Önceki gün Ümraniye'de bir kadını darp ederek yola savuran taksici Ş.G. gözaltına alındı.
Ş.G., küçük kız kardeşi ile ekmek almak için evden çıkan dış ticaret uzmanı Canan Ay'ı, aralarında çıkan tartışma sırasında önce kafa atıp darp etmiş, ardından da genç kadın polis çağırıp kaçmasın diye mücadele ederken bacaklarından tutarak araçtan yola fırlatmıştı.
Ş.G.'nin emniyette uyuşturucudan dört ayrı dosyası ve bir mala zarar verme kaydı çıktı.
Şaşırdık mı?
Hayır. Özellikle İstanbul'da uyuşturucu, yankesicilik, adam yaralama vs. suçlarından sabıkalı birçok taksici var.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 2012 yılında zorunlu hale getirdiği 'adli sicil kaydı' uygulaması gereğince sabıkası bulunan 5 bin taksici meslekten tasfiye edilmişti. Ama plaka sahipleri sabıkaya, ehliyet cezasına bakmıyor. Uyuşturucu kullanan dahil, boşta kalan işsizler taksici oluyor.
Sonra da taksi plakası sahipleri UBER'e kızıyor. Sen şoförünün sabıka kaydına bakmazsan UBER'e kızmaya hakkın yok!
Bence Ş.G.'nin çalıştığı taksinin plaka sahibi de ceza almalı.
Taksi plakası sahipleri sorumluluğunu bilmeli.
.G.'nin kadın yolcuyu taksiden aşağı fırlatması, taksicilerin UBER'a karşı haklı mücadelesine de zarar verdi. Taksiciler artık nefret objesine dönüştüler. İstanbullular, UBER'in gönüllü savunucusu oldu ve bu işten en çok zararı işini iyi yapan, terbiyeli, dürüst taksi şoförleri görüyor.
ŞEe sepetteki çürük elmalar ayıklanmazsa, UBER gibi bir yabancı şirket gelir pastadan payını kapar. İstanbul Taksiciler Esnaf Odası, UBER protestoları düzenlemeden önce taksilere çeki düzen vermeli, sabıkalı şoförleri bu meslekten uzaklaştırmalı.