'3 YAŞINDA SAHNEYE ÇIKTIM, 70 YILDIR ORADAYIM'
Müziğimizin efsane sesi Neşe Karaböcek, GÜNAYDIN'a özel açıklamalarda bulundu.
"Vatan toprağı ayrı bir aşk; dünyanın isterseniz en güzel yerine gidin, yine de Türkiye'nin yerini tutmaz" diyen Karaböcek, bayrağımıza, ülkemize her zaman sahip çıkmamız ve onu korumamız gerektiğini söyledi...
- Çocukluğunuzdan beri sahnelerde olmak nasıl etkiledi sizi?
Herkese nasip olmayacak dolu dolu bir hayat geçirdim ama bulunduğum noktaya çok çalışarak geldim. 3.5 yaşında başladım sahneye çıkmaya.
Tiyatro da yaptım, operada da oynadım, bale de yaptım. Çocuk bile olduğumu anlamadan sahnelerde büyüdüm ama içimde de uhde kalmadı.
Evcilik oynayanlara ya da bebeklerle oynayanlara da imrenmedim. Benim hiç oyuncak bebeğim olmadı mesela.
- En fazla müzik ödülü alan sanatçılardan birisiniz. 18 altın plağınız var, kimse kıramadı bu rekorunuzu. Neydi sizi başarıya taşıyan şey?
İlk önce sesim, sonra kendime özel yorumum, azimli olmam ve ileriye dönük çalışmalar yapmam. Özel bestelere de imza attım. Türk müziğine aşığım, çünkü bizim özümüz. Onun gelişmesi için de çaba sarf ettim. 70'lerde sahnede senfoni orkestrasıyla birlikte Itri, Dede Efendi, Sadettin Kaynak'ın şarkılarını seslendirmiştim. Dünyada müzik alanındaki gelişmeleri de takip ediyorum. Mesela new age müziği Türkiye'ye ilk ben getirdim.
ŞİMDİKİ ŞARKILAR BENİ YORUYOR
- Kuşaktan kuşağa dinlenen şarkılara imza attınız. Günümüz koşullarında bunu yakalamak çok zor...
Halkın tercihlerini iyi analiz etmeye çalıştım hep. Türk halkının müzik zevkini iyi biliyorum. Mesela geçtiğimiz günlerde Üsküdar Belediyesi'nin bir etkinliğine katıldım. Büyük bir ilgi gördüm halktan. Halkımız seviyor benim sesimden Türk müziğini dinlemeyi.
Her sanatçıya nasip olmayacak bir bağ var dinleyicilerimle aramda.
- Hayal ettiğiniz her şeyi yaptınız mı?
En büyük isteğim, klasik Türk müziği bestelerini geniş bir orkestra ile çok sesli olarak açık havada seslendirmek.
İçimde bitmek bilmeyen bir müzik sevgisi var. 70 yıldır sahnedeyim ama hâlâ çalışıyorum şarkılar üzerine.
Radyoda popüler olan şarkıları dinlerken yoruluyorum. Müzik rahatlamak için dinlenir ama ben şarkıları dinlerken yoruluyorum.
Çünkü içimden yorum yaparak dinliyorum.
- 20 yıl Amerika'da yaşadınız. Bu kadar uzun süre ülkenizden ayrı yaşamak sizi nasıl etkiledi?
Evet, sık sık Türkiye'ye gidip geldim ama yine de ülkeme büyük özlem duydum. Vatan toprağı ayrı bir aşk. Dünyanın en güzel yerine gidin, yine de Türkiye'nin yerini tutmaz.
Mesela Amerikan bayrağını gördüğüm zaman aklıma Türk bayrağımız geliyor ve gözlerim doluyordu. Türkiye sevgisini hep kalbimde taşıdım. Amerika'da yaşarken en çok dikkatimi şu çekti: Hangi etnik kökenden olursanız olun orada herkes kendini Amerikalı olarak tanımlıyor ve Amerikan bayrağını tanıyor. Olması gereken de bu zaten. Türkiye'de de hangi ırktan gelirsek gelelim, Türk bayrağı altında kendimizi Türk olarak tanımlamalıyız.
Bayrağımıza, ülkemize her zaman sahip çıkmalı ve onu korumalıyız. Bizi birleştiren bayrağımızdır, vatanımıza duyduğumuz sevgidir. Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun. Cumhuriyeti bizlere armağan eden Atatürk'e minnettarım.
Cumhuriyetimiz ebediyyen yaşayacaktır. Yaşım gereği birçok zor dönemlere şahitlik ettim. Ayrışmak veya bölünmek ülkemize hiçbir zaman fayda getirmedi. Böyle davranmak en çok ülkemize zarar verir.
'NEW AGE MÜZİĞİ TÜRKİYE'YE BEN GETİRDİM'
O TÜNELDE DONUYORDUK
- Türkiye'deki gelişimi nasıl buluyorsunuz?
Sayın Erdoğan ülkemiz için çok şey yaptı. Türkiye gerçekten de son yıllarda büyük bir ilerleme kaydetti, bunu kimse sarsmaya kalkmasın.
Ulaşım, iletişim hiçbir ülkeden geri değil. Fakat beni asıl memnun eden, topluma sunulan sosyal hizmetlerin üst düzeyde olması... Örneğin; bugün devlet hastaneleri, pahalı özel hastaneler kadar modern donanımlı.
Sağlık sisteminde bazı yönlerimizle Amerika'dan daha ilerideyiz. Cumhuriyetten beri Türkiye hiç gerilemedi, artan bir hızla ilerliyor. Türkiye dünyada artık hem daha tanınır, hem de daha güçlü bir ülke konumuna geldi.
Türkiye'nin nereden nereye geldiğiyle ilgili bir anım daha var. Geçtiğimiz günlerde Zigana tüneliyle ilgili bir haber izledim. 15-16 yaşındayken turnede Zigana'dan otobüsle geçiyorduk.
Kıştı, kar vardı. Bir taraf uçurum, diğer taraf dağ. Otobüs bozuldu. O daracık yolda kaldık. Uçurumun dibinde kurtlar dolaşıyor. Donma tehlikesi geçirirken kurtarıldık. Şimdi Zigana Tüneli'ni görünce sevindim, o korku dolu yolu geçenler bu tünelin değerini bilir.
Söz sayın Erdoğan'dan açılmışken; kendisinin beni mutlu eden bir yönü de sanata ve sanatçılara çok değer vermesi.
Rahmetli Turgut Özal da kıymet verirdi. Telif haklarımızı korumak için bandrol uygulaması önerimi götürdüğümde onu tanıyıp sevdim. Önerimi kabul etti, yasalaştırdı ve müzik üreticilerinden kitap yayınevlerine kadar telif haklarını korumaya başladı.
MODAM HİÇ GEÇMEDİ, KÜÇÜKLER BİLE ŞARKILARIMI BİLİP SÖYLÜYOR
- Dinleyicilerinizle güçlü bir bağınız var. Bunu neye borçlusunuz?
Dinleyicilerim için aileden biri gibiyim. Sanat hayatım boyunca özel hayatıma hep dikkat ettim. Gece yaşantım ya da magazinsel bir hayatım olmadı. Hep sanatımla var olmaya çalıştım. Geleneklerimize çok bağlı biriyim, mahremiyet çok önemlidir benim için. Sanatım dışında yer almamaya özen gösterdim medyada. Bu duruşum da sevenlerimle aramdaki bağı güçlendirdi. Nerede görseler bana sarılmak, benimle fotoğraf çektirmek istiyorlar. Hele küçüklerin şarkılarımı benimle birlikte söylemesi 'Neşe, modan geçmiyor bak' dedirtiyor bana... Bana sarılıyorlar, 'Seni seviyoruz' diyorlar. Bu sevgiyi görünce de çok mutlu oluyorum.
'POP MÜZİK DEDİĞİMİZ ŞEY ASLINDA ARABESK'
POP DİYE ADLANDIRILAN MÜZİK ASLINDA ARABESK
- Türk müziği hak ettiği değeri görüyor mu?
Hayır, TRT Radyo ve TRT'nin müzik kanalı dışında çok yer verilmiyor Türk müziğine. Türk müziğini gençlere sevdirmemiz gerekiyor. Ben birçok şarkımda Türk müziği makamlarını kullanmaya özen gösterdim. 70 yıllık sahne hayatım boyunca birçok müzik akımı geldi geçti. Bir dönem türküler revaçtaydı, bir dönem arabesk. Şimdi pop dinleniyor. Aslında pop diye adlandırılan müzik de pop değil, arabesk.
TV'DE MÜZİK PROGRAMI YAPMAK İSTİYORUM
- Yeni proje var mı?
Müzik programı yapmak istiyorum. Devlet kanalımız TRT, müziğimize en çok yer veren ve onu sevdirmeye çalışan kanal. TRT Müzik gibi bir kanalda, sanatçı arkadaşlarımla düetler yapabileceğim, solo şarkılar söyleyebileceğim ve sohbet edebileceğim bir müzik programı yapmak istiyorum.