Ünlü şarkıcı Rümeysa, son dönemin dikkat çeken isimlerinden. Klasik Türk Müziği eğitimi alan Rümeysa, uzun yıllar önce Tire'de öğretmenlik yapıyordu. Kariyerine farklı bir yönde devam etmek istedi ve müzik yarışmasına başvurdu. Performansı beğenilmesine rağmen jüri üyelerinin takımları dolu olduğu için yarışmaya devam edememişti ancak Sezen Aksu'nun dikkatini çekmeyi başarmıştı. Rümeysa'nın Aksu ile tanışmasıyla da müzik yolculuğu başlamış oldu. Yansın İstanbul şarkısıyla büyük bir çıkış yakalayan Rümeysa, son olarak Aşkın Mağdurları adlı parçasını müzikseverlerle buluşturdu.
Başarılı şarkılara imza atan güzel şarkıcının, aslında oldukça hüzünlü bir hikayesi var. Bundan tam 11 yıl önce hayatını kökten değiştiren bir olay yaşamış. Yıl 2011. Rümeysa o dönemler Tire'de öğretmenlik yapıyordu. Pilot komiser Murat Güçlü ile nişanlıydı. O günlerde düğün hazırlıkları yapıyorlardı. 29 Mayıs'a nikah tarihi alınmıştı ancak düğüne kısa bir süre kala aldığı acı haberle dünyası yıkıldı. Güçlü'nün de içinde bulunduğu helikopter Beykoz'un Anadolu Kavağı açıklarında denize düşmüştü. Aldığı haberle kahroldu Rümeysa. Tüm hayalleri yıkıldı, biricik nişanlısını kaybetmişti. Cenaze töreninde gözyaşları içinde "Ne olur, beni de en yakın sürede yanına alması için dua edin" diye feryat etmişti.
DÜĞÜNÜMÜZE 9 GÜN VARDI
O günden sonra tüm hayatı değişen Rümeysa, yaşadığı acı dolu anları bir bir anlattı. Ünlü şarkıcı, sözlerine şöyle başladı: "Elbette doğum gibi ölüm de olağan yaşam sürecinin içinde. Ancak zamansız ölümler her insanı olduğu gibi beni de çok üzüyor. Bu nedenle insanları kaybetmekten korkarım. 2011 yılında İstanbul Boğazı'nda eğitim uçuşundayken düşen helikopterde pilot komiser nişanlım Murat Güçlü şehit oldu. Hem de düğünümüze 9 gün kala."
Bu olayın ardından toparlanmasının uzun süre aldığını belirten Rümeysa, "Birkaç ay psikoloğa gittim o da sadece 'anlıyorum seni'den öteye geçemedi. Böyle olunca ben de bu acıya alışmam gerektiğini fark ettim ve tedaviyi bıraktım. Uzunca bir zaman tramva süreci yaşadım. Bu da bende daha sonradan kaybetme korkusu oluşturdu. Bu yüzden kimseye bağlanamıyorum. Bağlanma problemim var" dedi.
Öyle zor günler geçirmişti ki Rümeysa, yaşadığını kalbinin bir köşesine gömdü. Zaman zaman yine o duygulara kapılsa da hayat devam ettiği için güçlü durması gerektiğini biliyordu. Ünlü şarkıcı, "Her şeyle başa çıkabilmek gibi bir zorunluluğumuz olduğunu düşünmüyorum. Dolayısıyla başa çıkabildiğimi de zannetmiyorum. Yaşıyoruz bir şekilde. Nefes alıyorsak umut vardır elbette diyorum. Aşık Veysel'in dediği gibi 'Uzun ince bir yoldayım gidiyorum gündüz gece'..." sözleriyle hislerini açıklıyor. Kaldığı yerden devam etmenin zor olduğunu söyleyen şarkıcı, "Hâlâ zorlandığımı söyleyebilirim. Daha hassas duygusal bir insana dönüştüm. Bağlanma ve kaybetme gibi bazı korkularım oluştu" dedi.
ŞARKI YAPMAK BENİ ÖZGÜRLEŞTİRİYOR
Duygularını şarkılarıyla ifade eden Rümeysa, şöyle konuştu: "Bir kişi ya da olay üzerine şarkı yapmıyorum. Genel duygu durumunda hem kendi yaşadıklarım, hem arkadaşlarımın yaşadıkları şeyleri yazabiliyorum. Söz-müzik yapmak beni özgürleştiriyor. Kendimi böyle daha rahat ifade edebiliyorum."