İstanbul Kadıköy'de 29 Haziran tarihinde bir binanın birinci katında çıkan yangında müzisyen Yusuf Can Döğüşçü'nün hayatını kaybettiği ortaya çıkmıştı. Olayla ilgili İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında yangının odalarından çıktığı anlaşılan şüpheliler Mahmut Sağır ve Burak Kaya hakkında apartman yönetimiyle tartıştığı için tepki olarak daireyi ve eşyaları yaktıkları iddiasıyla 'Yangın çıkarmak suretiyle olası kastla kasten öldürme' suçundan müebbet hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.
SANIKLAR SEGBİS SİSTEMİYLE KATILDI
İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın ilk celsesi bugün görüldü. Duruşmaya tutuklu sanıklar Mahmut Sağır ve Burak Kaya kaldıkları cezaevinden SEGBİS sistemiyle duruşmaya katıldı. Taraf avukatları da mahkeme salonunda hazır bulundu.
LAVABODAN ÇIKTIĞINDA DUMANLAR OLDUĞUNU İDDİA ETTİ
Duruşmada savunmasını yapan sanık Mahmut Sağır, yangınla hiçbir alakası olmadığını söyleyerek 'Ben cezaevine girmeden önce bir süre söz konusu apart dairede sanık Burak'la kalmıştım. Olay günü orada kalan valizimi almak için Burak'la buluştum. Burak hala orada kaldığı için birlikte gidecektik. Ayrıca apartın sahibini de aramıştım. Olay günü Burak'la öncesinde biraz oturup alkol aldık. Daireye gittiğimizde ben Burak'ın telefonunu ve biraz para alarak dairenin karşısındaki kahvehaneye gittim. Sabaha karşı aparta döndüğümde Burak uyuyordu. Lavaboya girdim. Çıktığımdaysa dumanlar vardı. İçerisi duman olduğu için panikledik ve kendimizi dışarı attık. Burak beni bir otele bıraktı' cümleleriyle olay anını anlattı.
APARTA GELDİĞİNDE KAŞI YARIKMIŞ
Diğer sanık Burak Kaya ise SEGBİS sistemiyle verdiği savunmasında, sanık Mahmut Sağır'ın adını kendisine Namık olarak tanıttığını söyleyerek 'Gerçek adını bu olay sonucu öğrendim. Mahmut cezaevine girince ben dairede Oğuz diye bir arkadaşla kalmaya devam ettim. Mahmut çıktığındaysa daire sahibini arayıp bir süre Mahmut'un da bizimle kalması için izin aldım. Aparta geldiğimizde benden istediği telefonumu ve para verdim. Sonrasında ben uyudum. Geldiğinde kaşı yarıktı ve bana gece klübünde kavga ettiğini söyledi' cümlelerini sarfetti.
'YAPMAMASI İÇİN ÜZERİNE GİTTİM AMA ÇOK ALKOLLÜYDÜ'
Savunmasının devamındaysa sanık Burak Kaya, 'Diğer sanık Oğuz isimli arkadaşımızla tartışmış sanırım. Bu nedenle bana eşyalarımı toplamamı, Oğuz'un geleceğini ve kavga çıkacağını söyledi. Ben tam odadan çıkacakken Mahmut, bir eline çakmak diğer eline battaniyeyi almıştı. Çok alkollüydü. Yapmaması için üzerine gittim ama beni itti. Dışarı çıktım ve korkuyla aynı apartta kalan İbrahim diye birini arayıp yangın konusunda uyardım. Arabama bindiğimde diğer sanık beni durdurarak tehditler edip kendisini Ümraniye'deki otele bırakmamı istedi. Ben de o korkuyla bıraktım. Sonrasında hemen polis karakoluna gittim. Yangından dolayı huzursuzdum' dedi.
APART SAHİBİ BAŞTA İZİN VERMEMİŞ
Mahkeme başkanının maktul Yusuf Can Döğüşçü'yü tanıyıp tanımadığını sorması üzerine ise sanık Burak Kaya, 'Aynı apartta kaldığımız için birkaç kere görmüştüm. Husumetli olduğu kimse yoktu' cevabını verdi. Duruşmada tanık olarak dinlenen apartın sahibi ise 2021 yılında sanıkların gelip ortak kalmak istediklerini, bir süre kaldıktan sonra sanık Mahmut'un çıkışını verip yerine Oğuz K.'yı aldığını, yangından 2 gün önce Burak'ın arayıp Mahmut'un da kalması için ısrar ettiğini ancak kendisinin onaylamadığını, Yangın günü sabah ezanı okunurken Burak'ın telefonundan Mahmut'un arayarak 'Neden kalmamızı istemiyorsun bizim paramız çok' dediğini, kendisininse 2 gün süreyle izin verdiğini aktardı.
'YUSUF CAN'IN KİMSEYLE HUSUMETİ YOKTU'
Apart sahibi olan tanık, beyanının devamında Yusuf can Döğüşçü'yü tanıdığını, kimseyle husumeti olmadığını aktardı. Yangını apartta kalan İbrahim isimli kişiden öğrendiğini söyleyen tanık,
'Yusuf Can'ın kaldığı oda 2 kişilikti ve Ahmet Yılmaz A. ile kalıyorlardı. Ahmet'e Yusuf'u neden kurtarmadığını sorduğumdaysa 'Ben banyodaydım, çıkınca kaldığım oda çok sıcak diye başka bir odaya geçtim' şeklinde cevap verdi' dedi.
TUTUKLULUK HALLERİ DEVAM EDECEK
Duruşma sonu sanık avukatları müvekkillerinin tahliyesini talep etti. Mahkeme, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmederek yangının nasıl çıktığına karşı bir şüphe kalmaması için bilirkişi raporu alınmasına karar verip davayı erteledi.