İş Bankası ile ilgili tartışmalar yıllardır sürüp gidiyor.
Bir milli bankanın gelirlerinin bir siyasi partiye gitmesi, haksız rekabet oluşturuyor mu, oluşturmuyor mu? Bu siyasi ve bürokratik konu, uzmanlık alanımı aşıyor. Beni ilgilendiren olay ise İş Bankası'nın yeni reklam filmi.
Cumhuriyet'in ilk yıllarında iki inşaat işçisi kan ter içinde çalışıyor. İşçilerden biri "Temeli iyi attık da, bu banka kimin?
Fransız'ın mı, İngiliz'in mi?" diye soruyor.
Arkadaşı, "Bizim.
İlk Türk bankası, ilk milli bankamız olacak bu" deyince bizimki şaşırıyor:
"Biz banka kurabiliyor muyuz yahu? Peki kim akıl etmiş bunu?" Sonra söylediğine kendisi pişman oluyor:
"Benimki de soru mu?.." Ardından görüntüye, biten binanın duvarına asılmış Atatürk resmi geliyor...
Buraya kadar her şey çok güzel, çok duygulu, çok onur verici... Dış ses Türkiye'nin ilk 'milli' bankasından gururla söz etmeye devam ediyor. En sonunda bankanın logosu biniyor ekrana... İşte o anda bütün büyü bozuluyor. Çünkü, bildiğiniz üzere, İş Bankası'nın logosunda üst üste binmiş 'İ' ve 'Ş' harfleri, ayan beyan Amerikan dolarını sembolize ediyor. Hem ilk 'milli' banka olmakla övüneceksin, hem de yıllardır ABD'nin tüm dünya ekonomilerini tehdit eden, genç ülkelerin ekonomilerini kendine bağımlı köleler haline dönüştürmeyi hedefleyen dolarını kendine bayrak yapacaksın.
Bu perhize bu turşu oldu mu şimdi?
Hayatını emperyalizm ile mücadeleye adayan Atatürk'ün bankasına dolar logosu hiç mi hiç yakışmıyor.
Değiştirmeyi düşünmüyor musunuz acaba?