yüksel Aytuğ, köşenizi her gün ilgiyle izliyorum. Hayvanlara tecavüzle ilgili yazınızı okudum. Bu konudaki cezai yaptırımların çok az kalmasıyla ilgili tepkinizde çok haklısınız. Ben hayvan tecavüzleriyle ilgili bir konuya dokunmak istiyorum:
Hayvan tecavüzlerinin iki yanı var. Bir yanı şiddet, diğer yanı cinsellik. Şiddet yanı ileride cinayete, cinsellik yanı tecavüze kadar varıyor. Bu tür insanlar ilk şiddet ve cinsel sapkınlık deneyimlerini hayvanlarda denedikten sonra bir üst aşamada savunmasız insanlarda, özellikle çocuklarda ve yalnız yaşayan kadınlarda denemeye çalışıyorlar. Bunu nereden biliyorsunuz derseniz; hem mesleki tecrübelerime dayanarak söylüyorum, hem de bu tür suç olaylarına karışmış insanların geçmişlerine yapılan araştırma sonuçlarından yola çıkarak belirtiyorum. Hayvanlara yapılan şiddet ve tecavüz, çocuklara yapılan şiddet ve tecavüzün ilk basamağı. Bu hasta ruhlu insanların ikinci basamağa çıkmalarına müsaade edilmemeli diye düşünüyor ve yetkililerin bu konuda terör belasına gösterdikleri hassasiyet kadar duyarlılık göstermelerini bekliyorum."
Otizmliler için haydi alışverişe!..
Artık biliyorsunuz, köşemiz Tohum Otizm Vakfı'nın gönüllü basın temsilciliğini yapıyor. Bu kez sizlere vakıf için hayati önem taşıyan bir alışveriş festivalinden söz edeceğim.
Tohum Otizm Vakfı Alışveriş Festivali, bu yılki etkinliğini e-ticaret platformu Trendyol'a taşıdı. 'Festival Evinize Geliyor, Otizme Destek Büyüyor' sloganıyla 15 Eylül-15 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek festivale katılan firmalar hem ürünlerini milyonlarca müşteriye ulaştırabilecek, hem de otizmli çocuklar için yürütülen projelere ve eğitimlerine destek olabilecek. Tabii bu firmalardan alışveriş yapan milyonlarca kullanıcı da alışveriş yaparak Tohum'a katkı sağlayacaklar.
Göz yoran sunucu
Değerli meslektaşım ve köşemizin fahri tedarik zinciri üyelerinden Tansu Sarı, bu kez de Magazin D'nin sunucusu Aslı Turanlı'yı mercek altına almış:
"Dilay Korkmaz'dan Magazin D'nin sunuculuğunu devralan Aslı Turanlı adeta ekranla kavga ediyor. Anons sonrası kafasını monitöre çevirip VTR'ye pas atması gerekirken, anonsu bitirmeden 10 saniye önce sertçe başının yönünü değiştiriyor. Acaba kimse kendisini uyarmıyor mu? Geçen cumartesi günkü programda ben izlemekten yoruldum."
Akıllı TV'lerdeki reklamlar bıktırdı
Köşemize sürekli katkı sağlayan okurlarımızdan Murat Aydın, bu kez de akıllı televizyonlara yağan ve hepimizi usandıran reklamlara değinmiş:
"Cep telefonumuz, bilgisayarımız derken şimdi de akıllı TV'lerimize (Smart TV) reklam gelmeye başladı. Programı seyrederken birden ekran küçülüyor ve ekranın köşeleri ve altında reklam beliriyor. Sonra da bize sözde alternatif sunuyor: 'Reklamı incelemek için OK'a basın, çıkmak için kırmızı tuşa basın!' Reklam vermenin bir yolunu daha bulmuşlar ya, pes diyorum."
Gaf kürsüsü
Daimi okurlarımızdan Hüsnü Tarakçı'nın tespiti: Yeni İş Bankası reklamının hikayesi 1926'da geçiyor ancak o tarihte 45 yaşında olan Atatürk'ün resmi tarihle uyuşmuyor. Resim, Atatürk'ün vefat etmeden önceki halini andırıyor.
Zap'tiye
Altın fiyatları böyle giderse millet yakında evli çifte mikroskop altında 'altın tozu tanesi' takacak.
Ne demiş?
"Küçükken çok korkak bir çocuktum. Ama sonradan gördüm ki Tanrı en büyük güzellikleri en dehşetli korkuların arkasına saklıyor." (Ünlü oyuncu Will Smith, Discovery Channel'daki Korkuyu Yenmek belgeselinde köpek balıklarıyla yüzmek için suya girmeden önce...)