Mücadele gezegeni olarak adlandırılan Mars, haritalarımızda olduğu zaman birçok olumlu özelliği beraberinde getirir aslında. Ancak ne olursa olsun, eril ve savaşçı bir gezegen olduğu da unutulmamalıdır. Bu yazımda Mars'ın astroloji ev sistemindeki iyi konumlarından çok, zararlı konumlarını kaleme aldım. Gelin beraber keşfedelim...
BİRİNCİ EVDE:
Öfke problemlerine merhaba! Bir konuşup bin dinleme huyu maalesef bu evde çalışmıyor. Mars'ın üzerinizdeki etkisi o kadar güçlü ki yeri geldiğinde öfke konusunda terazinizin ne kadar şaştığının siz bile farkında olamayabilirsiniz.
ÜÇÜNCÜ EVDE:
Uzun süreli işlerde verimimizin ne kadar azaldığını görmenin sebebi, Mars'ın üçüncü evinizde konumlanmasından başka bir şey değil. Sorunu başka yerlerde aramayın. Dikkat dağınıklığının ve odaklanma problemlerinin baş gösterdiği yegâne konumlardan bir tanesi de burası.
YEDİNCİ EVDE:
İkili ilişkilerdeki karanlık yüzünüzü ne kadar hızlı gösterdiğinizi fark etmek zor olmasa gerek. Mars'ın 7. evdeki konumu, sevdiğiniz bir kişiye karşı yeri geldiği zaman sınırları ne kadar zorlayabileceğinizin altını çiziyor. Dolayısıyla daha önce yakın olduğunuz bir kişi ile iletişiminiz koptuğu anda sizdeki değişimi görmek zor olmayacaktır.
DOKUZUNCU EVDE;
Kararlarınızı zaman zaman kimsenin değiştiremediğini mi fark ediyorsunuz? Ya da kimi düşüncelerinizde artık fanatikleştiğinizi… Bu soruların cevabı evetse burada bizzat Mars devrede demektir. Dikkat!
ONUNCU EVDE:
Birisi fazla ego mu dedi? Mars'ın buradaki konumu olumlu veya olumsuz bütün eleştirilere ne kadar kapalı bir karakterde olduğunuzu vurgular. Kendinizi kapattığınız konularda yardım almak istemediğinizi gözler önüne serer.
Mars'ın zararlı konumlarına tamamen odaklanmak da yanlış olur. Her gezegenin yıkıcı ve yapıcı konumlarını unutmamakta fayda var. Örneğin, Mars'ı 10. evinde olan birisinin her ne kadar egosu fazla görünse de, o kadar çalışkandır ki ailesinin bütün sorumluluğunu alabilir. Dolayısıyla haritayı bir bütün olarak okumak gerekir. Diğer gezegenleriyle olan ilişkilerine bakarken, anın haritasıyla da karşılaştırmak gerekiyor.
Unutmayın dünyaya geldiğiniz zamanla yaşadığımız zaman aynı değildir. Zaman akar ve gezegenler yerinde durmaz. Bu da şu demektir; hiçbir sıkışma sonsuz değildir.