Eskiler, bizim şimdilerde "kendine özgü" diye ifade ettiğimiz durumu böyle dile getirirlerdi. "Zor" şarkısıyla benim gibi pek çok müzikseverin "kulak temizleme çubuğu" olan Nev, gerçekten de "nev-i şahsına münhasır" bir sanatçı. Onu "Bir Nev-i Alaturka" albümünün tanıtımı için sahne aldığı Nahide Motel'de izlerken, müziği ve duruşu ile ne kadar "kendine özgü" olduğunu bir kez daha gördüm. Alaturka söylemek zor iştir. Makam bileceksin, usül bileceksin, alaturkanın felsefesinden haberdar olacaksın, dahası gırtlağına bir bülbül oturtacak ve onu iyi eğiteceksin. Yıllardır rock tarzına yakın duran biri için alaturkaya soyunmak cesaret işi. Ama Nev sadece "cüret etmemiş", yüreğİni bu işe koymuş. Otomobilden, müziğe kadar hayatını "klasik" tarzda yaşamayı seçen biri olarak eserlerin özünden, orijinalliğinden uzaklaştırılması hoşuma gitmez. Ama Nev'in kimi zaman rock, kimi zaman ska tarzı ile yoğurduğu birbirinden güzel alaturka eserleri dinleyince yan masadaki Hıncal Ağabey ile beraber mest oldum. Yaşım ortaya çıkmasın diye ilk başlarda eserlere eşlik etmekten kaçındım. (!) Ama sonlara doğru bir de baktım ki sesim Nev'den fazla çıkıyor!.. Nev, tevazu gösterip, yaptığı müziğe "Bir Nev'i Alaturka" diyor ama aslında çok önemli bir misyon üstlenmiş: Gençleri alaturka müzik ile tanıştırmak, bu vesile ile Türk Sanat Müziği'nin emektarlarını zarifçe selamlamak. Bunu yaparken de son derece etkileyici yeni bir müzik sentezine ulaşmış. Bence bu işin peşini asla bırakmamalı. Bu arada Nahide Motel'in inanılmaz atmosferi de son derece etkileyici. Konukların karşılanmasından, yemeklerin ikramına kadar hemen her şey "şova" dönüştürülmüş. İnsan etrafına bakınmaktan, tabağındakileri bitirmeye fırsat bulamıyor. Maçka'da adeta minyatür bir Fransa yaratılmış. Nahide'den önceki durağım ise Les Ottoman's'dı. Ege'nin "Suya Düşen Sesler" albümünün tanıtım kokteyli çok renkliydi. Gürsel Tekin ile Kubat'ı müzik sohbeti yaparken görmek ilginçti. Ege'nin "Ege kokan" şarkılarına ise bayıldım. Tam "yaz albümü" olmuş. Yunan müziğinden, Latin ezgilere, 9/8'lik Roman ritimlerinden muhteşem slowlara kadar dinleyiciye geniş bir beğeni yelpazesi sunuyor. Ege'nin, hemen her şarkısı için özel dans grubu ve konsept hazırlaması, işine nasıl dört elle sarıldığının işaretiydi. Bu yaz radyolarda, kulüplerde Ege'nin şarkıları çok sık çalınacak. Ve belli ki bu albüm, Ege'nin iki yakasını biraraya getirecek. Her anlamda...