Müge Anlı dedektiflik yeteneklerini her geçen gün biraz daha geliştiriyor. Birkaç gündür üzerinde çalıştığı kayıp Güldane Biçer dosyasını yine ilmek ilmek çözüp, 10 yıllık sır cinayeti gün yüzüne çıkardı.
Osman Biçer sözde 10 yıldır kayıp karısını arıyordu. Hatta çocuklarına, "Anneniz bir başka adamla kaçtı" demişti. Ancak Müge yılların deneyimi ile kocadan şüphelendi ve başladı canlı yayında adamı sıkıştırmaya...
Birileri, kocaya "Eşin başka adamlarla telefonda konuşuyor" demişti. Müge olaya ne tepki verdiğini sordu, adam "Donup kaldım, ne yapayım" filan dedi. Müge, eşine şiddet uygulayan bir adamın bu iddiaya kayıtsız kalamayacağını, durumun şüpheli olduğunu ima etti. Sonra eşinin kaybolduğu gün pazardan saat 15.00'de ayrıldığını öğrendi. Dedi ki, "Tezgaha 2 bin lira ödeyen bir pazarcı, saat 15.00'te pazardan ayrılmaz.
Bunu bir düşün bakalım, neden o gün erken eve döndün?" Ardından, Osman'ın şahit gösterdiği ve "Güldane'yi eve girerken gördüm" dediği adamın aslında 5'inci katta oturduğunu, düğünde sadece 15 dakika gördüğü bir kadını o mesafeden tanımasının mümkün olmadığını söyledi.
Çelişkili ifadeler ve Müge'nin ortaya koyduğu doneler üzerine emniyet devreye girdi. Adamı sorguladılar ve Osman Biçer, cinayeti işlediğini itiraf edip, karısını gömdüğü yeri gösterdi.
Aleyna'nın dizisi niye tutmadı?
Genç popçu Aleyna Tilki ile Survivor şampiyonu Cemal Can'ın Exxen'de yayınlanan dizisi İşte Bu Benim Masalım, sinema ve televizyon dünyasının 'kredi değerlendirme kuruluşu' IMDB tarafından 1,7 gibi son derece düşük bir not ile puanlanınca 'En kötü diziler' arasındaki yerini aldı. Aleyna Tilki de geçenlerde sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada hem dizisine hem de ilk İngilizce albümüne yeterince yer vermeyen medyaya sitem etti.
Yapımcılar ve yönetmenler artık rol verecekleri oyunculara sosyal medyadaki izlenme oranlarına bakarak karar veriyorlar. Aleyna ile Can da bu yönleriyle dizicilere umut vermişti. Ama sektördekilerin unuttukları bir ayrıntı vardı: İzleyici ile takipçi aynı şey değildir. Televizyonda dizi izleyenlerle sosyal medyada ünlülerin peşinde koşanların beğeni, talep ve alışkanlıkları çok farklıdır. Örnek mi? Atv'de gündüz kuşağı programı sunan reyting kraliçesi Müge Anlı'nın hiçbir sosyal medya hesabı yok!..
Bravo Erkan Petekkaya!
Kim bilir bu, Erkan Petekkaya'ya sütunlarımızdan giden kaçıncı bravo... Bu kez de konuk oyuncu olduğu tv8'in dizisi Kırmızı Oda'daki göz kamaştırıcı performansıyla beni mest etti.
Psikiyatri kliniğine başvuran mafya babası Delikanlı Sadi karakterine can verirken oyunculuk mesleğinden haz duyduğu ve bunu gönülden yaptığı o kadar belliydi ki... Diziye 'misafir' olmasına rağmen yatıya kalmış gibiydi.
Hele dudaklarına mükemmel yapışan Güneydoğu şivesi yok mu, ekranda şive yapayım derken Gaziantep'ten Trabzon'a sıçrayanlara ders niteliğindeydi.
Çocukluğu üvey annesi ve kardeşlerinin yanında çile çekerek geçen, panik atak başta olmak üzere pek çok psikolojik rahatsızlıkla savaşan Delikanlı Sadi'nin seans sonrası doktoruna minnetini ifade ettiği sahne ise yüreğime kazındı. Sadi dedi ki, "Hocam, biliyorsunuz ben hiç okula gitmedim. Hiç öğretmenim olmadı. İnsanın bir öğretmeni olması ne güzelmiş meğer..."
Erkan'ı kimi gün tetikçi, kimi gün hayırsız bir kaptan, kimi gün bir salon beyefendisi, kimi zaman da doğulu bir mafya babası olarak izliyorum. Her seferinde de ona inanıyorum. Bu gerçekten de büyük meziyet.
Gaf'let kürsüsü
Halk TV'deki tartışma programında gazeteci Ayşen Şahin "18 yaşını geçmiş çocuklar dağa çıkarsa, aileleri onları arayamaz" deyince büyük tepki topladı.
Zap'tiye
Sokakta ısrarla maskesiz dolaşanlar, yeni Covid-19 araştırmalarında kobay olarak kullanılsın!
Ne demiş?
Star muhabiri, elinde bir porsiyon börekle sokaktaki amcaya sordu: "Bunu eritmek için kaç adım atmalıyız?" Amcamız cevap verdi: "Bu erimez. Bu bana girecek, bir yerden de çıkacak herhalde..."