Ünlü popçu Murat Boz, dansçısıyla mahkemelik olmuştu. Boz'un dansçısı Ceren Yılmaz, "Sigorta primlerim yatırılmadı.
Ücret karşılığında çalışmamıza rağmen işveren bunu göstermedi" diyerek şikayetçi olmuştu.
Mahkeme, Ceren Yılmaz'ın 910 gün sigortasız çalıştığını tespit etti ama dava Yargıtay'a kadar gitti.
Yargıtay, açılan davada dansçıyı haklı buldu ve mahkemenin kararını onadı.
Şimdi Boz, Yılmaz'ın eksik sigorta primlerini ödeyecek.
Bu davanın bu kadar uzamasına ne gerek vardı?
Topluma örnek olması gerekirken bir çalışanının hakkını yiyen Murat Boz, olayı tatlıya bağlayamaz mıydı? Bir popçuya, bu kadar küçük hesapların peşinde koşmak yakışıyor mu?
Sevgili Murat, bu haberle ilgili internette yazılan okuyucu yorumlarından birkaç örnek paylaşıyorum:
'Böyle zengin oluyorlar, onun bunun hakkını yiyerek', 'Ayıp Murat ayıp', 'Her şey para değil be koçum! Seni severim ama bu haber olmamalıydı. Mahkemeye gelmeden halletmeliydin.' İşte bir marka bu kadar kötü yönetilebilir.