Son günlerde WhatsApp şirketinden sürekli 'yeni açıklama' geliyor. Yok, bilgilerin hepsi paylaşılmıyormuş, yok kişisel veriler şöyle korunuyormuş falan filan... Bütün açıklamalarda hep kelime oyunları var. Ama WhatsApp hala "Avrupa Birliği ülkelerine gizlilik sözleşmesi yok ama Türkiye'ye neden var?" sorusuna yanıt vermiş değil.
★
WhatsApp'ın Türk halkının boykotu karşısında panik yaşadığı sürekli yeni açıklama yapmasından belli oluyor. Ne oldu WhatsApp, yol çekiyordun! '8 Şubat'a kadar gizlilik sözleşmesini kabul et' diyordun! Boykut çok mu ses getirdi? Kullanıcılarınız akın akın rakiplerinize göç mü ediyor? Verilerimize sahip olmazsanız dev sosyal medya şirketlerinin planları mı bozuluyor? Geçti Bor'un pazarı sür eşeği Niğde'ye! WhatsApp'ta skandallar bitmiyor! En son WhatsApp kullanıcılarının özel mesajlarını Google ile paylaştığı ortaya çıktı. Bir yazılım hatası deniyor ama bu hata ne hikmetse WhatsApp sohbetlerinin Google'da indekslenmesine neden oldu.
★
Söz konusu hata, özel WhatsApp gruplarının Google'da arama yapan kişiler tarafından erişilebilme imkanı sundu. Bu hata aynı zamanda gizli WhatsApp gruplarının katılma linklerinin arama motorunda yer almasına da neden oldu.
★
Bu öyle bir hata ki, herhangi bir kişi kısa bir Google aramasından sonra özel olması gereken gruplara ait katılma bağlantısını bularak o gruplara dahil olabiliyor.
★
WhatsApp söz konusu sorunun çözüldüğünü açıkladı. Ancak benzer bir sorun 2020 yılında da yaşanmıştı. Benzer sorunun bir sene arayla yeniden ortaya çıkması ise şüphe yaratmıyor değil!
***
NAGEHAN ALÇI EZBERE KONUŞMUŞ
Nagehan Alçı'nın "Öğretmenler de öğrenciler de okulsuzluğa, rahata alıştı sanki" sözüne öğretmenler tepki göstermekte haklı. Elbette her meslekte işini iyi yapan ve yapmayanlar var ama ezbere konuşmamak lazım.
Bizim evde üç çocuk birden uzaktan eğitim görüyor. Zaman zaman küçük kızımın derslerinde yanında bulunuyorum ve her seferinde öğretmenimizin sabrına hayran kalıyorum.
Özellikle küçük çocuklara tablet ve cep telefonu üzerinden ders anlatmak yorucu ve stresli. Çocukların biri susarsa diğeri konuşuyor, olmadı velilerden sesler geliyor.
Fazla yüklenmeden internet gidip geliyor. Çocuk mikrofonun sesini açayım derken uygulamayı kapatıyor, hadi tekrar şifre yaz bağlan vs. öğretmenler ve öğrenciler zor bir süreçten geçiyor.
***
PARAYI VEREN AŞI OLUYOR!
Telegraph gazetesi özel bir şirketin yılda yaklaşık 250 bin TL ödeyen üyelerini aşıya kolay erişilebilen ülkelere (Bu ülkelerin Birleşik Arap Emirlikleri ve Hindistan olduğu iddia ediliyor) gönderdiğini yazdı.
Şirket üyeleri gittikleri ülkelerde lüks villalarda tatil yapıyor, aşısını oluyor ve aşı sertifikasını alıp evine dönüyor.
Bir de para mutluluk getirmez, önce sağlık derler. Para olunca mutluluk ve sağlık peşinden geliyor.
***
EDEBİYATSEVERLERE GÜZEL HABER
Roman, öykü vs. edebiyat eserlerinin hikâye anlatıcılığı yöntemiyle dijital ortamlardan sunulması trend oldu. Trafikte araçta, yürüyüş yaparken vs. bir romanı, öyküyü dinleyerek bitirmek güzel bir deneyim.
Bu alanda bazı ücretli mobil uygulamalar da çıktı. Bu noktada DenizBank'ın kültür ve sanat faaliyetlerini yürüten iştiraki DenizKültür'ün, 42 CD'den oluşan sesli edebiyat eserlerini dijital kanallarına taşıyarak ücretsiz erişime açtığını hatırlatalım.
İlki 2007, ikincisi 2009 yılında hazırlanan 'Öyküler 'SES'leniyor' çalışması; Türk edebiyatına önemli eserler kazandırmış yazarlara ait 200 öykünün, usta tiyatro oyuncuları ve seslendirme sanatçıları tarafından anlatılmasıyla oluşan bir 'Sesli Öykü Antolojisi' özelliği taşıyor.
Antolojide, 100 eser 1844- 1952 yılları arasında doğan, diğer 100 eser ise 1952 sonrası doğmuş yazarlarımıza ait.
Sesli öyküler arasında; Cüneyt Türel'in seslendirdiği Dede Korkut'a ait 'Deli Dumrul', Müşfik Kenter'in seslendirdiği Sabahattin Ali'ye ait 'Hanende Melek', Sema Aybars'ın seslendirdiği Münire Danış'a ait 'Eski Saklı Bir Hatıra', Yetkin Dikinciler'in seslendirdiği Başar Başarır'a ait 'Sanki Bütün Dünya Buna Bağlıymış Gibi' , Hakan Ateş'in seslendirdiği Nedim Gürsel'e ait 'Dönüş' gibi önemli eserler yer alıyor.
***
UZERLİ NEDEN BABAYI AÇIKLAMADI?
Pandemi sürecini Almanya'da geçiren Meryem Uzerli, ikinci kez anne olduğunu, kızı Lily Koi ile fotoğrafını paylaşarak duyurdu. Uzerli fotoğrafı "Ablan, baban ve ben seni ailemizde ağırladığımız için çok mutluyuz" notuyla paylaştı.
Uzerli'nin hayranları babanın kim olduğunu merak ediyor ama ünlü oyuncu babasının ismini açıklamıyor. Neden açıklamadığını da kimse bilmiyor.
Tek bildiğimiz Uzerli'nin ABD'li bir sevgilisinin olduğu. Uzerli babanın kim olduğunu söylemek zorunda değil. Yeter ki çocuk bilsin babasını.
Dünyada son dönemde çiftlerden birinin kimliğinin gizlendiği doğumların sayısı artıyor. Bazen sperm bankası, bazen de taşıyıcı anne yöntemi kullanılıyor.
Sağlık sorunu yaşamadığı halde tek başına çocuk sahibi olmak, anne ya da babanın kimliğinin gizlenmesi dünyada çok tartışılan bir konu.
Tüm araştırmalar anne ya da baba olmadan büyümenin çocuğun psikolojisini kötü etkilediğini söylüyor. Büyüyüp yıllar sonra babasını bulmak için sperm bankalarına dava açanlar bile var.
Sağlıklı toplumların oluşması, aile kurumunun zarar görmemesi için baba ya da annenin kimliğinin çocuktan gizlenmesi, özendirici haberlere ve sosyal medya paylaşımlarına dönüşmemeli.