Son yıllarda tüm dünyadaki uluslararası film festivallerinde perde, mülteci dramıyla açılıyor.
Turkuvaz Medya'nın ana medya sponsoru olduğu 54'üncü Uluslararası Antalya Film Festivali'nde de bu yıl mülteci dramına dikkat çeken filmler vardı. Bosna Hersekli yönetmen Aida Begic'in 'Bırakma Beni' filmi ve Andaç Haznedaroğlu'nun 'Misafir'i, o dünyayı en güzel şekilde yansıtıyordu. Bu filmler, mülteci konusuna önyargılı yaklaşanların fikirlerini değiştirecek nitelikte.
ÖNYARGILAR YIKILIYOR
'Misafir'; akrabalarını Suriye'deki savaşta kaybeden 7 yaşındaki 'Lena' ile küçük kardeşinin Türkiye'ye gelişini anlatıyor. Festivalin açılış gecesinde onur ödülü alan Osman Sınav ile konuştuğumda, 'Misafir'in yönetmeni Andaç Haznedaroğlu için şunları söyledi: "Andaç benim asistanımdı, şimdi filmi festivalde yarışıyor. Benim için asıl gurur ve onur; Andaç'ın filminin burada olmasıdır." Bir diğer sinemacı büyüğüm Necati Akpınar'a "Mültecilerle ilgili bir kısa film çekmek istiyorum" dediğimde de "İlk önce Andaç'ın filmini izlemelisin" demişti. Sonunda o gün geldi ve 'Misafir'i izledim. Az bile söylemişler; görüntüler ve hikaye muazzam. İlk dakikadan son dakikaya kadar duygusu çok yüksek. 'Bırakma Beni' filminde de durum pek farklı değil. Gerçek bir hikayeden esinlenen ve Suriyeli yetimlerin başrolünde olduğu filmin duygu dozu çok yüksek. 350'den fazla yetim çocuğun adaptasyon sürecini hızlandırıp rehabilitasyonlarına yardımcı olmak amacıyla Gaziantep, Şanlıurfa, Hatay ve Akçakale'de gerçekleşen atölye çalışmaları ile başlayan proje, bir filmle taçlandırılmış. Bu filmler, Suriyeli yetimlerin yaşadıklarını ve umutlarını anlatıyor. Bu filmleri mutlaka izleyin ve önyargılarınızı yıkın.