90'larda 'evde DVD izliyoruz' modası vardı.
Aman nasıl da cool'du!
Anketlerde hobilerimiz arasında ille de vardı. Ünlülere sorulan 'Sevgilinizle neler yapmaktan hoşlanırsınız?' sorusunun da pek tabii ki vazgeçilmez cevaplarındandı evde yemek yapmak, DVD izlemek, seyahat etmek...
Artık DVD kalmadı, olayımız internet dizileri...
Misal Netflix...
Günümüzün modern insanı; hayatının pek düzgün, pek güzel ve elit olduğunu vurgulamak için 'Netflix'ten dizi izliyorum' çekiyor.
Ohh mis gibi evinde barkında, kültüründe, sanatında sayarak kendini.
Ama sorsanız, Türk dizilerini izleyenlere de burun kıvırıyor bu arkadaşlar.
'Aaaa bütün gece ekran karşısında bir dizi için oturmak da ne saçmalık?' gibisinden burun büküyorlar.
Peki senin yaptığın ne canım kardeşim? Her gecesini yerli dizilerin peşinde harcayanlardan ne farkın var?
Sen de elinde kumandan Netflix dizileriyle günlerini, gecelerini geçiriyorsun.
Onlarınki uyuşma haliyse, seninki de yabancı stilde uyuşma hali!
'Şu dizi şöyle, bu dizi böyle', 'Ay acaba gelecek bölüm ne olacak?' derken, senin de ömrün tükeniyor. Sen de sana faydalı, seni coşturacak, seni hayata bağlayacak, üretmeni sağlayacak şeyler yerine vaktini koltukta ekran karşısında uyuşarak harcıyorsun.
Ya işte böyle... Diziler nasıl da etkili ve sinsi uyuşturucular değil mi?