Smoke On The Water', 'Highway Star', 'Soldier of Fortune' gibi birçok ölümsüz şarkı ile tüm dünyada 100 milyondan fazla albüm satışına ulaşan, rock'ın efsane gruplarından Deep Purple, dün akşam İstanbullu müzikseverlere unutulmaz bir gece yaşattı. Ian Gillan, Roger David Glover, Ian Paice, Steve Morse ve Don Airey'den oluşan Deep Purple ile konserden bir gün önce bir araya geldik... Sözü daha çok grubun en eski ve kıdemli üyelerinden Ian Gillian aldı...
İstanbul konseri için seyircilerinize nasıl bir program hazırladınız?
Ian Paice: En sevilen parçalarımızı çalacağız. Ama yeni şeyler de seslendireceğiz. Son iki yıldır çalamadığımız yeni şarkılarımızı da sunacağız. Bakalım hayranlarımız yeniliklerimizi sevecek mi göreceğiz. Şimdiye kadar çok güzel başladı İstanbul maceramız, bakalım konserden sonra da bu güzellikler devam edecek mi?
NE HİSSETTİYSEK ONU YAZDIK
Deep Purple'ın 50 yılı aşan başarısının sırrı ne sizce?
Ian Gillan: Kesinlikle müzik. Neden hoşlanıyorsak onu yapıyoruz. Bir şarkı yaparken geleceğin nasıl olacağını öngöremezseniz, bunu bilemezseniz. Ne hissediyorsan onu yazarsın. Durum aslında hâlâ aynı. Geleceği hâlâ bilmiyoruz. Sizin için de durum böyledir. Geleceğinizi bilemezsiniz. Ama müzikle ilgili şöyle bir samimiyet var, dünyanın herhangi bir yerinde kim dinliyorsa ona hitap edebiliyor. Bir moda gibi değil. Doğal bir süreç. Melodiler taze kalabiliyor. Dizayn edilebilen bir şey değil.
Grubunuzun eski efsane üyelerinden klavye kralı Jon Lord ve gitar sihirbazı Richie Blackmore gruba neler katmıştı?
Eksiklikleri hissediliyor mu?
I. G.: Yokluklarını kesinlikle hissediyorum. İlk zamanlarımızda, köklerimizin atıldığı ve ilk meyvelerimizi verdiğimiz yıllarda, onlar vardı. Grubun en büyük parçalarıydılar. Tabii ki yokluklarını hissediyorum. Grubun yüzü olmaktan ziyade, John'un bir rock grubuna getirmiş olduğu çeşitlilik o dönemlerde görülmemiş bir şeydi. Orkestra kompozisyonları, caz tonları... Richie ise stüdyoların vazgeçilmezi bir gitarist. Rock'n roll ve benzeri her türü gruba getirmişti. Olağanüstü yetenekliydi. Richie'nin tarzında sayısız unsur vardı. Rock'n roll, blues, funk, swing ve şiir bulabilirdiniz. Ve tabii mizah da vardı. Yeniden İstanbul'da olmak heyecan verici
■
Daha önce de İstanbul'da konser vermiştiniz...
I.G.: Evet, o konserimizi çok iyi
hatırlıyorum. Harikaydı. Dünyada
en coşkulu, gürültülü izleyicilerin
olduğu konserler listemde en üst
sırada. İnanılmazdı. Bu listede üç yer
var. İstanbul, Roma ve Arjantin
yani Buenos Aires. Yeniden
İstanbul'da olmak çok
ama çok heyecan
verici.