Bu soruyu hep beraber kendimize sormak zorundayız. Çünkü çocuklarımız, sapıkların elinde rehin. Memleketin her yerinden çocuk tacizi, tecavüzü haberleri geliyor.
En son haber, Gaziantep Nizip'teki Suriyeli göçmenlerin barındığı kamptan geldi. Bir görevli, eline para tutuşturduğu minicik Suriyeli çocukları tenhalara, tuvaletlere götürüp taciz etmiş. Düşünün; o çocuklar ki, savaştan, ölümden kaçıp bize sığınmışlar. Kimi anasını, kimi babasını, kardeşini kurban vermiş savaşa. Tek istedikleri, artık kafalarında bomba patlamayacak bir yerde karınlarını doyurmak.
Peki ya o zaman bu nasıl bir vicdansızlıktır? Bu nasıl bir Allahsızlıktır?
Bir çocuğa karşı cinsel istek duymayı hiç anlamadım, anlamak da istemiyorum. Ama büyük bir korkum var. Bu iş ya 'hastalık' boyutunu aşıp -Allah korusun- bir 'tercihe' dönüştüyse? Ya aklını o kadar da yitirmemiş insanların 'fantezisi' haline gelmişse? Çünkü ben bunca insanın tümünün de akıl hastası olduğuna inanmıyorum. Eğer öyleyse, bu memlekette yaşayan neredeyse her beş kişiden birinin iğdiş edilmesi ya da ömür boyu bir hücreye hapsedilmesi gerekecek. (Bkz: İnternette çocuk pornosu arayanların yoğunluğu)
Peki nasıl bu kadar sapık olduk? Kutsal değerlere inancımızı mı yitirdik? İnsan olmanın erdemlerinden habersiz mi yaşar olduk? Terör mü bizi sapıklaştırdı, ekonomik güçsüzlük mü? Yoksa başta internet olmak üzere teknolojik gelişmelere adapte olmak isterken, ruhumuzu şeytanın ele geçirmesine mi izin verdik?
Daha fazla vakit harcayamayız. Bir an önce 'topluca' harekete geçmemiz gerek. Bu ülkenin ileri gelen psikologları, sosyologları, pedagogları acilen bir 'çalışma grubu' oluşturmalı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tüm imkanları ile bu kurulun çalışmalarına omuz vermeli. Milli Eğitim Bakanlığı, okullardaki rehberlik derslerini tamamen çocukları ve ebeveynleri bu konuda uyaracak, bilgilendirecek konulara ayırmalı. Gerekirse, aileleri bilinçli kılmak adına broşürler hazırlanıp her evin posta kutusuna bırakılmalı.
Medya olarak bizim de üzerimize düşen sorumluluklar var. Örneğin; Nizip'in haberini verirken, zanlı Erdal E.'nin o masum çocukları kandırmak için ellerine tutuşturduğu paranın 'miktarını' ayan beyan söyleyip -Maazallah- bir piyasa oluşturulmasına önayak olmamalıyız.
Aksi halde 'çocuk etine düşkün sapıklar ülkesi' olarak tarihin utanç listesinde yer alacağız. Haberiniz olsun...