Bu yıl ilk sanatçılarını seçmek için sınav açan İzmir Büyükşehir Belediye Tiyatroları'nda skandallar bitmiyor. Genel Sanat Yönetmenliği'ne 76 yaşındaki Yücel Erten'in atanmasıyla başlayan skandallar zinciri, sınav başvuruları ve sınav şekliyle de büyük eleştiri almaya devam ediyor.
Diploma sahibi yaklaşık bin oyuncunun kadroya girebilmek için ter döktüğü sınava, sadece YÖK'e bağlı konservatuvar mezunları başvuruda bulunabildiği için çok sayıda gencin boynu bükük kalmıştı.
Önemli sanat okullarından mezun olanların bile bu sınava dâhil edilmemesi çok ses getirmişti.
Şimdi de sınavın içeriğine çok fazla itiraz geliyor. Sınava girenleri geçin, sektörün önde gelen isimleri bile sınav şeklinin baştan sona yanlış olduğunu, oyuncu performanslarına hiç bakılmadığını belirterek seslerini duyurmaya çalışıyorlar.
Örneğin sınava giren bir öğrenci, "Yücel Bey, acaba o yüzüne hiç bakmadığınız, hazırladıkları parçaları izlemediğiniz insanları oraya toplayıp, uyuklayan jürinizle birlikte zoraki katlandığınız bu sınavı niye yaptınız? Dünyanın hiçbir yerinde, herhangi bir oyunculuk okulunda, herhangi bir tiyatro sınavında, oyunculuk izlenmeden eleme yapılmış mıdır?" diye soruyor.
Yine sınava giren bir başka aday, şu sözlerle isyan ediyor: "2 dakikada sadece şarkı söyletip iki-üç adım attırarak insanların oyunculuk yeterliliğine veya yetersizliğine karar verebilmek büyük başarı.
Siz bir oyuncunun hiçbir şekilde oyunculuk performansına bakmadan sadece ses ve hareket üzerinden değerlendirir, sonuçları da liste olarak açıklamayıp mesajla bildirirseniz adaletsizliğin dibine vurmuşsunuz demektir." Oyuncu Veda Yurtsever ise "Oyunculuk sınavında sadece şarkı söyletip, 3 figürle dans yaptırıp, CV'ye bile bakmadan sayıyı binden 150'ye düşürmüşler.
Hiç değilse ön jüriyle seçme yapılmalıydı. Hakkaniyet budur" diyor.
LİSTE ŞEFFAF DEĞİL
İlk aşamayı geçenlerin internette şeffafça açıklanmaması, sabah reddedilen adayın akşam ikinci aşamaya seçilmesiyle de nereden bakarsan elde kalan bir sınav...
Öyle ki, daha önce Yücel Erten'in yönettiği Keşanlı Ali Destanı'nda rol alan Ali Açıkbaş, "Beni daha önce müzikale seçmiş biri, dönüp yüzüme bakmadı. Sonucu belli olan sınavların figüranlığını yapmaktan bıktım. Şeffaf liste istiyoruz" diyor.
İZMİR ŞEHİR TİYATROLARI ÖLÜ DOĞUYOR
Oyuncular Sendikası yayınladığı bildiri ile sürecin takipçisi olacağını duyurdu. Tepki gösteren isimlerden biri de tiyatrocu Nedim Saban'dı. Saban, "İzbeton yönetim kurulu üyeleri; insanı, insana betonla anlatıyorlar. Her şey çok saçma ve aşağılayıcı. Okul bitirene kelebek dansı yaptırıp yollamak, köklü sanat kurumu mezunlarını bile sınava almamak, sınava gireni aşağılamak. Yazık oluyor, yıllardır beklenen İzmir Tiyatrosu ölü doğuyor" diye yorum yaptı. Saban'ın İzbeton göndermesi de yerinde olmuş.
Nitekim Genel Sanat Yönetmeni Yücel Erten belediyenin önemli kuruluşlarından İzbeton'a yönetim kurulu üyesi yapılmıştı. Bir tiyatro sanatçısı ve yöneticisinin asfalt ve parke dökmek olan belediye hizmetine nasıl bir katkı sağlayacağı da merak konusu. Belediye Başkanı Tunç Soyer İzmir'de şehir tiyatrosu kuracağını açıkladığında sektörü heyecanlandıran bu gelişme karşısında bir tiyatrosever olarak umutlanmıştım. Acaba Sayın Soyer burada oynanan oyunun farkında mı? Sınava giremeyenler, girip de rezil olanların sesine kulak verip sınavın iptalini isteyenlere ne cevap verecek çok merak ediyorum. Umarım bu tiyatroda perde mutlu sonla kapanır.