Aslında demokrasi ve özgürlükleri her şeyin üzerinde tutan, sansüre karşı duran bir televizyon yazarı olarak bir televizyon programının canlı yayında kanal yöneticisinin emriyle yarıda kesilmesini şiddetle kınamam gerekirdi. Ama müdahale o kadar zorunlu ve öylesine 'yerli yerindeydi' ki, bana takdir etmek düştü.
Olay, cuma gecesi Beyaz TV ekranlarında yaşandı. Dinamit programının konuğu, 'Adnan Hoca' olarak tanınan Adnan Oktar'dı.
Önce, siyaset değil, magazin dünyasına manşet olacak açıklamalar geldi Adnan Hoca'dan.
Moderatör Latif Şimşek'in "Sevgiliniz var mı?" sorusuna kaçamak yanıtlar veren Hoca, "Alemciyim, neşeliyim ve kadınlardan hoşlanıyorum" dedi. Ardından "Ben o yönden Resulullah'a çekmişim, dedeme çekmişim. Peygamberimiz diyor ki, 'Bana üç şey sevdirildi.
Birincisi namaz, ikincisi güzel kokular, üçüncüsü ise kadınlar' deyince Latif Şimşek'in şimşeklerini üzerine çekti:
HOŞ GÖRMEM
"Peygamberimizle kendinizi kıyaslamayın. Böyle bir konuya Peygamberimiz'in karıştırılmasını hiç hoş görmem..."
TAM ZAMANINDA
Ama en büyük tartışma, Oktar'ın "Gerçek İslam, Atatürk'ün tarif ettiği İslam'dır" sözü üzerine yaşandı.
İmam Hatip mezunu moderatör Latif Şimşek, "Olmaz öyle şey... Gerçek İslam, Peygamber Efendimiz'in işaret ettiğinden başkası olamaz" diyerek Oktar'ı kınadı.
O anlarda tartışmanın geldiği noktadan en fazla rahatsızlık duyan kişi ise gazeteci Ümit Zileli'ydi. Zileli, reklama girilirken, herkesin duyacağı şekilde, "Ya kapatalım, keselim bu konuyu" dedi.
Reklam dönüşünde ise canlı yayına Beyaz TV'nin Genel Müdürü Osman Gökçek bağlandı.
Gökçek, Oktar'ın program sırasında sarf ettiği "Ben cahilim ve bazı konularda bilgisizim" sözünden hareketle şöyle dedi: "Bilmediğimiz konularda -Allah muhafaza- yapmış olduğumuz yorumdan dolayı şirke gireriz ve bundan dolayı dinden bile çıkabiliriz. Bu akşam bizi izleyen birçok izleyicimiz var. Bu izleyicilerimize bilgi sahibi olunmadığı konularda, bilgi vermenin çok sağlıklı olmadığını düşünüyorum.
Bu süreçten sonra programı bitirip kesmek gerektiğini düşünüyorum."
Bu uyarının ardından programa son verildi.
SAĞDUYULU GİRİŞİM
Eminim, Adnan Oktar'ın amacı Atatürk'ü İslam konusunda bir 'alternatif' olarak sunmak değildi.
Latif Şimşek de Atatürk düşmanı değildi. Ama canlı yayında işler öyle bir zıvanadan çıkmak üzereydi ki, bu konuda bilgileri sınırlı olan ekran başındaki pek çok kişi, yanlış düşüncelere saplanabilirdi. Bu nedenle işlerin giderek kritik bir hale dönüştüğünü fark eden Osman Gökçek'in girişimini 'sağduyulu, yerinde ve samimi' buldum.