Müsilajın denizdeki canlılara ve tüketilmeleri halinde insan beynine etkilerini değerlendiren Nöroloji Uzmanı Dr. Oğuzhan Onultan şu açıklamayı yaptı:
"İtalya'da 2011 yılında yapılan çalışma, müsilajın içindeki yağlı yapının cıva, bakır gibi ağır metalleri tutmaya yatkın olduğunu ortaya koydu. Deniz dibine çöken müsilajın kabuklu deniz canlıları tarafından süzülmesi ve bunların gıda olarak tüketilmesi felç, Alzheimer, ALS, MS, Parkinson gibi nörodejeneratif hastalık riskini artırmaktadır."
Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Dr. Mustafa Altuğ Atalay ise midye yenmemesi konusunda uyardı ve şu öneride bulundu:
"Denizi filtre etmek için yaratılmış en güzel canlılar midyelerdir. Onları korumamız gerekiyor, Marmara'da daha da arttırmamız gerekiyor. Aynı şekilde balığı da arttırmak Marmara'ya katkı sağlayacaktır."
Ülkemizde midye tutkunu çok insan var. İstanbul'da satılan midyelerin çoğu Marmara'dan çıkarılıyor! Bazı firmalar, Çanakkale'deki midye çiftliklerinden midye getiriyor ama müsilaj Çanakkale'ye de ulaştı.
Marmara Denizi'nde balık av yasağını uzatmayı bilim insanları tartışmalı. Fakat midyeyi tartışmaya bile gerek yok. Müsilajın ortaya çıkmasında, çok midye tüketilmesinin de etkisi olabilir. Denizi süzecek midye sayısının azalması pisliği artırıyor.
Marmara Denizi'nde midye çıkarmak uzun süre yasaklanmalı. Bu yasağa midye çiftlikleri de eklenmeli. İstanbul'da tezgahlarda satılan midyelerin de nereden geldiği denetlenmeli. Müsilajı süzen midyeyi yediğinizde felç bile geçirebilirsiniz aman dikkat!
Midye yeme, hem kendini koru, hem de Marmara'yı kurtar!
***
AŞILAMADA İLK 10'DAYIZ
Türkiye'de 13 Haziran 2021 itibariyle 33 milyon 779 bin 100 doz koronavirüs aşısı yapıldı. 20 milyon 77 bin 920 kişiye aşının birinci dozu uygulanırken, 13 milyon 701 bin 180 kişinin ikinci dozları da tamamlandı.
Türkiye, dünyada en çok aşı yapan 10'uncu ülke. Bu sıralama her an değişebilir. Çünkü aşı varsa Türkiye en hızlı aşı yapan sağlık sistemlerinden birine sahip. Örneğin dün tam 750 bin kişi aşı randevusu aldı.
Sadece aşı yetmez! Bence maske kuralı eylül ayına kadar devam etmeli! Aşılamaya bu hızla devam edersek, güzel günler göreceğiz demektir.
***
10 YIL MASKE CEZASI!
ABD'de maskesini düzgün şekilde takmasını isteyen kişiyi döven, üzerine öksüren ve "Bende koronavirüs varsa, artık sende de var" diyen Shane Wayne Michael adlı zanlıya 10 yıl hapis cezası verildi.
Bizdeki uygulamalara bakınca ceza ağır gibi gelebilir. Peki ya saldırgan gerçekten virüs taşıyor olsaydı ve bunu bilerek tükürseydi!
***
TEMİZLİK İMANDAN GELİR!
Aşı olan bir vatandaş, hastane çıkışı aşı yerine bastırılan pamukların yere atıldığını görüntüleyip paylaştı.
Diğer fotoğraf ise Sarıyer'de bulunan ormanlık ve mesire alanlarında çekildi. Cumartesi günü piknik yapmaya gidenler arkalarında çöp yığınları bıraktılar. Ege ve Akdeniz sahillerinde de benzer manzaralar var.
Temizlik imandan gelir. İslamiyet temizliğe en çok önem veren din. Yabancı turistler bizden daha çok özen gösteriyorlar, yere çöp atmıyorlar!
Bir insan aylarca sıra bekleyip aşı olmanın mutluluğuyla dışarı çıkıp kanlı pamuğu neden yere atar?
Yemyeşil ormanda tertemiz havada piknik yaptıktan sonra çöpleri poşete doldurup, çöp tenekesine atmak çok mu zor?
Doğasını bu kadar zalimce kirleten kaç ülke var? Ne ekersen onu biçersin! Pisliğini arkanda bırakırsan, denize atarsan salyalı denizde yüzmek zorunda kalırsın!
Bu ülkede uygar ve medeni kalmaya çalışmak da büyük çile! Yaşanan doğa felaketlerini, yere çöp atanları vs. gördükçe sürekli öfkeleniyor ve üzülüyorsunuz!
***
SPERMLER UZAYDA YAŞIYOR!
Eskiden uzaydaki radyasyonun insan DNA'sını yok edeceği ve üremeyi imkansız hale getireceği düşünülüyordu.
Ama bilim insanlarının fare spermlerini Uluslararası Uzay İstasyonu'nda tuttuğu ve radyasyona maruz bıraktığı 6 yıllık deneyden müjdeli haber geldi.
Spermler uzay ortamında yaklaşık 200 yıl dayanabilecek. Üstelik bu spermler dünyaya gönderildiğinde X ışınlarına da maruz bırakıldı ama doğurganlığın etkilenmediği görüldü.
Bu deney şu anlama geliyor; eğer dünya yaşanmaz hale gelirse, diğer gezegenlere göç zamanı gelirse, insanoğlu ve hayvan dostlarımız uzayda varlığını sürdürmeye devam edebilecek.
O gün geldiğinde Nuh'un Gemisi kadar büyük bir uzay gemisine de ihtiyaç olmayacak gibi gözüküyor. Her çiftin sperm ve yumurta örneklerini minik tüplerle taşıyabileceğiz.
***
SABAH CUMARTESİ HABER YAPMASA...
Şeyma Subaşı'nın evlilik teklifi aldığı Mısırlı sevgilisi Mohammed Alsaloussi ile ilgili aylar önce "Bu adam gerçekten milyarder mi? Şeyma bizi kandırıyor olabilir" diye yazmıştım.
Önceki gün SABAH CUMARTESİ eki güzel bir gazetecilik refleksi gösterip Mısırlı gazeteci Amer Fouad'a Şeyma'nın sevgilisini sordu.
Fouad da şu yanıtı verdi:
"Biz böyle bir milyarder tanımıyoruz.
Mısır'ın en zengin sekiz ailesinden birinin mensubu olduğu yalan! Tüm listeleri 2017 yılına kadar inceledim, Mısır kaynaklı haberlerde adı bile geçmiyor." Alsaloussi'nin adı Arap medyasında sadece Türk medyasından çevrilen küçük haberlerde "Ünlü bir televizyoncunun eski karısıyla evlenen Mısırlı" şeklinde yer alıyormuş, iyi mi?
Aylarca kim olduğu bilinmeyen Mısırlı sıradan bir adam. SABAH CUMARTESİ bu haberi yapmasa Şeyma ve sevgilisi medyayı aldatmaya devam edecekti!
***
Altyazı
"Yetişkin olmak buydu; 200 km. yapan bir arabayla 60 km.'nin üzerine çıkamamak..." (Jeux D'enfants)