Eskiyi özlüyoruz. Hem de fena halde... Bunun da adına 'nostalji' diyoruz. Peki neden geçmişe bu kadar sevdalandık? Galiba bugünden yeterince memnun olmadığımız için...
Bütün bunları yazmamın sebebi, 'naftalin kokulu' yılbaşı ekranıydı. Gördüm ki insanları sadece 'geçmiş' eğlendiriyor. Konu ekran eğlencesi olunca; eskiye rağbet, bit pazarına nur yağdırıyor.
NOSTALJİNİN ADRESİ TRT
Yılbaşı akşamında ilk durağım TRT Müzik kanalıydı. 70'lerden günümüze TRT ekranlarında iz bırakmış konserler, şarkıcılar, müzik programları geldi ekrana. Sağ üst köşede 1980 yazarken, Nilüfer güne en çok yakışan şarkıyı söylüyordu: 'Dünya dönüyor, sen ne dersen de. Yıllar geçiyor, fark etmesen de...' 1977'de bu kez bol paçalı beyaz takım elbisesiyle Ahmet Özhan'ın en toy hali belirdi ekranda: 'Çoktan beridir bir kız tanırım ben, Sarıyer'de...' 1976'da Gökben'den 'Aşk dediğin laftır derler, sakın kanma onlara', 1988'de Cem Karaca'dan 'Bir gün belki hayattan, geçmişteki günlerden, bir teselli ararsın, bak o zaman resmime...' Her şarkı bir hayat dersiydi sanki... Her nota geçmişe açılan bir zaman tüneli... Sonra 2019 yılının en sevilen 20 şarkısına geçildi. Ne yazık ki aralarında 'şarkı' yoktu. Duyguyu bir yerlerde düşürmüş olmalıydık. Zira hemen hepsi 'mühendislik' eseriydi. Sonra TRT 1'in yılbaşı için eski gazino programları tarzında çekilen Kalk Gidelim dizisi başladı. Bir de baktım Ümit Besen 'Tahta Masa'yı söylüyor... Yeni yılın ilk dakikalarında bu kez yeniden TRT arşivi tuttu anıların elinden. "Vay be" dedim içimden, "Bir zamanlar gerçekten de 'müzik' varmış..." O sırada TRT Müzik kanalında radyo sanatçılarının sahne aldığı, eskinin yılbaşı özel eğlence programlarına zarif göndermelerde bulunan program devam ediyordu. Derken Star TV'ye geçtim. Ünlü sanatçılar, Darülaceze'nin yeni binasına gelir sağlamak için unutulmaz Fikret Şeneş şarkılarını söylüyorlardı. Fikret Şeneş şarkıları... Her biri eski yıllara gidiş-dönüş bileti tutuşturuyordu elime...
Bir ara Kanal D ekranlarına takıldı gözüm. Bir nostalji fırtınası da orada yaşanıyordu. Mükremin (Yılmaz Erdoğan) ile Feriştah (Demet Akbağ) karşımda duruyordu. Bir Demet Tiyatro, bir tutam eskimeyen kahkaha... Yılmaz Erdoğan nostaljiye doymamış olacak ki, 'eski yengesi' Gülben Ergen'i de konuk etmişti Çok Güzel Hareketler Bunlar'a... Peki alt yapı oyuncularının rapçipopçu rekabetini hicvetmek üzere hazırladıkları harika skecin finalini kim yaptı dersiniz? Yine Ümit Besen...
VE GECENİN YILDIZI
Tv8'deki O Ses Türkiye- Yılbaşı Özel programı artık iyice 'yılbaşı klasiği' haline dönüştü. Acun Ilıcalı yine tişörtünü çıkarıp gömleğini giymişti. Hatta İbrahim Büyükak dedi ki: "Abi senin bu siyah gömlek var ya, bir zamanlar TRT'nin yılbaşı programlarında çıkan dansözlerin kıyafetine döndü. Sadece yılbaşında giyiliyor..."
Sahnede yine sesine güvenen, güvenmeyen pek çok ünlüyü izledik. Serenay Sarıkaya, Bergüzar Korel gibi zaten müziğe yatkın olduklarını bildiklerimiz bizi şaşırtmadı. Ama bir Şükrü Özyıldız vardı ki, geceye damgasını vurdu. Hele Hadise ile yaptıkları düet tek kelime ile enfesti. Bir de hakem Fırat Aydınus'u dinledik 'yılbaşı eziyeti' niyetine... Aydınus, bu kulaklarla VAR hakemlerinin konuşmalarını nasıl duyabiliyor diye hayret ettim. Hocam sakın bu latifelere alınma... Utanacak birileri varsa, onlar bu yakışıklılığın ve karizmanla seni bugüne kadar dizilerde, filmlerde oynatmayan yönetmenlerdir...
Ve atv... Yılbaşı ekranına 'iliştirme' eğlenceler yerine 'bilgi yarışması' Kim Milyoner Olmak İster?'i getiren kanal, yeni yılda bize en çok lazım olacak erdemlerin 'bilgi, eğitim ve kültür' olduğunu söylemek ister gibiydi...
***
Ne demiş?
O Ses Türkiye'de söz aşktan açılınca Seda Sayan son noktayı koydu: "En iyi ben bilirim. 6 tane boşadım..."
***
Gaf kürsüsü
O Ses Türkiye'de sahne alıp sesiyle herkesi büyüleyen Serenay Sarıkaya'ya jüri üyesi Hadise bir kaç kez "Seray" diye hitap etti.
***
Zap'tiye
Milli Piyango listesi karşısındaki kırık hayallerinizi atmayın. Seneye de lazım olacak!