Sezonun merakla beklenen yeni yarışması 'Master Chef', tv8 ekranlarında başladı. Daha önce örneklerini yabancı kanallarda ilgiyle takip etmiştim. Yarışmanın en önemli özelliği, şef adaylarının özellikle 'strese' karşı sınanması. Zira büyük otel ve restoranların mutfakları adeta yüksek gerilim hattı üzerine kurulmuş gibidir. 15 dakika içinde 300 davetliye dumanı üzerinde dana madalyon servis etmek için insanda her şeyden önce çelik gibi sinir olması gerekir. Bu nedenle yarışmada 'jüri seçimi' çok önemlidir. Sadece aşçılık sanatını bilmeleri yetmez; yarışmacılar üzerinde büyük baskı kurup tencerenin içini iyice fokurdatmaları gerekir. Bu yönden bakarsak, yarışmanın jürisini oluşturan Somer Sivrioğlu, Hazer Amani ve Mehmet Yalçınkaya'ya ilk tartıda geçer not verdim. Özellikle lafını esirgemeyen Mehmet Yalçınkaya, tıpkı 'Popstar'ın Armağan Çağlayan'ı ya da 'Stil Avcıları'nın Hakan Akkaya'sı gibi yarışmacıların kabusu olmaya aday. Hele, yemek beklediği yarışmacı Murat'tan meyve tabağı gelince, "O elma kabuğundan gülleri sana yedirmesini bilirim ben" demesi vardı ki, aman aman...
Hemen belirtmeliyim ki, tv8 artık aksiyon yarışmaları üzerinde büyük bir uzmanlık sahibi oldu. Deneyimli ekip, izleyici beğenilerini formüle etmiş gibi görünüyor. En büyük başarıları da yarışmacı kadrosunu oluştururken büyük isabet sağlamaları. Örneğin, Murat diye bir yarışmacı bulmuşlar. Sıra dışı tavırları. sivri ve sürprizlere açık karakteri ile daha ilk bölümden yarışmanın lokomotifi haline geldi. Özetle; 'Master Chef', 'Survivor' ve 'O Ses Türkiye' başlayana kadar tv8'in hafta sonlarındaki reyting ihtiyacını karşılayacak gibi görünüyor.
Bu arada, önümüzdeki haftalarda gerilim arttıkça mutfakta büyük kıyametler kopacağını öngörmek kehanet olmaz. Acaba diyorum, şimdiden metal bıçakları, plastik olanlarla değiştirseler mi...