Beyoğlu'ndaki masa krizine dair yazmadım, yazmayacaktım da...
Ta ki, Beyoğlu esnafı; masaların kaldırılmasını protesto etmeyi 'özgürlük mücadelesi' gibi sunmaya başlayana kadar.
En son "Ramazan bitti, Beyoğlu hâlâ masasız" diye bağırmışlar!
Olayı ne de güzel laik-antilaik çatışmasına çektiler! Ne hikmetse memlekette her sorunun altından, laik-anti laik çatışması çıkıyor!
Kardeşim neden anlamıyorsunuz? Tekrar tekrar anlatılmak zorunda mı? Asmalımescit-Cihangir-Galata'da aileler de yaşıyor...
Sırf siz köşeyi dönesiniz diye bu masa terörünü, gürültüyü çekmek zorundalar mı?
ÖZGÜRLÜK PALAVRASI
Bu sorun sadece ilçe insanının değil... İstanbul'a her gün 1 milyon insan, başka illerden gezmeye geliyor ve çoğu da Beyoğlu'nu görmek istiyor.
Canı isteyen herkes; mekanının önünü masa mezarlığına çevirirse, insanlar nerede yürüyecek?
Yok, efendim "Buralar zaten eğlence semtiymiş" de, "Belediyenin yasağıyla Beyoğlu'nun dokusu bozuluyormuş" da..
Sizin eğlence anlayışınız nedir bilmiyorum ama Beyoğlu; lokanta, büfe, kafe, restoran ve nargileciden ibaret hale geldi.
Size göre Beyoğlu= yeme içme mekanı olabilir ama burada eskiden sanatın ve kültürün kalbi atıyordu.
Beyoğlu'nda hızla sinemaların, tiyatroların, kültür merkezlerinin kapanması hiç garibinize gitmiyor mu? Ne istiyorsunuz, her yeri bar, çay ocağı mı yapalım? Her yerinden yemek kokuları mı yükselmeli?
Cahilliğin lüzumu yok, kendinize gelin!
Sevgili yazar arkadaşlar... Derdi sadece para olan, daha fazla kazanmak için Beyoğlu'na her türlü barbarlığı yapan bu mekan sahiplerini niye koruyorsunuz?
Neden bu olaydan bile saçma bir şekilde laik-antilaik tartışması çıkarıyorsunuz? 'Özgürlükler kısıtlanıyor' ne demek yahu!
Ailelerin huzurunu çalan, Beyoğlu'nda yürümeyi bile imkansız kılan şehir eşkıyalığının özgürlüğü mü olur?
Daha da kötüsü; Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan'a karşı bir linç kampanyası başlattınız!
Sayın Demircan; bence doğru yoldasınız, hiç ara ya da özel formül de üretmeyin! Çünkü bu zorbaların; medeniyetin ne anlama geldiğini öğrenme zamanı geldi.
Onlara sunacağınız en küçük özel formül bile çok değil birkaç ay sonra Beyoğlu'nu yine eski haline döndürecektir.
Keşke Demircan'ı diğer belediye başkanları da örnek alsa!
