Sosyal medyadan aldığın en kötü veya en saçma yorum neydi?
Çok saçma şeyler var. Engelliyorum. Laf olsun diye yorum yapıyorlar. Video çekip koyuyorum. Göğsünün kılına laf atıyor. Sen hikâyeye bak, ne için izliyorsun bunu? Sosyal medyada insanlar son dönemde birilerine kabahat bulmak için izliyor. Boş bir kitle var. Bir iş yapamayan, asosyal, bir yere tutunamayan. Ben bunlara sosyal medya sapıkları diyorum.
Hiç bu tiplemeyi bu toplum kaldırmaz deyip hasıraltı ettiğin bir tiplemen oldu mu?
Bende o kadar çok tipleme var ki. Sosyal medyaya koymadıklarım var. Aslında bizim çıkış noktamız güncel hayatı yakalamak. Bunlarla alakalı bin bir çeşit muhabbet var. Ama hepsini dijitale sunamıyoruz. Ama 'yemez' deyip de atmadığım videom yok. Kendi açımdan siyasete, dil, din, ırk muhabbetlerine girmeden, sadece mizah odaklı, toplumdaki herkesin izleyebileceği içerikler üretmeye çalışıyorum. O nedenle anlık bir fikir geliyor, çekiyorum. O an paylaşsam çok güzel olacak ama mizah yapalım derken de bir tarafı elimin tersiyle itip diğer tarafı kucaklamayı istemediğim için çok temkinliyim.
Önceden memur olduğunu biliyoruz. Hayatında nasıl bir kırılma yaşandı da sosyal medyaya içerik üretmeye başladın ve memurluğu bıraktın?
10 sene devlet memurluğu yaptım. 2017 yılında istifa ettim. 2015'in başında da Vine'da ufak ufak görünmeye başlamıştım. İnsanlar tanımaya başlamıştı. O dönemler işe gidiyordum insanlar beni çalışmıyor sanıyordu. Dışarı çıkıyordum, 'Ömer nerede?' 'Ömer şimdi video çekiyordur' diyorlardı. Hâlbuki işle alakalı bir yerdeyim. Bir de çalışma ortamıyla benim dışarıdaki popüler olduğum dünya artık birbirini kaldırmamaya başladı. Sabah 8'de adamla işe gidiyoruz 'Hiç komik değilsin' diyor. Bu durumdan sıkılmaya başladım. Orada onu yap orada onu yap. Sosyal medyadaki hayatım işe de yansımaya başladı. İşte ciddi bir şey yapıyordum başka biri gülüyordu. 2017'de istifa ettim, mutluyum. Çalıştığım dönemde 60 üniversitede söyleşiye gittim. Yıllık iznim kalmıyordu söyleşilere gitmekten.
"Vine'ı şu an kullanamam"
Vine'ı özlüyor musun?
7 saniye yetmiyordu artık. 7 saniyede bir insanı güldürmek de büyük başarı. Bu kadar pratik olmamız, konsepti ilerletebilmemiz bana oradan geliyor. 7 saniyede mizah yapan adam 15 saniyede 1 dakikada daha güzel şeyler yapıyor. Özledim Vine'ı ama şu an 7 saniyede bir şey veremem. O zaman ne yaptığımızı da unuttum.
Instagram'da yaptığını YouTube'da yapacak mısın?
Instagram'daki mizahı YouTube'da yapmak istemiyorum. Kafama Göre diye bir konsept yapıyorum YouTube'da. Bir hafta Antep'e gittik bir hafta dağda kamp yaptım. Sürekli komedi komedi olmuyor. Evet, iyi bir komedyen olmaya çalışıyorum. Ama her platformda kaka kiki yapmak durumunda değilim. 20 dakikalık videomuzda bilgi veriyoruz, laklak yapıyoruz, gülüyoruz, kafamıza göre takılıyoruz. İnsanlar Instagram'daki bir story dinamikliğini 20 dakikalık videoda bekliyor. Böyle bir dinamizm, böyle bir mizah yok. Beni takip eden yaş ortalaması büyük. Onları YouTube'a çekmek de zor.
Sen kimleri izliyorsun YouTube'da?
Ben çok izlemiyorum. İçerik ürete ürete mizah yapa yapa bir şeyleri izleme tahammülüm kalmadı. Ben üreteyim, izlesinler kafasındayım. Ama son dönemde izlediğim Hasan Can Kaya var, Emre Durmuş var, Doğan Kabak var.
"Linç yememek için her şeyi yapıyorum"
Sosyal medyadaki linç kültürü hakkında ne düşünüyorsun? Linç yedin mi hiç?
Ben hiç linç yemedim. Yememek için de her şeyi yapıyorum. O linçi kaldırabilecek kapasitede biri değilim. Ama Türkiye'de her şey unutuluyor. Adamı linç ediyorlar bir hafta sonra adam hayatına devam ediyor. Çok takılmamak lazım. Böyle bir durumla karşı karşıya kalsam ne olur bilmiyorum. Rahat da takılabilirim, panik de olabilirim.
Son dönemde yaşadığın 'yok artık sahiden mi' deyip inanamadığın durum?
İkinci el araç piyasası.
'Yok artık sen de mi' dediğin seni hayal kırıklığına uğratan son kişi?
Ben bunu çok derim. Sosyal medyada bir çizgim var. O çizgi dışında hareket eden yakın arkadaşlarım olduğu zaman üzülüyorum. Üç kuruş için ne olduğu belli olmayan kremin reklamını yapmazsın diyorum, kızıyorum kendilerine. Bana gelen işlerde 'bunu kullanır mıyım, alır mıyım' diyorum alırsam paylaşıyorum. Kaliteli şekilde ilerlemeye çalışıyorum.
Bu bölümde 'neyi, neye, kime' diye sormayacağım. Yalnızca nasıl diye soracağım.
Nasıl seviyorsun?
Büyük severim.
Nasıl davranıyorsun?
Mantıklı
Nasıl özlüyorsun?
İyi, tadında.
Nasıl merak ediyorsun?
Çok merak ederim. Sen bana 'Seninle bir şey konuşacağım. Ya neyse sonra konuşuruz' dediğin an ben onu kafamda kurarım. Sonra konuşmalık bir durum yok. Öyle bir dünya yok.
Nasıl katlanıyorsun?
Sineye çekerek
Her şey üstüne geldiğinde nasıl kaçıyorsun?
Kaçamıyorum. Patlıyorum. Kabuğuma çekiliyorum.
O mu Bu Mu?
Ali Biçim mi Mesut Can Tomay mı?
Mesut Can Tomay. Ali ile küstüm. Barışırız herhalde. Çok eski dostuz, güzel paylaşımlarımız var.
"Ali Biçim Türkiye'nin en iyi mizahçılarından"
Ali Biçim'in mizah anlayışında bir değişiklik oldu. Sen nasıl değerlendiriyorsun bu durumu?
Ali, Türkiye'nin en iyi mizahçılarından biri. YouTube'da bir trend yakaladılar. Bu yoldan gitmeleri gerekiyor. YouTube'da bir trend yakaladın mı oradan gitmek gerekiyor. Bundan 1 sene önce Ali bu kadar popüler değildi. Ali Biçim her zaman vardı ama YouTube mecrasında genç kitlede bilinmiyordu. Değerlendi, güzel oldu.
Kafalar ile kışkırtma videosu çekmek mi, Enes Batur ile sualtında 24 saat yaşamak mı?
Enes ile film çektik. O hakkımızı kullandık. Kafalar iyi kışkırtıyor. Ben o kışkırtmaya gelemem ya. Bilal'e yaptıklarını bana yapsalar işin sonu karakolda bitebilir.
Dikkat Şahan Çıkabilir'deki Şahan tiplemeleri mi, Recep İvedik mi?
Dikkat Şahan Çıkabilir.
Recep İvedik hakkında ne düşünüyorsun?
Trend işi. Herkes sanat filmi çekmek zorunda değil. Herkes Cem Yılmaz, Yılmaz Erdoğan mizahını sevmek zorunda değil. İstediğin kadar marjinal ol, bambaşka bir dünyanın adamı ol Recep İvedik'teki bir hareket sana samimi gelip seni güldürebilir. Komedinin karşılaştırılmasını çok sevmiyorum. Komedinin ortak bir dili yok. Cem Yılmaz bambaşka bir şey Yılmaz Erdoğan, Ata Demirer, Şahan Gökbakar bambaşka bir şey.
Galatasaray Fenerbahçe derbisinde hakem olmak mı, yedek kulübesinde olmak mı?
Hakem olmak.
Acun Ilıcalı'nın şarkı söylediği bir O Ses yarışmasında jüri olup ona dönmemek mi, stand up yaptığı bir Yetenek Sizsiniz yarışmasında erkenden red butonuna basmak mı?
Acun Ilıcalı hakkında konuşmak istemiyorum. Önümüzde bir şeyler olur, onu da kesmek istemiyorum :) Hiç gerek yok. Seviyorum Acun Ilıcalı'yı. Çok başarılı bir adam.
Nalet Bebe'nin En'lerine geçiyorum.
İstanbul'da en sevdiğin semt neresi?
Maslak. Her yere yakın.
Seni en çok sinirlendiren şey nedir?
Anlattığım şeyin anlaşılmaması ya da yanlış yorumlanması.
"Annem 'Kes kendini' dedi"
Hayatındaki en büyük hatan nedir?
Bir tane yapımcıyla çalıştım. O adamla tanışmak büyük hataydı.
Ergenlikte ailenle zıtlaşıp yaptığın en büyük saçmalık neydi?
Koluma faça atmıştım. Bir şey istedim, yapmadı. Çat çat çat attım façayı. Annem de 'kes kendini' dedi.
En çok ne için para harcarsın?
Yeme, içme, kıyafet.
Haters'larına iletmek istediğin mesaj nedir?
Ben görmek istemediğim insanı görmem. Engellerim. Benim de nefret duyduğum insanlar var. Onu görsem kusarım mesela. Ama onu görebileceğim her yerden engellerim. Nefret duyuyorsanız engelleyin geçin.