Ankara'daki son iki bombalı saldırının saati aynıydı:
18.45... 'Neden?' diye sordum kendi kendime, 'Neden 18.45?' Çünkü reyting verilerine göre izleyicilerin üçte ikisinin ekran başına oturduğu saatti 18.45 ile 19.00 arası.
Çünkü 'Haberler' başlıyordu.
Terörün hedefi bellidir, insanları korkuya, kaygıya ve umutsuzluğa sevk etmek.
Bombayı bir meydanda, bir caddede, bir binada patlatırlar ama onun yıkıcı psikolojik etkisini dalga dalga her evin kapısından içeri sokmaya çalışırlar. Belli ki kendilerine göre bir yöntem icat etmişler.
Bombayı her evin 'televizyonunun' içine yerleştirmişler. Böylece sadece Ankara'yı değil, Edirne'yi Kars'ı, Sinop'u, Antalya'yı da patlatmayı hedeflemişler.
Çünkü artık terörist de çok iyi biliyor ki, terörden bile reyting sağma heveslileri var.
Yine iyi biliyorlar ki, bir haber merkezini haber bültenine çeyrek kala telaşa ve kaosa sokmak, onları sağduyularından soymak için bombayı 18.45'de patlatmak lazım.
İstiyorlar ki, 'haber bombası' da tüm şiddetiyle patlasın. Ana habere görüntü ve bilgi yetiştirmek isteyen her muhabir, her kameraman nefes nefese olay yerine koşsun. Onlar bembeyaz yüzleriyle nefes nefese kekeleyip dururken, insanlar yarınlarından umutlarını kessin. İstiyorlar ki; o bomba, elektronik sinyal olup kulağımızın zarında, gözümüzün retinasında defalarca patlasın.
Biliyorlar ki, haber rekabetinin gözü kara. RTÜK yasağı konulana kadar neredeyse tüm kanalların en dehşetli haberi ve görüntüyü servis etmek için birbirleriyle yarışacağından eminler. Daha önceki tecrübeleriyle sabit, kendine 'haber sitesi' diyen bazı aymazlar, olay yerinin en korkunç görüntülerini servis edip kanallardan öne geçmek, gözünü kan bürümüşlerin iştahını doyurmak için ellerini ovuşturmakta.
Ve yine biliyorlar ki, bazı kan emici vampirler ve onlara seve seve boynunu uzatanlar, sosyal medyada terörün çirkin ve acımasız yüzünü 'paylaşarak' çoğaltmaktan bir an olsun geri durmayacaklar.
Öyleyse, en büyük görev; televizyon izleyicilerine, internet sörfçülerine, sosyal medya müptelalarına düşüyor. Lütfen bombalar patladığında yanmış araçların duman tüten görüntülerini, etrafa saçılmış cesetleri görmeyi talep etmeyin. Bunun için herhangi bir arayışta, girişimde bulunmayın.
O kan tacirlerini kendi günahları ile baş başa bırakın.
Unutmayın ki; ekranda, haber sitesinde, sosyal medyada sadece 'sayılar' olarak gördüğünüz o kurbanların birer ailesi var. Hiçbir şey yapamıyorsak, reytinglerini, tık'larını keselim bari...