Dünyanın en önemli sanat fuarlarından biri olan The Armory Show başta olmak üzere Scope, Independent, Art On Paper, Spring Break Art Show ve Volta için sanat dünyası bu hafta New York'taydı. Bütün fuarların gündeminde tabii ki sanattan önce koronavirüs vardı, hatta bazı galeriler bu sebeple katılım sağlayamadı. Armory Show, 26'ncı yılında en ses getiren açılışı yaptı. Sanatseverlerin dikkatini en çok çeken çalışma Raul Mourao'nun 100.000 dolar değerindeki eseri oldu. Corten çeliğinden yapılmış iki büyük heykelinin etrafına kalabalık toplanmıştı. Fizik kuralları ve dengenin güzelliği bu olsa gerek. Rafael Lozano-Hemmer'ın güneşi anlatan eseri de üzerine epey düşündüren bir çalışmaydı. 210.000 dolar değerindeki dijital çalışmanın hipnotize etkisi yüksekti. Öte yandan fuarda ülkemiz adına gurur duyacağımız Türkler de vardı. İlk karşıma New York'un Chelsea bölgesinde 10 yıl önce açtığı C24 Gallery ile Maide Kurttepeli çıktı. İstanbul'dan fuara katılan diğer Türk ise Dirimart Galeri'ydi. Türk sanatçılardan Ebru Uygun, Ayşe Ekmen, Özlem Günyol, Mustafa Kunt'un eserlerini inceledikten sonra, Türkiye'den gelen diğer işleri görmek için Volta'ya geçtim.
ÖZMENOĞLU'NU TAKİP EDİN
Volta'nın direktörü Contemporary Istanbul'un eski direktörü İran asıllı Londralı koleksiyoncu Kamiar Maleki'yle "İstanbul'dan sonra New York'ta karşılaşmak ne güzel" diye konuşurken, İstanbul'da en sevdiğim galerilerden Anna Laudel de karşıma çıktı. Türkler her zaman her yerde birbirini iki dakikada bulur. Ülkemizin gururu kesinlikle Ardan Özmenoğlu'nun işleriydi çünkü hem Volta'da, hem de Scope'da eserleri çok beğenildi. Sergide sohbet ederken New York'ta birkaç galeride de işleri olduğundan bahsetti. Bu arada koronavirüs, sanat fuarlarındaki bazı eserlere de ilham olmuş. İndependent'ta gezerken maskeli bir eser gördüm, "Koronavirüsle ilgili değildir" derken, galeri sahibi "Tam olarak öyle, gündemi takip eden bir sanatçım yaptı bunu" diye karşılık verdi. Gülelim mi, ağlayalım mı?
Yeni koronavirüs selamı
New York'ta da tüm dünyadaki gibi Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer'ın, koronavirüs salgını nedeniyle Başbakan Angela Merkel'in elini sıkmaması konuşuluyor. Ülkede korona selamı da üretilmiş. New York'lular, son günlerde topuk ya da dirsekle selamlaşıyor. Armony Show'daki koleksiyonerler de bu taktiği uyguladı.
O cupcake'leri artık biz de yiyebileceğiz
Amerika gezim sırasında 1996'dan beri özel tatlılarıyla ülkeyi kasıp kavuran, kapısının önünde kuyruğun eksik olmadığı Magnolia Bakery'ye de uğradım. 'Sex and the City'deki 'Carrie'nin elinden düşmeyen, izlerken canımızı çektiren o leziz cupcake'lerinden de yedim tabii... Size de bir müjdem var. Artık o cupcake'leri biz de İstanbul'da yiyebileceğiz. Magnolia Bakery'nin Türkiye'deki ilk şubesi bu yaz Emaar AVM'de açılacak. İstanbullularla bu özel tatlarla buluşturacak isim Gloria Jeans Coffee'nin Türkiye'nin CEO'su Mehmet Dinçerler. Kız kardeşi Tuğba da aylardır New York'ta eğitimde. Dünyada 20'den fazla yerde olan mekanın İstanbul şubesi, Avrupa'da açılan ilk Magnolia Bakery olacak. Bravo!