Böyle mesajlar geliyor, yolda çevirip soranlar bile oluyor: 'Ayşe, Murat Başoğlu olayına ne diyorsun? Neden yazmıyorsun?'
Olay neydi? Sunucu, sağlıklı yaşam insanı, sporcu Murat Başoğlu'nun eşini aldatması ve teknede başkasıyla sevişirken, öpüşürken artık her neyse, magazin muhabirleri tarafından fotoğraflanması... Ardından, gazetelerin basamadığı fotoğrafların sosyal medyaya sızması... Sonra o öpüşülen kadının Başoğlu'nun yeğeni olduğunun iddia edilmesi, yeğenin kocasının boşanacaklarını açıklaması ve Başoğlu'nun tüm bunlara karşı 'yalan haber' isyanı.
SEVGİYLE KUCAKLAMIŞTI
Huzurlarınızda bu yazın en baharatlı magazin olayı... Dizi misali, her gün yeni bölüm. Misal dün, GÜNAYDIN'ın manşetinde Bülent Cankurt'un haberinden öğrendik ki, Başoğlu ile eşi Hande Bermek, geçen yıl ihanet yüzünden boşanıp tekrar evlenmiş.
Yani evlilik onların, aşk onların, imza onların diyeceğim ama mesele karmakarışık ve maalesef mesele, cümle âlemin meraklı diline düştü. Şu günlerde Murat Başoğlu, Twitter'daki TT listesinin vazgeçilmezi ama ben henüz konu hakkındaki fikrimi yazmak istemiyorum. Neden?
Çünkü bu, klasik bir aldatma olayını aşmış gibi. Klasiğinden olsa, zaten alır sazı elime, kadının gücü ve aşka sahip çıkmak adına neler neler yazardım. Gelin görün ki, bu kez iddialar çok çirkin; emin olmadan kalem oynatılmaz, bilmeden fikir oluşmaz. Haksızlıktır, ayıptır, günahtır, karşımızdakiler de candır. Ha, belki emin olunca da kalem oynatılmaz, insanın eli varmaz. Öylesine ekşi bi' şey yani.
Çünkü aldatılan eş Hande Bermek ilk etapta "Bu olayı sevgiyle kucaklıyorum" dedikten sonra, bize pek bi' şey düşmezdi. Bize neydi, onların derdiydi. Biz ahlak bekçisi miydik ki? Evliliklerde kimse kimseyi aldatmıyor muydu ki?
Çünkü 'son gelişmeler'in (yeğen, yeğenin kocası vesaire...) ardından Hande Bermek bir sessizliğe gömüldü ve eğer yerden yükselmediyse, hiçbir kadının böyle bir durumda bu dozda dinginliğe sahip olabileceğini düşünmüyorum. Aldatılmayı sevgiyle kucaklayan bir kadın, iftiraya uğrayan kocasına da cansiperane sahip çıkacaktır, değil mi?
Çünkü Murat Başoğlu'nun "Hayatımı mahvettiler, ben artık yokum" cümlesini bir kenara not ettim. Dizinin finaline göre cevap verebilirim.
Ve esasen çünkü ben böyle şeylerden söz etmek istemiyorum. Valla ya, gerçekten, tüm samimiyetimle...
Not: Yazım baskıya giderken, Burcu Başoğlu Kabadayı'nın eşi Selçuk Kabadayı 'Fotoğraflardaki kişi eşimdir' diyerek boşanma davası açtığı haberi internet sitelerine düştü. Ama ben yine de bekleme de kalıp olacakları görmeyi tercih ediyorum.