Atv'de yayınlanan 'Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz' dizisinin başarılı yönetmeni Onur Tan, ilk sinema filmine imza attı. Çekimleri Makedonya ve İstanbul'da yapılan 'Bal Kaymak' adlı sinema filminde yine aynı dizide rol alan Tarık Ünlüoğlu, Sabina Toziya, Kenan Çoban, Yunus Emre Yıldırımer gibi isimler rol aldı. Onur Tan'ın yazıp yönettiği, Big Play Entertainment (2D Medya) Sertaç Demirtaş ve Yusuf Karataş'ın yapımcılığını üstlendiği film, yarın gösterime girecek. nOnur Tan'ın oğlu Ömer ile küçük televizyon yıldızı Beren Gökyıldız da filmin oyuncu kadrosunda yer alıyor. Filmini aile filmi olarak nitelendiren ve "Eski sıcak Türk filmleri tadında samimi bir aile filmi oldu. Bu manada Türkiye'de 30 yıldan sonra bir ilki yaptık" diyen Tan'la 'Bal Kaymak'ı konuştuk.
Filmi yapmaya ne zaman, nasıl karar verdiniz?
Aslında uzun zamandır yapmak istediğim bir filmdi. Yaklaşık 10 yılı var. Sıcak, samimi, doğal, içinde kötü adamı olmayan, çocukluğumuzda izlediğimiz filmler gibi bir film yapmak istedim. Eski Türk aile filmleri gibi. Sinema günümüzde maalesef belirli kategorilerle sınırlandırılmış durumda. Ya çocuk filmi, ya gençlik filmi, ya komedi ya dram gibi...
Bu filmin türü ne peki?
İnsanlar aileyi unuttular. 7'den 77'ye izlenecek bir aile filmi bu. Nasıl eski sıcak Türk filmleri hâlâ izleniyorsa, bu film de aynı sıcaklıkta bir film. Biz böyle bir film yaparak kumar oynamış olduk. Bunca yatırımı bunca emeği bir aile filmi yaparak Don Kişot'luk yapmış olduk.
YEŞİLÇAM SICAKLIĞI VERECEK
Sizi böyle bir film yapmaya iten şey neydi?
Ben bir film yapacaksam içinde aile olmalı, sıcaklık olmalı. Kendi çocukluğumdan bir şeyler koydum içine. Yapmak istediğim tamamen aile sıcaklığını bir masal atmosferi içinde anlatmaktı. 250-300 kadar bir fokus grubumuz oluştu. İzledikten sonra çoğunun filmin sonunda ağladığını görünce şaşırdım. "Biz ağlatacak bir dram yapmadık, neden ağladınız?" diye sordum. Gelen tüm yanıtlar şöyleydi: "Mutluluktan."
Filmin hikayesinden bahseder misiniz?
Film bir köyde geçiyor. İnatçı, huysuz, sert bir dede ile geçimsiz bir nine arasındaki bir hikaye. Daha sonra 'Bade'nin (Beren Gökyıldız) gelip oraya mutluluk tohumu ekmesiyle hayat birden güzelleşmeye başlıyor. Yani balı ve kaymağı bir araya getiremeyen çocuklar 'Bade' sayesinde bal ile kaymağın tadına varıyor.
Herkes geçmişe bakıp 'Ne güzel günlerdi' diyor. O sıcaklığı, birliği, bütünlüğü neden özler hale geldik sizce?
Bunun çeşitli sebepleri var ama insanların kutuplaşmasında internetin ve sosyal medyanın büyük payı olduğunu düşünüyorum. Sosyal medya ve internet, kontrolsüz şekilde çığ gibi büyüdü hayatımızda. Sosyal medyada büyük bir bilgi kirliliği var; bu ortam insanları birbirinden uzaklaştırıyor.
SOSYAL MEDYANIN SINIRI YOK
Siz nasıl kullanıyorsunuz sosyal medyayı?
Kimse beni sevmek zorunda değil ama 47 yaşıma gelmişim, 18 yaşındaki bir çocuk bana 'lan' diye hitap ediyor, fotoğrafın altına istediği yorumu yazabiliyor. Biz 18 yaşındayken bizden büyüklere 'abi' derdik, saygı vardı. Sosyal medya isimleri ve yüzleri sakladığı için sınırları kaldırdı.
'Bal Kaymak' oğlunuz Ömer'in de ilk sinema filmi. Onu oynatmaya nasıl karar verdiniz?
Çok enteresan oldu. Bir çoban çocuk lazımdı. Çoban çocuğun da doğal, samimi ve sıcak olmasını istiyordum. Gittiğim köyden bir çocuğu bulup oynatacaktım açıkçası. Ömer, filmi yazarken odama geldi, "Ne yazıyorsun?" dedi. Yetişkin gibi karşıma oturup beni dinlemeye başladı. Anlattım. Çok büyük ilgiyle dinledi ve "Bu çoban çocuğu benim oynama şansım var mı?" diye sordu.
Kendisi talep etmiş rolü...
Evet. Ben öyle kaldım. Hiç beklemiyordum. "Oğlum bunu sonra konuşuruz" diye geçiştirmeye çalıştım. "Ben oynayacağım" diye tutturmadı zaten. Annesine söyledim. Annesi de yönetmen biliyorsunuz. Eşimden Ömer'i hazırlamasını istedim. Seçmelere aldı onu.
Ne hissettiniz?
Annesi için de, benim için de değişik bir deneyim oldu. Yönetmenden ziyade baba olarak endişelendim. Ama sonuç çok başarılı oldu.
'OĞLUM OYUNCU DEĞİL İYİ BİR İNSAN OLSUN YETER'
Filmin başrolünde ilk kez sinema filminde oynayan oğlunuz ve Beren Gökyıldız var. Çocuklarla çalışmak nasıldı?
Çok zorlanmadık; onlar bize değil, biz onlara ayak uydurduk.
Oğlunuzun bu sektörde ilerlemesini ister misiniz?
Kendi vereceği bir karar. Şu an Ömer çok aktif bir çocukluk yaşıyor. Profesyonel bir futbol takımında kalecilik yapıyor. Birçok kulüpten ciddi transfer teklifleri aldı. Başarılı bir futbolcu ya da oyuncu olsun diye değil, iyi insan olsun diye bir temennimiz olabilir.
Bu tür filmler yapmaya devam edecek misiniz?
Evet, daha çok aile filmleri üzerine yönelmek istiyorum. Daha neşeli, sıcak, kalabalık kadrolu, samimi filmler yapmak istiyorum.
'ÇOK BÜYÜK OYUNCULAR KENARDA OTURTULUYOR'
ATV'de
yayınlanan 'Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz' dizisinde 'Ünal Kaplan'ı oynayan ünlü oyuncu Tarık Ünlüoğlu, yeni sinema filmi 'Bal Kaymak' ile şaşırtacak. Onur Tan'ın yönettiği filmde Sabina Toziya ile başrolü paylaşan Ünlüoğlu, filmde ilk kez bir dedeyi oynuyor. 'Bade'nin, dünyanın en iyi balını üreten aksi dedesi ve dünyanın en iyi kaymağını yapan küskün ninesi arasında kalışının hikayesini anlatan filmde, bal üreticisi 'Adem' karakterini canlandıran Ünlüoğlu, şöyle konuştu: "Kendimden daha yaşlı birini oynuyorum. Baba rolünü oynuyordum ama ilk defa dede oldum. Oyunculuğun yaşı ve cinsiyeti olmaz. Malesef ülkemizde belli bir yaşa gelince belirli rolleri oynuyorsunuz. Tam demlendiğin dönemde insanlar kıyıda köşede oturtuluyor. Çok şükür, o talihsizlerden değilim. Ama çok büyük oyuncular kenarda oturtuluyor."