Yaşı 40'ın altında olanlara,
Show TV'deki
"Bu Kalp Seni Unutur mu?" dizisi masal gibi gelecektir. Darbe döneminde olan bitenlere inanmakta güçlük çekecek,
"Yok canım, bunlar sadece bizim kitaplarda okuduğumuz eski Güney Amerika diktatörlüklerinde olur" diyeceklerdir... İzlerken tüylerim diken diken oldu... Unuttuğum kelimeleri hatırladım... Sıkıyönetim Komutanlığı'nın 3 numaralı bildirisi... "Haydi acele et, sokağa çıkma yasağı başlayacak!.." Mavi bereliler... "Artık giyme şu yeşil parkanı!.." Bildiri dağıtma... Duvarlara slogan yazma... Sansar Han... Tabutluk...
12 Eylül darbesinden bir ay sonra üniversiteye başlamıştım. Bizim
derslerde mavi bereli jandarma komandolar, ellerinde çapraz tutuş tüfekleriyle nöbet beklerlerdi. Derse devamlılıkları benden fazlaydı. Hani neredeyse ders notlarını onlardan alacak hale gelmiştik... Mahalledeki
"ağabeylerin" giderek azaldığına şahit oluyorduk. İtiraf etmesi zor ama günde 35 kişinin öldüğü günlerde, akan kanın aniden
"durduğunu" görmek bile içimizi ferahlatmıştı. Darbeye rağmen... Oysa asıl büyük acıların, ölümlerin, travmaların parmaklıklar ardında yaşandığından habersizdik... Ta ki giden o ağabeylerden bir daha haber alamayana kadar...
"Bu Kalp Seni Unutur mu?"yu özellikle günümüz gençliğinin dikkatle izlemesinde fayda var. Çünkü bunlar hiçbir tarih kitabında bu kadar açık, net ve etkileyici tarzda anlatılmıyor. Demokrasinin, özgürlüğün ne denli kıymetli olduğunu fark edebilmek için bu kalbin bazı şeyleri yeniden hatırlamasında fayda var.