Pandemi sürecinde birçok insan evden çalışmaya geçse de mobbing oranlarının düşmediğini biliyor muydunuz?
İlginç olan şu ki vakalar ciddi oranda artmış. Hiç şaşırmadım, uzakta olmak mobbingten kaçış olabilir mi tabii ki hayır. Psikolojik şiddet, baskı, mobbing, birçok insanın iş hayatının sona ermesine veya bozulmasına neden olabiliyor, peki ya bu insan hakları ihlali kimin umurunda?
Mobbingle İle Mücadele Derneği Başkanı İlhan İşman'ın pandemide vakaların arttığını söylemesi üzerine biraz düşündüm. Ne oldu pandemide daha da mı gerildiniz? Ben şirkette çalışıyorum o evde çalışıyor kıskançlığına mı girdiniz?
Sahi ne oldu? Herkes işini neden saygı sınırları içinde yapamıyor illa birilerinin huzurunu kaçırarak baskıyla iş yapınca ödül mü veriyorlar? Ego tatmininden başka bir şey değildir, uzun vadede çalışan kaybettirir o huzursuz vicdanla da uyutmaz. Halbuki uykusuz gecelerinizin suçlusu, uyku ilaçlarınızın sebebi sadece ve sadece hırslarınız. Bu arada mobbinge maruz kalan çalışanlar ALO 170'i arayabilir, varsa sendikalarından ve meslek örgütlerinden destek alabilir, mevzuat çerçevesinde Kamu Denetçiliği Kurumu, İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, Kamu Görevlileri Etik Kurulu ve Cİ- MER'e başvuruda bulunabilirler. Mobbing ile Mücadele Derneği'nden de destek alabilirler.
ÇEVRECİ OKULA DÖNÜŞ PROJELERİ ÇOĞALMALI
Yazlık yerlerden büyük şehirlere doğru büyük göç başladı çünkü okullar açılıyor. Okula dönüş heyecanı yaşayan çocuklar için çevreye duyarlı projeler gündemde çünkü farkındalık artıracak eğitimlere ihtiyaç var. Son dönemde iklim değişikliğinin dünya ve Türkiye'deki etkilerine yönelik farkındalık yaratmak amacıyla çalışmalarda bulunan DeFacto, örneğin güzel bir proje başlatmış ve Okula Etiketler Doğaya Dönüyor mottosuyla Okula Dönüş koleksiyonu için hazırlanan etiketlere tohumlar yerleştirmiş.
Ekilecek tohumlar kır çiçeği veya ağaç olarak doğadaki yerini alacak. Ne mutlu çocuklar ağaç ekmeyi öğreniyor ve duyarlı bir nesil yetişiyor diyebilmek için hepimiz elimizden ne geliyorsa yapmalıyız. Daha çok teşvik daha çok farkındalık projeleri gelmeli.
TABAĞINIZ AÇIK ARTIRMADA SATILIYOR
İnternet dünyasında yeni bir çığır açan, dijital koleksiyonerlik kavramını tanımlayan NFT yani Non-fungible token (eşi bulunmayan dijital varlık) son günlerin yine en çok konuşulan meselelerinden. Ne Twitter CEO'su Jack Dorsey'in tweet'inin 2.9 milyon dolara Türk asıllı biri tarafından satın alınmasından bahsediyorum ne de, Elon Musk'ın içerisinde GIF ve müzik olan tweet'ini NFT olarak açık artırmaya çıkarmasından. The Worlds 50 Best Restaurant listesinde en iyi 110. restoran olan Neolokal dünyanın ilk NFT gastronomi deneyimlerinden birine imza atıyor.
2014'te İstanbul Salt Galata'da serüvenine başlayan Neolokal'in kurucu şefi Maksut Aşkar kendi elinden tariflerini uyguladığı tabaklarını internet dünyasına uyarlayıp NFT'ye dönüştürdü.
Türkiye'nin ilk NFT ajansı Tooken io tarafından projelendirerek uluslararası NFT pazar yeri OpenSea'de yerini alan koleksiyon, gastronomi dünyasının ilklerinden biri olma özelliğini taşıyor. Klasik olmuş beş tabağı; Kadınbudu, Sardalya, İmam Bayıldı, Humus ve kereviz böreğini dönüştürüp satışa çıkaran marka açılış fiyatı olarak 0.5 ETH yani yaklaşık 1600 dolardan belirleyip 90 gün boyunca açık artırmaya sunuyor. NFT'lerin sahipleri, onlara özel eşsiz NFT'lerin yanı sıra farklı imtiyazlar da elde edecek. NFT'lerin sahipleri, hem sahip oldukları tabağın tarifine sahip olacak, hem de bu tabağı Neolokal'de Maksut Aşkar ile birlikte yaparak eşsiz bir deneyim yaşayacak. Özetle tabağınız açık artırmada satılıyor, daha neler duyacağız bakalım.