GEÇMİŞTEN GELEN BİR TEYP KAYDI!
Gül'ün gönlünü almak isteyen Miran annesinin köyüne giderken onu da yanlarında götürdü. Bir zamanlar anneannesi ve annesinin yaşadığı eve gittiler. Kendine olan öfkesini, sadece Reyyan'ın sevgisinin dindirebildiği Miran, burada iliklerine kadar işleyecek olan bir gerçeği duyacağından bi haberdi. Miran ve Reyyan Gül'ün köy evinde kurcaladığı kasetçalara Esmeray'ın kasetini koyup, 'Unutma beni, unutama beni' şarkısı eşliğinde dans etmeye başladılar. Dansın ortasında birden şarkı kesildi, Dilşah'la arkadaşının konuşmaları duyulmaya başladı. Eski kasetçalarların kaydetme özelliği de olduğu için, genelde kasetlerin bazı bölümleri silinmiş, ortamdan ses kaydı alınmış olabiliyordu. Miran'ın annesi de, genç kızlığında dinlediği bu kasete, arkadaşıyla olan gizli sohbetlerini yanlışlıkla kaydetmişti.
DİLŞAH'IN SESİ DUYAN HERKES PERİŞAN OLDU!
Herkes yalan söylerdi ama teypteki kaset yalan söylemiyordu. Miran o gün o kasetten annesine dair tüm gerçekleri yine bizzat annesinden öğrendi. Bu kayıt, geçmişten geleceğe bir not gibi Miran ile Hazar'ın ve de Reyyan'ın kulaklarına düştü. Herkes pürdikkat kesilmiş, Dilşah'ın Esmeray'ın kasetine yanlışlıkla kaydettiği özel konuşmaları dinliyordu. Konuşmalarda, arkadaşı Dilşah'a Nasuh Ağa'nın kendisine yardım etmediğini Hazar'a söylemesini salık veren arkadaşına, "Hazar'ın askerde başı derde girer ve ben Aslanbeyler'den korkuyorum Hazar'a bir şey yaparlar. Neden beni istiyorlar bilmiyorum? Beni vermediği için annemi de tehdit etmişler." diyordu, Ayrıca Dilşah, Azize Aslanbey'e Hazar'ı sevdiğini söylediğini anlatıyor. Arkadaşı ise ona "ne yaptın sen?" diyordu.
"DİLŞAH'I KAÇIRARAK GELİN ETTİLER!"
Miran, Reyyan ve Hazar'ın gözyaşları içinde tanık olduğu geçmişin sesiydi. Hazar sevdasına ve geri getiremeyeceği geçmişine, Miran da ilk defa duyduğu annesinin sesine ve hayatının gerçeğine ağladı. Kaseti tekrar tekrar başa sarıp dinleyen Miran, annesinin sesine doyamadı. Geçmiş tekrar gözünün önüne gelen anneannesi Miran'a kızının Aslanbeyler tarafından zorla nasıl evlerinden kaçırıldığını gözyaşları içinde anlattı. Dilşah Azize Aslanbey'e başkasını sevdiğini söylese de kar etmemiş; bedeli de çok ağır olmuştu. Azize onu annesinin kucağından koparmış, sürükleye sürükleye evinden oğlu için kaçırmıştı.