Dünya Mutluluk Haftası tam da içinde olduğumuz bu günlerde kutlanıyor... "Mutluluğun tedavi edemediği bir şeye hiçbir ilaç çare olamaz" demiş Gabriel Garcia Marquez. Mutluluğun tanımı herkese göre değişir ama Marquez'in bahsettiği gibi mutlu olmamakta ısrar eden insanların olduğu da kesin.
Birleşmiş Milletler, Dünya Mutluluk Haftası'nda 6 kıtada, 80 ülkeden 200 uzmanın katılımıyla gerçekleştirdiği online etkinlikte; mutluluk ve refahın artırılması yönünde sürdürülebilir öneriler sunuyor. Özellikle kaçırmamanız gereken bir etkinlik ise yarın akşam ücretsiz gerçekleşecek. Organizasyonun Türkiye temsilcisi ve ülkemizde ilk Mutluluk Festivali'ni düzenleyen Nörobilim Uzmanı Gülferi Yıldırım'ın saat 19.00'da gerçekleşecek konuşmasında bu konuda önemli öneriler verecek. Yıldırım'ın mutluluk festivalini yıllardır yakından takip eden biri olarak mutluluğa dair bakış açısını çok seviyorum. "Her zaman mutlu bir dünya yaratmanın yolu önce bireyden başlıyor" der ve ekler: "Kendimizden başlayarak dünyaya mutluluğu yayalım."
2012 yılından bu yana Birleşmiş Milletler'in her yıl 156 ülkeyi içine aldığı Dünya Mutluluk Raporu'na göre ise; Türkiye, 2018'de 74'üncü, 2019'da 79'uncu ve 2020 yılında 93'üncü sırada yer almaktadır. Bilimsel araştırmalar, kendisini 'mutlu' addeden insanların daha sağlıklı, daha uzun ömürlü olduklarını, daha dengeli ilişkilere, yaşam doyumuna sahip olduklarını ve hatta daha zengin olduklarını göstermekle birlikte, mutluluğun başarının 'sonucu' değil, aksine 'sebebi' olduğunu da ortaya çıkarıyor. Bu hayat güzel yaşamak için var, o yüzden, mutlu olmayı seçin, bu kesinlikle sizin elinizde.
Pandemide hepimiz uykusuzuz
King's College London ve Ipsos MORI tarafından yapılan araştırmada; insanların pandemiden önceki yıllara oranla daha az dinlendiği ve uyuyamadığı ortaya çıktı. Gerçekten de kiminle konuşsam herkesin uyku düzeni yerle bir olmuş durumda. Uzun zamandır bu konuda araştırma yapan biri olarak ne içmediğim melatonin kaldı, ne de uyku ilacı, yine de olmuyor.
19 Mart Dünya Uyku Günü'ydü ve ben bu günü uyuyarak kutladım ve uyku kurulundan yeni bilgiler öğrendim. "Uyku kurulu da ne?" dediğinizi duyar gibiyim. Yataş Bedding, uykunun önemi konusunda toplumda farkındalık yaratmak amacıyla her biri alanında uzman doktor ve danışmanlardan oluşan Yataş Uyku Kurulu kurdu. Kuruldan Uzman Klinik Psikolog Fundem Ece Erdem'e "Bu süreç nasıl atlatılabilir?" diye sordum. İşte cevabı: "Beyinlerimiz hayatımız boyunca işyerinde çalışmaya, dışarıda olmaya, daha sonra evde dinlemeye ve rahatlamaya alışkındı. Ancak şimdi farklı bir durum var. Uzun süre evde kaldığımız bir döneme girdik. İş toplantılarının, belirli saatlerdeki öğle yemeği aralarının, yorucu bir günün sonunda eve gelindiğindeki o rahatlama duygusunun bedenimize verdiği sinyaller artık yok. Bu da bazı dengesizliklere yol açtı. Bunlardan biri de uykusuzluk. Evden çalışmak, daha az hareket ve daha az gün ışığı almak demek. Bunlar iyi bir uyku için ihtiyaç duyulan şeyler. Bu eksiklikler maalesef vücutlarımızın biyolojik saatini bozuyor."