RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin GÜNAYDIN'a çok özel açıklamalarda bulundu. Şahin, yalan haberlerinden dolayı yaptırımda bulundukları FOX Haber Genel Yayın Yönetmeni Doğan Şentürk'ün kendisini ve RTÜK'ü tehdit ettiğini söyledi.
■
Muhalif kanallara sık sık ceza verildiğine dair eleştiriler var. Neler söylemek istersiniz?
Bu eleştirilere katılmıyorum. Ceza verirken muhalif-muhalif olmayan diye ayrıma tabi tutmuyoruz. Bu ne yazık ki bir kesimin algı oluşturma çabası. Cezayı ben tek başıma vermiyorum ki, kuruldan geçerek kararlar alınıyor. RTÜK'ün bir işleyişi var, biz her kararı buna uygun şekilde alıyoruz. Muhalifler ceza veriliyor diye bunu mağduriyet malzemesi yapıyor. RTÜK'ün verdiği cezalar üzerinden muhalif kanallar reyting devşirmeye çalışıyor. Biz her şeyin farkındayız. RTÜK diyaloğa önem veren bir kurum. Kurumumun ceza ile anılmasını da istemem. Bununla övünen biri de değilim. Yeni dönemde de diyaloğa açık olacağız. Hangi kanal olursa olsun, iyi, kaliteli yayın yaptıkları zaman bunu takdir de ederiz. Eleştirilere de açığız, yeter ki yapıcı olsun. Bizi sadece yargı dağıtan ceza mekanizması olarak görmek yanlış bir yaklaşım. RTÜK, yayıncı kuruluşlara rehber ve öncü olmayı şiar edinmiştir. Sadece ceza veren değil aynı zamanda ödüllendiren de bir kurumuz. Yunus Emre ve Türkçe yılı ilan edilen bu yıl, Türkçeyi en doğru, en anlaşılır ve en güzel kullanan programlarımızı ödüllendireceğiz.
İLKELİ YAYINCILIK YAPMIYORLAR
■
"Cezalar mağduriyet malzemesi yapılıyor" dediniz. Bunu biraz açar mısınız?
RTÜK'ten ceza almalarından dolayı
üzülmesi gereken bazı yayıncılar, kendilerini
sorgulamak yerine işin kolayına
kaçarak RTÜK'ü sorumlu görüyorlar.
Sanki her şey normalmiş de RTÜK
kendi kendine hiçbir kurala bağlı kalmaksızın
yaptırım uyguluyormuş gibi
bir hava içindeler. Ve durumu siyasete
bağlıyorlar, yaptırımların siyasi olduğu
intibasını oluşturmayı kendilerine
görev bilenler var. Maalesef kendilerini
bir yayıncı değil de siyasi parti sözcüsü
gibi gören bir grup, RTÜK'ü hedef
alarak siyasi olmakla suçluyor. Trajikomik
bir durum. Kendilerini tarafsız ve
özgür basının yılmaz savunucu olarak
gören ve gösteren bazı TV kanallarına
bakın, objektif olduklarını göremezsiniz.
Sanki muhalefet partisi yayın organı
gibi hareket ediyorlar. Gazeteciliğin
evrensel ilkeleri ayaklar altında. Habercilik
tarafsızlığı, ilkeli olmayı gerektirir,
doğruya doğru, yanlışa yanlış
demek zorundasınız. Evet
gazetecilik eleştiri üzerine
kuruludur ama haksız
yere ve eleştirinin ötesinde
hakarete varan söylemlerle,
yalan ve yanlış bilgilerle
habercilik yapılamaz.
Bakın kendini duayen
haberci, tarafsız gazeteci
özgür basının savunucusu
olarak görüp lanse
etmeye çalışan bir gazeteci
arkadaş var; FOX Haber
Genel Yayın Yönetmeni
Doğan Şentürk. Tescilli
yalan haberlerinden dolayı
verdiğimiz yaptırım kararlarından
ötürü ortak bir dostumuz aracılığıyla
şahsımı ve kurumumu tehdit
etmiştir.
İnanabiliyor musunuz? Bunu
yapan gazeteci kimliği taşıyor. "Daha
şimdi başlıyor her şey" diye tehditler
savurup daha sonra hızını alamayıp
başka bir günkü ana haberde yine şahsıma
ve Üst Kurula yönelik açık açık
tehditler savuracak kadar fütursuz hale
gelmiştir.
Düşünebiliyor musunuz? Televizyonu
denetleyen bir otoriteye karşı açık
açık, haksız yere, görevimizi yaptığımız
için tehditler savurabilmekte... Ve
bu özgür ve tarafsız habercilik adına
yapılıyor. Ne ironi değil mi? Hani tarafsızdın,
hani özgür basın adına yapıyordun?
Hiç sanmıyorum. Ayrıca
dönüp bakınca ekranda görünmeyen
ancak FOX haberin mutfağını yöneten
bir gazeteciye sahip çıkmak yerine
FETÖ'den tutuklu sözde gazeteciye
sahip çıkması samimiyetsizliğini gösterir
aslında. Sen yaptıklarının tamamını
kendi politik görüşlerin ve çıkarların
uğruna yapıyorsun demek
ki. Eski Türkiye'nin alışkanlıkları
ile hareket
etmesin kimse.
Medya patronlarının,
yöneticilerin;
politikacıları,
bürokratları
tehdit
ettiği
dönemler
yok
artık.
Yeni
Türkiye'de
kimse
böyle bir
şey yapamaz,
yapan da bedelini
öder. RTÜK'ün
verdiği cezalardan
nemalanan kanallar var.
Bilinçli olarak hatalarda ısrar ediyorlar.
Mağduriyet edebiyatıyla reyting
peşinde koşanlar bunlar...
■
'Muhalif kanalda söylenen bir söz ceza alırken, aynı söz muhalif olmayan kanalda söylendiği zaman ceza almıyor' diye eleştiriler de var...
Asla böyle bir şey de olamaz. Biz
zaten önce uyarı mekanizmasını kullanıyoruz.
Uyarı veriyoruz ancak aynı
hataya devam ederlerse ceza veriyoruz.
GERÇEK DIŞI HABERLER EN ÇOK KRİZ ANLARINDA ÜRETİLİYOR
■
Yalan haber medyamızda söylendiği kadar yaygın bir hastalık mı?
Bu konu, yeni medyanın etkisini
arttırmasıyla daha büyük problem haline
geldi. Gerçek olmayan bilgilerin
paylaşılması konusunda 'en cazip' alan
siyaset. Özellikle sosyal medyada üretilen
yalan haberler, bir güvenlik sorunu
olarak da tartışılırken, devletler yalan
haber terörüne karşı tedbirler almaya
çalışıyor. İngiltere, Almanya ve
Fransa sıkı düzenlemeleri
hayata geçirdi. Ülkemiz
de benzer bir çalışmanın
başlangıcını
yapacak. Bunu
Cumhurbaşkanımızın
ağzından
duymuştuk. Beklentimiz
TBMM
açılır açılmaz
yasal düzenlemenin
genel
kurula gelmesi
yönünde. Gerçek
dışı haberler kriz
anlarında daha
sistematik şekilde
üretiliyor. Örneğin bir
afet karşısında devlet
millet el ele verirken bazı
medya kuruluşları sadece
spekülatif yayınlar yapıyor. Gazetecilik
ilkelerinden uzaklaşanlar, afetleri
siyasi rekabetin parçası haline getirip
ideolojilerinin malzemesine dönüştürerek
acılara kayıtsız kalıyor. RTÜK olarak
bu anlayışa karşı mücadele veriyor,
gereken uyarıları yapıyoruz. Bu kuruluşlara,
basın yayın ilkelerini hatırlatıyoruz.
Bu çabalar bazen 'sansür' şeklinde
paranteze alınmaya çalışılıyor. Biz, vatandaşımızın
doğru habere ulaşmasını
mümkün kılacak şartları oluşturmaya
devam edeceğiz.
KADIN PROGRAMLARINI KALDIRMAYI DÜŞÜNMÜYORUZ
■
Kadın programları da son günlerde çok gündeme geliyor. Buna yönelik bir düzenleme düşünüyor musunuz?
Kadın kuşağı çok reyting
alan ve izlenen bir dilim. Kadınlarımız
da izliyor, çocuklarımız da.
Bize bu programlarla ilgili çok
fazla şikayet geliyor. Geçtiğimiz günlerde
aşırıya kaçanlara ceza vermek
zorunda kaldık. Bu programların içeriğini
dönüştürmemiz gerekiyor.
Tüm bu programları yapanlarla
ve kanallarla bir toplantı yapmayı
planlıyoruz. Programları kaldırmayı
düşünmüyoruz ama içeriğinin
mutlaka kamu yararına olacak şekilde
evrilmesi gerekiyor. Yakın zamanda
bunun için gerekli adımları
da atacağız.
RTÜK'Ü TEMSİLEN HERKESİ ARAYABİLİRİM
■ Yangın döneminde RTÜK Başkanı olarak kanal yönetimleriyle iletişime geçtiğiniz gündeme gelmişti. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
RTÜK'ü temsilen ben herkesi arayabilirim. Yöneticileri de kanal sahiplerini de... Kendi şahsi kaprislerimden dolayı aramıyorum, ilkelerimiz çerçevesinde arıyorum. Bazıları yangın haberlerini tamamen yalan bilgiler üzerinden haber yaptı. Tamamen husumetlerinden dolayı. Ekiplerimiz ikazda bulundu. Önce ikaz ediyoruz ceza vermemek için ama bunu 'bizi tehdit ettiler' diye yansıttılar. Tamamen algı operasyonu üzerinden RTÜK'ü hedef gösterme çabasındalar maalesef.