Konsere giden kimle konuşsam "U2 ve sahne manyaktı", "Yollarda yine çile çektik", "Beklenilen kalabalık yoktu. Bence 50 bin kişi yoktu" benzeri yorumların ardından söz, hep Zülfü Livaneli-Bono düetine bağlandı... Herkes "Neden Zülfü Livaneli?" sorusuna kitlenmiş durumda... Vallahi bu soruya en iyi yanıt verecek kişi tabii ki, Zülfü Livaneli... Artık ballandıra balandıra anlatır Bono ile aynı sahnede olmanın haklı gururunu... Evet, neden başka bir şarkıcı değil de Zülfü Livaneli? Neden düet canavarı Ferhat Göçer değil de Livaneli? Ülke sınırlarına giren her şarkıcıyla düet yapma azmi gösteren Göçer bu fırsatı nasıl kaçırdı? Bu arada Ferhat'la alakalı sorular onun hoşgörüsüne sığınan espri arayışıydı sadece. Yoksa Ferhat'ı severim, müthiş bir ses, tek kusuru ise; tıpkı bu yazıda belirttiğim gibi 'düet' denince akla ilk gelen isim olması. Bono-Zülfü düeti vesilesiyle Ferhat'ın Twitter'da kulağı bayağı çınlatıldı, haberi olsun! Vallahi düşünüyorum da vakti zamanında solcu geçmişi olup şimdi zararsız takılan, uysal liberal birçok sanatçı var ama uluslararası arenada Livaneli kadar tanınan başka biri yok gibi... Yaşadıkları düşünce evrimi ve pratikteki uygulamalar açısından da Livaneli ile Bono benzer özellikler taşıyorlar... Peki, düet teklifi Bono'dan mı geldi, yoksa Livaneli müthiş PR gücünü mü kullandı? U2'nun Fehmi Tosun duyarlılığı, faili meçhul cinayetler ve Livaneli'nin Uğur Mumcu için söylediği 'Yiğidim Aslanım' şarkısı arasında bağlantı en mantıklı yanıt gibi duruyor