HER cumartesi olduğu gibi bugün de bizim kumandanın tuşlarına okurlarımız basıyor. Okurumuz Ceyhun Top, sinema ve televizyonda özgün senaryo yazılamamasına isyan ediyor: "Sevgili Yüksel ağabey, bir konu var, beni sinir eden.
TV kanallarında programlar yapılıyor, Türk Sineması ve Türk TV'leri ile ilgili hâlâ neden dünya çapında bir iş ortaya çıkaramadığımız tartışılıyor. Herkes ağız dolusu, bilge bilge konuşuyor ama bir bakıyoruz ki yine cover, yine cover... Yok bilmem kimin ölümsüz eserinden, yok eski bir Türk filminden... Bunlar da yetmezmiş gibi 70'li yıllarda çekilmiş kült bir filmin devamı, vesaire, vesaire...
Binlerce genç senaryo yazarı, yönetmen var.
Ancak TV dizilerine ve sinema filmlerine bakarsanız son 10 yılda senaryo yazarlarının ve yönetmenlerin hemen hemen aynı olduğunu görürsünüz. Oysa batıda Lost, Prison Break, Spartacus gibi dünyaya satılan ve dünyaları kazandıran işler var. Bizim sinemamızın hızla ilerlediğini düşünen sözde sinema üstatlarının Balkan ülkelerine satılan, iki oda bir sokakta başlayıp aynı mekanlarda sona eren işleri başarılı saymaları sektör olamamamızın en büyük nedeni.
Biz hâlâ 10 milyon dolara çektiğimiz filmler için 'Adamlar çok para harcamış' diyoruz.
Ama Kayıp Balık Nemo adlı animasyon filmi için 90 milyon dolar harcandığını bilmiyoruz!
Türk Sineması iyiye gitmiyor. Türk TV dizileri iyiye gitmiyor. Çünkü şarkıcı Ceza'nın da dediği gibi, 'Ülkede her şey aynı tatta'... Saygılar."