Dünyaca ünlü İtalyan tenor Andrea Bocelli, İtalya'da bulunan tatil beldesi Bagno Alpemare'de iki gün şef Nusret Gökçe'yi ağırladı. Gökçe, ünlü tenorun özel misafirlerine bu süre zarfında kusursuz bir yemek deneyimi sundu. Davetin ardından Bocelli kendi sosyal medya hesabından Gökçe'nin başarısına dair övgü dolu bir metin kaleme aldı: "Başarı asla rastgele değildir. Nusret Gökçe tüm dünyada olağanüstü etler hazırlama ve sunum şekliyle tanınıyor ve övgü alıyor. Ancak zarif ve derin bu adamın kuvvetli ahlakı daha az biliniyor. Işıltılı ve geçici sosyal ortamların yıldızların üzerine serptiği o parlaklığın zıttı diyebilirim. Salt Bae, sadece yeni bir et pişirme yöntemini icat eden eksantrik ve yenilikçi bir restoran işletmecisi değil.
O, spot ışıklarından uzakta daha da etkileyici olan, sabahın erken saatlerinde ilk gelen ve gece geç saatlerde çıkan sevimli, cömert ve yorulmak bilmeyen bir kişi. Kendisini şahsen tanıdığınızda, bu olağanüstü Türk şef ve girişimcinin milyonlarca kullanıcı ve müşterinin damak zevkini ve hayal gücünü nasıl fethettiğini görmek kolay. Her şeyle gülümseyerek ilgilendi, misafirlerin çatal bıçak takımlarına kadar... Yüzlerce el sıkışma isteğini nezaketle kabul etti. Tüm bunları basit, cömert ve nazik bir ruhla yaptı.
'ONUR DUYDUM'
Gecenin sonunda ise Nusret dışarıda onu bekleyen çok sayıda genç olduğunu fark etti. Hepsiyle özel olarak ilgilendi, sonsuz sayıda selfie çekti, kulübümüze davet etti, onlara kendi hikayesini anlattı. Hayallerinize inanmanın ne kadar önemli olduğunu vurguladı. Böyle bir kişiyi tanıma şansına sahip olduğum için onur duyuyorum."
İTALYAN GENÇLERE UNUTULMAZ DERS VERDİ'
Bocelli'nin
eşi Veronica da o özel geceyle ilgili şu ifadeleri kocasının sosyal medya hesabından paylaştı: "Nusret Gökçe'nin karakterini daha iyi anlamanız için 03.00 sularında evin önüne gelen gençlerle ve çocuklarla geçirdiği zamana şahit olmanız gerekir... Kimseyi dışarıda bırakmadan her biriyle ilgilenmesi çok etkileyiciydi. Onlara babasının bir madenci olduğunu, eğitim alma şansı olmadığı için okuma- yazma bilmediğini anlattı. Kendisinin de gençlik yıllarında daha çok okuyabilmek için Türkiye'de, Arjantin'de ve sonra ABD'de, çalışma karşılığında kitap aldığını anlattı. İtalyan hayranlarına etkileyici, unutulmaz bir ders verdi. Mükemmel bir şef, iyi bir insan olarak o tuz dökme anından fazlası olduğunu tüm İtalyan hayranlarına gösterdi."