Türk sinemasının son beş yılına baktığımızda çok verimli geçtiğini görüyoruz. Türk sinemasının öne çıkan yapımlarını yurt dışındaki seyircilerin karşısına çıkararak ülkemizi gururlandıran usta yönetmenlerimiz gitgide artıyor. Seyirci rakamları da umut verici. Her yıl seyirci sayısında gözle görünür bir artış söz konusu, Box Office Türkiye'den derlenen bilgilere göre;
2017-2018 yıllarının ilk üç gün karşılaştırmasında 2017 yılında 34.386.487, 2018 yılında ise 39.209.605 kişi sinemaya gitmiş görünüyor.
Seyirci bakımından yüzde 14, hasılat bakımından yüzde 18'lik bir artış söz konusu. Herhalde bilet fiyat politikasının her yıl artması, mısır-kola gibi durumlar büyüme sağlamış. Sinemacıya ya da sinemasevere katkısı var mı? Yok! Cinemaximum bu durumu kutlamalı. 'Son beş yılda sinemacının kazancına zam var mı?' diye araştırdım. Geçen hafta yazdığım konu yine gündeme geldi. Yapımcı beş yıldır 5 lira alıyor, mısır her geçen gün zamlanıyor.
"Mısır, filmden daha pahalı olur mu? Sinemayı desteklemek istiyoruz, mısırı değil. Bu yüzden film yapmak istemiyoruz" diyen birçok insana rastladım. Özetle; Türk sinemasının 5 yıllık durumu şu: Reklam arasına film koyup oynatıyorlar, mısır alana film bileti hediye ediyorlar; pes.