İngiliz tabloid gazeteleri; Ada'ya transfer olan her yıldız futbolcunun geçmişini araştırır ve ortaya çok makara haberler çıkarır. The Sun gazetesinin İstanbul muhabiri Ryan Parry de, Mesut Özil'in 2008'de erkek kardeşinin düğününde tanışıp fotoğraf çektirdiği Ebru Polat'ı bulup konuşmuş.
Polat da düğün gecesi neler yaşandığını anlatmış: "Özil, en sevdiği şarkı olan 'Seni Aldattım'ı söyledikten sonra yanıma geldi ve beni dansa kaldırdı. Çok yakın bir şekilde dans ettik. Ancak çok yorgun olduğumu ve yatmaya gideceğimi söyledim."
Odasına gidip pijamalarını giydiğinde kapısının çaldığını söyleyen Polat sözlerine şöyle devam etmiş: "Gelen Mesut'tu. Elinde kırmızı bir gül vardı ve enerji doluydu. Beni bir şekilde onunla birlikte bir gece kulübüne gitmeye ikna etti."
PAS VERMEMİŞ!
Bütün gece dans ettikten sonra otele birlikte döndüklerini söyleyen Polat gecenin finalini de anlatmış: "Oldukça ateşli bir şekilde öpüştük ancak onunla birlikte olmak istemedim. Burnu akıyordu ve sürekli burnunu çekiyordu. Hiç de çekici bir görüntü değildi ve ben de soğuk algınlığına yakalanmak istemedim; sonuçta sesimi düşünmek zorundayım."
İngiliz okurlar bu haberi okuyunca, Polat'ı Türkiye'nin divası falan sanmış olabilirler mi acaba? Baksanıza sanki ertesi gün binlerce kişiye konser verecek de, Özil'den grip bulaşsın istemiyor!
" Ateşli bir şekilde öpüştük ancak onunla birlikte olmak istemedim. Burnu akıyordu", ne demek yahu? Grip, nezle öpüşünce bulaşmıyor da; sevişince mi bulaşıyor.
İlahi Ebru! Bir de Özil'in dört ay peşinde koştuğunu ama ona pas vermediğini söylemiş.
Evrenin en iyi pas atan futbolcusu Özil'e pas vermemek! Özil'den burnu akan liseli ergen gibi bahsetmek!
Ebru, Özil'i ikinci amatör ligden futbolcu falan mı sandı acaba? Belki de Ebru, The Sun'a asparagas haberin kralını yazdırdı!